ÖLÜM

9.9K 371 98
                                    

Yorum ve oylarınızı bekliyorum. Yoksa biliyorsunuz ne olacağını :DD

Kaç gün olmuştu bilmiyorum, annemle Haldun amcanın cenazesiyle ilgilenmiştim. Talya hala uyuyordu. Duş almak ve sineğe bakmak için eve gittim, o kadar sessizdi ki... Tüm çalışanlar ölüm sessizliğindeydi, hepsinde büyük bir keder vardı.

Bu evde yalnız olmaya hiç alışkın değildim. Tuhaf geliyordu. Sinek bile her şeyi hissetmiş gibiydi, miyavlayarak ağlıyordu. Hizmetliler ona iyi bakmıştı, kumu temizdi, mama kabı doluydu. Onu öptüm ve Talya'nın yatağa fırlattığı pijamasını alıp kokladım, hala mis gibi o kokuyordu. Bu acıya dayanamayacaktım, hemen odayı terk ettim. Hızlı bir duş aldım ve üzerimi değiştirip yeniden çıktım. Kaç gündür uykusuzdum, araba kullanamazdım. Taksi çağırdım ve hastaneye gittim. Camın önüne geçtim, uyuyan güzelimi izledim. Çok acı çekiyor muydu? Yoksa hiçbir şey hissetmiyor muydu?

Odadan çıkan hemşirenin yanına gittim. "Bir kere girebilir miyim? Kaç gün oldu, sadece beş dakika."

"Tamam ama dediğiniz gibi beş dakika, fazla kalmayın."

"Tamam, sağ olun." Üzerime hemşirenin verdiği şeyleri geçirdim ve içeri girdim. "Talya, bir tanem." Sesim titriyordu. Saçlarına dokundum, güzel yumuşak saçlarına. Yüzünün rengi nasıl da solmuştu. nasıl da bitkin görünüyordu... Ama hala çok güzeldi, benim güzelim... "Lütfen uyan Talya'm, seni çok özledim. İyileşmen lazım, lütfen."

O sırada makinedeki çizgi bir anda düze döndü, kalbi mi durmuştu? Korkuyla dışarı çıkıp bağırdım, hemen doktorlar ve hemşireler koştu. Beni apar topar çıkarttılar. Kalp masajı, elektroşok kullandılar. Kalbi durmuştu. Geri getirmek için ellerinden geleni yapıyorlarken ben neredeyse kafamı cama geçirecektim. 

Atlaslar ve Serkanlar yanıma geldi. "Talya," diye haykırdı Ela ve Nil. Ağlayarak kendilerini yere attılar.

Ben mi? Donakaldım. Camdan öteyi izliyor ve öylece bakıyordum. içimdeki korku o kadar büyümüştü ki kıpırdayamıyordum. Düşünemiyordum, yalnızca ekrandaki çizgiye bakıyordum. 

Doktorlar elektroşoku bıraktıklarında gözlerimi onlara çevirdim. Başlarını sağa sola sallayarak bana baktılar. Beyaz örtüyü Talya'nın üzerine örttüler. Delirdim, kapıyı açıp içeri fırladım. Beni engel olamadılar, örtüyü attım ve kafasını tutup göğsüme bastırdım. "Uyan," diye fısıldadım kulağına. "Uyan, lütfen. Sana yalvarıyorum. Uyan Talya." Titriyordum, vücudum değişik tepkiler veriyordu. "Uyan!" diye bağırdım onu sarsarak. "Uyan! Uyan! Artık kimsesiziz, ben sensiz de bırakma."

Tam o sırada ekrandaki çizgi dalgalanmaya başladı. Hayatımda bu kadar rahatladığımı hatırlamıyorum. Kalbi atmaya başlamıştı. Doktorlar şok içinde bana döndüler, hemşireler dışarı çıkarttılar. 

Çıkar çıkmaz banka yığıldım. Nefes nefese ama mutluydum. Gülüyordum. "Şükürler olsun Allah'ım, şükürler olsun. Kalbi atıyor, gördünüz mü yaşıyor."

Nil ve Ela cama yapıştılar. Atlas deli gibi volta atıyordu. Serkan ve Ali beni sakinleştirmeye çalışıyorlardı. Artık iyiydim, Talya'm yaşıyordu. 

***

Okullar çoktan açılmıştı, tabi ki gitmiyordum. Umurumda bile değildi, bir sene daha kalırdım. Önemli olan Talya'ydı ve o hala uyuyordu. Kaç hafta olmuştu bilmiyordum, belki de ay olmuştu. Uyuyan güzel uyanmıyordu. Ama durumu iyiydi, yanına gidebiliyordum. Şuan da yanındaydım, elini öpüyor ve güzel şeylerden bahsediyordum. Beni duyduğunu hissediyordum. 

"Sadece uyanmana ihtiyacım var, onun dışında her şey çok iyi," diye yalan söyledim. "Okul başladı, derslerden geri kalacaksın bebeğim. Sinek seni çok özledi, sürekli ağlıyor."

ÜVEY ABİMİN TAKINTISIDonde viven las historias. Descúbrelo ahora