Gölge Demirkan, 17 yaşında bir lise öğrencisidir. Yaşadığı yerden ve annesinin yanından ayrıldıktan sonra geçmişinde olduğu kişiyi bir kenara bırakıp yepyeni bir ben yaratmak istesede bu sefer hayallerin içinde yaşadığı yaşamı, hayallerinden daha il...
Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.
Ren - Waves
Florence + The Machine - Girl With One Eye
***
Uyku. Derinlerde duyduğum sesler. Bende var olan izler ve lekeler. Güneşi kayıp gökyüzü. Yıldızlardan uzak Ay. Bugün uyanırsam nerede açarım gözlerimi? Dün gece nerede yumdum gözlerimi? Sesler yaklaşıyor. Uyanma vakti geliyor. Bir gece daha sona eriyor.
***
"Sabah oldu uykucu." Kafama inen yastığı oldukça iyi bir şekilde hissetmiştim.
Beni bu şekilde uyandırdığı için onu öldürebilirdim.
"Bunu yapmak zorunda mısın?" Diye homurdandım. Ki bunu umursamadı.
"Babalar ne için var değil mi?" Babamın beni inanılmaz derece uyuz eden sesine daha fazla katlanamayacağımı anladığımda başımı yastığın altından çıkarıp ona baktım. Yüzündeki pis sırıtışa bakarken tekrar uykuma geri dönmenin benim için iyi olmadığını görüyordum.
"Oraya gitmek istemiyorum." Okuldan hoşlanmıyordum. O insanlarla bir daha karşılaşmak dahi istemiyordum. Kendimi gizli tutmak istemem yanlış mıydı? Selim'le aramızda olan anlaşma her an son bulabilirdi. Bunun olması hiç iyi olmazdı ki bu olasılığın varlığı bile benim için yoğun karın ağrıları çekmeme neden olacak kadar acı vericiydi.
"Bende her gün işe gitmek istemiyorum. Ama yapacak bir şey yok Gölge." Bana olduğu yerden olgunca bir bakış attı. Sesi bana tevazu göstermeyeceğini hissettirir şekildeydi. "Senin keyfini sıkan bir durum mu var okulda? Son zamanlarda bu isteksizliğin çok belli oluyor."
Okul konusunda bana hep çok güvenirdi. Ama ben kendime güvenmezdim. Sıradan bir öğrenciydim. Sınavlara son dakika çalışır, ortalama notlarla seneyi bitirirdim. Ama ona göre en iyisi olmalıydım. Bunlar yeterli değildi.
"Ergen problemleri." Dedim kısaca. Yatakta daha fazla durmanın anlamı yoktu. Bu yüzden kalkmış ve daha fazla konuşmasına imkan vermek istemediğimi belirtilcesine arkamı dönüp odadan çıkmaya hazırlanıyordum.
"Bana sorunlarını anlatabilirsin?" Hayır, anlatamazdım. Beni sevdiğini biliyordum ama bu yaştan sonra inandıklarından vazgeçemeyecekti. Kafamı onun olduğu yöne çevirmeden öylesine bir baş hareketi yaptım.
