KABUS

21K 630 322
                                    

Telaştan ne yapacağımı şaşırmıştım. Eve giderken gören oldu mu diye etrafı kolluyordum. Odama girdiğimde ellerimin titremesine engel olamıyordum. Gerçekten beni mi seviyordu?

Dudaklarıma dokundum, beni öpmüştü. Ona karşı çıktığımda ne kadar hayal kırıklığına uğradığını düşündüm. Gerçekten ümitlenmişti, duygularına karşılık vereceğimi düşünmüştü.

Hiçbir şey düşünemiyordum. Sadece uyumak istediğim için yatağıma girdim ve gözlerimi kapattım.

Ertesi sabah uyandığımda formamı giyindim, saçlarımı taradım ve uçlarını maşa yaptım. Uyku iyi gelmişti. Kafamı toparlamıştım.

Aşağı indim ve masaya oturdum. Doğu bana hiç bakmıyordu. Yine gözleri şişti, uyumadığı çok belliydi. Kızarmışlardı.

Yasmin abla meyve suyu dolduruyordu. "Tatlım, bunu Talya'ya uzatır mısın?" dedi bardağı Doğu'ya uzatarak.

Doğu bardağı aldı ve bana uzattı. Aldığımda parmağının ucuyla benim parmağımı okşadı. Gözleri gözlerimdeydi ve içi arzu doluydu. Hızla bardağı aldım ve bakışlarımı tabağıma çevirdim. Onunla ilgilenmemem lazımdı, sonuçta biz akraba sayılırdık.

Okula giderken de arabada hiç konuşmadı. Müzik dinleyip sigara içti. Arada bana baktığını hissediyordum ama kafamı hiç çevirmedim.

Sırama oturduğumda tabi ki yanıma oturdu. Arkamı döndüm, Nil, Ela ve Atlas'a el salladım. "Günaydın."

"Günaydın," dediler bir ağızdan. "Teneffüste görüşürüz."

"Olur."

Kimya dersindeydik, sayısal okumak tam bir kabustu. Ben defterime yazı yazarken bacağını bacağıma değdiriyordu. Ben rahatsız olup geri çekince bir süre duruyor ve sonra yine aynı şeyi yapıyordu.

"Kes şunu," diye fısıldadım.

"Neyi?" dedi sahte bir kaş çatmasıyla. Gülmemek için kendini sıkıyordu.

"Bunu işte," dedim bacağımı onun bacağına değdirip.

Hızla bacağını geri çekti. "Aa, ne kadar ayıp. Dokunma bana Talya."

"Hım, tabi..." Gözlerimi bayarak önüme döndüm ve dersime odaklandım. 

Doğu hemen yan tarafımdaki çocuğa seslenip, "Serkan, 07 uç versene," dedi.

Ucu uzatan Serkan'a doğru eğilirken iyice dibime girdi ve burnu saçlarıma değdi. Derince kokladı ve ucu alıp geri çekildi.

"Biz kardeşiz, biliyorsun değil mi? Bu yaptığın yasal değil."

"Biz kardeş değiliz, üveyiz."

"Akraba sayılırız."

"Olabilir," dedi omuz silkerek. "Sessiz ol, derse odaklanmalıyım. Bir sene daha kalmak istemiyorum."

"Seneye aynı sınıfta olmamamız için elimden geleni yapacağım."

"Buna gücünün yeteceğini pek sanmıyorum."

Ona doğru döndüm, bakışlarıma tehditkar bir hava koymaya çalıştım ve gözlerimi kıstım. "Seni babama söylememi ister misin?"

Yüzünde hınzır bir sırıtış oluştu. "Annemle olan evliliklerindeki huzur bozulsun istiyorsan bunu yapabilirsin."

"Şeytanla akraba olmalısın."

Bana doğru yaklaştı ve kulağıma eğildi. "Ben şeytanım."

Nihayet ders sonu geldiğinde hızla sıramdan kalktım ve bizimkilerin yanına gittim. Doğu'nun arkamdan sırıttığını hissediyordum ama bir şey söylemiyordum.

ÜVEY ABİMİN TAKINTISIDonde viven las historias. Descúbrelo ahora