5.BÖLÜM: Kimsin Sen?

1.4K 128 35
                                    

1.Kısım -} 5.Bölüm

Aurora - Under The Water

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Aurora - Under The Water

***

...Ellerimi tutmazsan sesinde boğulacağım ancak tutarsan, bambaşka bir dünyaya açılan gözlerinde kaybolacağım...

İlk bakış önemlidir. İlk söylenen sözlerin yeri başkadır. Karşımda duran mavi gözlere bakarken istemszice bir şey söylemek ve susmak arasında ince bir noktada duruyordum. Neden zihnimde susmak bilmeyen sesler, şimdi daha gürültülüydü?

"Bu binayı ilk satın aldığımızda giriş kapısının neden yerin altında gibi olduğunu merak ettik. Satıcı adam bunu bilmediğini söyledi, zaten burayı satamamasının sebebi buymuş. Apartman haline getirmek için çok para gerekirdi bu yüzden iş yeri olmalıydı ama kimse bu anlamsız görüntüsü için bu bebeği almaya yaklaşmadı. Ama ben diğerleri gibi ön yargılı değildim, onu ilk gördüğümde aşık olmuştum." Aşkın, hüyalı ve gurur verici bakışları ile mekanın içinde gözlerine gezdirdi.

Aslında bu Feris'in hatasaydı. Masaya yeni bir sandalye çekmiş, Aşkın'ın anlattıklarını dinleyen ama ister istemez göz göze geldiğim kızıl kafa bizi strese sokmuştu. Daha çok beni.

İçeri girdiğinden beri anlamsız bakışlarımızı bölmek isteyen Feris, mekanın adının neden Riva olduğunu Aşkın'a sorma gafletine düşmüş ve Aşkında hiç sıkılmadan daha bina inşa edilmeden önceki zamandan başlamıştı anlatmaya.

"Neyse çok uzatmayayım.. İsmi İzem buldu. Ona göre burası bir kuyunun, çukurun içini mi ne anımsatıyormuş. O da kuyunun içinde ne olur diye sordu önce." Aşkın bunu anlamsız bulmuş gibi abartılı bir şkeilde bize anlatırken yanımda duran Ayhan'ın omuzu benim omzuma değerken bende göz ucuyla ona bakmıştım ve gülmemek için yumruk yaptığı elini ağzına yaklaştırdığı elini görmemle bende az kalsın gülmeye başlıyordum.

"Su?" Feris, Aşkın'ın şevkli anlatış tarzına kendini kaptırmış çok ciddi bir şeymiş gibi onu dinliyordu ve cevap veriyordu.

"Aynen canım. Peki alkol neye benzer?" Neden bunu anlamsız ama komik bir ciddiyetle sürdürmeye devam ediyorlardı bilmiyordum ama az daha sesli bir şekilde gülecektim ki adının İzem olduğunu ördüğüm kızıl kafa tekrardan o boncuk boncuk duran mavi gözleriyle bana baktı. Gülüşüm yüzümde sadece bir iz olarak kalıp daha sonra kaybolurken onun bu derin bakışlarına veremediğim anlamla başımı tekrar Ayhan'a çevirdim.

"Suya?"

"Suya kanmışlar." Aşkın'ın söylediği şey ile Feris ve benim kaşlarım çatılmıştı.

"Ne?" dediğimde İzem glediğin andan sonra ilk defa konuşmaya katıldı.

"Riva'nın anlamı.. Suya kanmışlar demek. İnsanlar zamanı unutacak kadar karanlık ve boğucu bir ortamda içmeye başlıyorlar ve beyinleri uyuşmaya başlıyor. Sonra camdan dışarıya bakmak, gitme vakitlerini kesinleştirmek istyorlar ama.." Bana bakıp sakince anlatırken elleriyle etrafı gösterdiğinde olduğum yere sırtımı yaslamış sanki eline aldığı kitabı bana okuyormuş gibi gelen derin ve huzurlu sesini dinliyordum. "..Burada dışarıyı görebilecekleri hiç bir cam yok. İnsanlar içtiklerine dalıyorlar, zamanı unutuyorlar. Bu yüzden burasının adı Riva." Son cümlesini söylerken Feris'e dönmesiyle bende bu sefer ilk defa gözlerini benden çekmesinin rahatlıyla onu incelmeye başladım.

GÖLGE (gxg)Where stories live. Discover now