17.BÖLÜM: Tüm Duyguların Kafası Karışık

921 97 23
                                    

1.Kısım -} 17.Bölüm

Michelle Gurevich ~ Lovers Are StrangersLabrinth - Oblivion

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Michelle Gurevich ~ Lovers Are Strangers
Labrinth - Oblivion

***

Dudaklarının bıraktığı izi tarif edebileceğim hiç bir şey yoktu. Ama öpüşü zihnimde olan kargaşayı arttırmasını beklerken, bir anda ortalığı sakinleşmişti. İlk düşündüğüm şey 'oha öpüşmek böyle bir şey miymiş?' oldu. Sonra ise 'oha inanılmaz güzel bir kız ile öpüşüyorum ve kadınlardan hoşlandığını bilmiyordum.' du.

İçimdeki kelebekler, İzem dudaklarımdan çekilince, nefes almak için aralanan dudaklarımın arasından uçarak dışarı kaçtılar. Gözlerim irice açılmış, onun yüzünden başka bir yere bakmak için uzun bir uğraş içine girmişti. Ama birbirimize o kadar yakındık ki, ondan başka bakacak bir yer yoktu sanki.

"Artık tatlı yapabilir miyiz?" dememle İzem'in gülmeye başlaması bir oldu. Ama gülerken onunda gözlerini kaçırdığını fark ettim.

"Pekala.." dedi ve yavaşça benden uzaklaştı. Yanında duran buzdolabını açıp içinde neler var diye bakarken " Hangi tatlıyı yapacağız?"

Yaslandığım tezgahtan uzaklaştım. Olanların şokunu yaşamak için doğru bir zaman değildi. En azından İzem karşımda gülerken.

Onun yanına geçip buzdolabına bakmaya çalıştım ama nedense bir türlü bakmam için çekilmiyordu bende kalçamla onu iteledim. "Gölge götünle beni devirecektin az daha." dedi. Kaşlarımı çatarak onun alaycı gülümsemesine baktım.

"Üff çekil o zaman sende." dedim ve dolabın içinden yumurta ve süt çıkardım. Kalçamla buzdolabın kapağını kapatırken beni izlediğini bildiğim için ona doğru bakarak göz devirdim.

Gülme sesi arttı. "İzem beni baskı altına sokuyorsun şu an farkında mısın?" diye söylendim. İzem şaşkınlıkla bir ses çıkardı.

"Of tamam be bakmıyorum sana..." Ben malzemeleri tezgahın üzerine yerleştirirken o da beni izliyor, üst dolaptan ihtiyacımız olan kapları çıkarıyordu.  "Eee ne yapmayı planlıyorsun ki?"

"Sufle. Ama böyle pratik kolay bir şey olacak benim yapacağım." Ona anlatırken bir yandan malzemeleri karıştırıyordum. Ben tatlıyla uğraşırken o dirseğini tezgaha yaslayarak beni izlemeye başladı.

"Gölge sana soru sorabilir miyim?" Küçük kaselere karışımı eklerken İzem'in bu sorusu kulaklarıma çalındı. Sesi oldukça merakla ve nazik çıkmıştı. Başımı onaylarcasına sallarken konuştum.

"Sen insanlara soru sormayı seviyorsun galiba." dedim. İlk tanıştığımızda Riva'nın mutfağında yemek yapmıştık ve o zamanda bana bir şeyler sormuştu. Aslında bu hareketi oldukça hoşuma gitmişti. Çünkü bana kendimi değerli hissettiriyordu. Şimdi 'Nasıl bu kadar basit bir şey insana kendisi değerli hissettirir' diye sorabilirsiniz ama benim değer vermeye başladığım insanların benim fikirlerimi merak etmesi ve bunun için sorması bile çok kıymetliydi.

GÖLGE (gxg)Where stories live. Discover now