İLKİM

12.8K 243 104
                                    

Gözlerimi açar açmaz dün geceyi düşündüm; ne kadar tuhaftı. Sanki rüyadaymışım gibi hissediyordum. Arkamı döndüm, Doğu yatakta değildi. Doğruldum, üzerime geceliğimi ve sabahlığımı giydim. Seslerin geldiği yöne, yani mutfağa gittim. Doğu kahvaltı hazırlıyordu, üzerine de kırmızı bir önlük takmıştı. Burnu un olmuştu, elindeki spatulayla bana bakakaldı. 

Kahkaha attım. "Bu ne hal Doğu? Mahvetmişsin mutfağı?"

"Krep yapmaya çalıştım ama bir sorun var galiba, olmuyor."

Gittim ve burnunu sildim. Elindeki spatulayı aldım. "Sen kahvaltılıkları hazırla, krepi ben yaparım. Sen bana sürpriz mi yapmaya çalıştın ya kıyamam. Ama bu mutfağı beraber toplayacağız haberin olsun."

O sırada telefonum çaldı, Nil arıyordu. Ocağın altını kısa bir süreliğine kapattım ve balkona çıktım. Sigara yaktım. "Alo."

"Talyaaa, nasıldıııı?" Ela'yı konferansa bağladı. 

"Kızz Talyaa, yapabildiniz mii?" 

kahkaha atmamak için dişlerimi sıktım, Doğu gülmemi duyarsa merak edip gelirdi. Kafamı uzattım ve yan tarafımdaki evin  balkonuna baktım, kızlar orada durmuş deniz manzarası eşliğinde kahvaltı hazırlıyorlardı. El salladım.

"Çok güzeldi, Doğu çok nazikti. Hatta istersen yarın yaparız dedi."

"Ayy ne tatlı, çoğu erkek bir an önce olsun ister. Canın çok acıdı mı?"

"Valla o çok nazikti ama acıdı valla. Yalan söyleyemem, kıyamam o da benim yüzümden bırakıp durdu."

"Talyaa," dedi Doğu içeriden. "Bu krep niye yanıyor?"

"Ya Doğu ben tüpün altını kapattım sen niye tekrar açıyorsun? Yangın çıkarıcan evde."

"Kız bize gelin, Atlas ve Nihal de gelicek" dedi Nil.

"Ay Nil Berre'yi çok özledim zaten, dur gelelim." Mutfağa geçtim ve Doğu'nun kolundan tutup çektim. "Nillere kahvaltıya gidiyoruz."

"Ama ya," dedi sofraya bakarak. "Öğreneceğim bu işi, görürsün."

Kahkaha attım. Üzerimizi değiştirdik ve yan binaya geçtik. Oturduğumuz yerdeki evler çok az, denize sıfırlar. Şehrin kalabalığından da yeteri derecede uzaklar. Özellikle balkondayken çok mutlu oluyorsunuz.

"Berree, aşkıım." Kollarını açtı ve bana koştu. İki yaşındaydı. "Teye," dedi gülerek.

Kocaman öptüm. "Teyzen sana kurban olsun."

"Kız siz de yapın bitane," dedi Nil. 

"Oha Nil," dedi Ela. "Daha bir günlük bile evli değiller."

"Ay doğruu."Balkona geçtik, Berre çok usluydu. Oyun ablasıyla beraber içeride oyun oynarken biz kahvaltı etmeye başladık.

"Oğlum ne dövdük  seni lan dün gece" dedi Atlas kahkaha atarak.

"Daha dövecektikte sen kaçtın, yengeye dua et yoksa ben yukarı da çıkmasını bilirdim" dedi Serkan.

"Hadi lan ordan, dövemediniz ki. Ben siz evlenirken böyle mi dövmüştüm. Ali senin damatlığını yırtmadım mı lan?"

"Yırttın lan hakkaten," dedi horoz gibi diklenerek. "Ben niye yırtmadım ki? Gel lan bunu yırtıcam." 

"Hadi lan, git öteye"

"Alii, uzak dur kocamdan." 

"Sonra şeederiz, neyse."

"Sonra da yok Ali. Kocamdan uzak dur."

ÜVEY ABİMİN TAKINTISIWhere stories live. Discover now