KAÇIŞ

5.9K 222 30
                                    

Kapı açıldığında yerimden sıçradım. Çok fazla uyuyamamıştım. Gelmişlerdi.

"Ne oldu?" dedim Doğu'ya. Onu iyice inceledim, yaralanmamıştı.

"Kaçtı," dedi ter içinde. "Öleceğini anlayınca toz oldu. Duşa girmeliyim." Daha fazla soru sormama izin vermeden duşa gitti.

"Biliyordum, kaçacağını biliyordum."

Atlas geldi ve bana sıkıca sarıldı. "Kaybın için üzgünüm ama artık dert etme. Hepsi geride kaldı, onu bulacağız."

"Teşekkür ederim. Artık bir düzen oturtmalıyız. Burada korkarak beraber kalamayız."

"Bizim için bir problem yok," dedi Nil. "Siz bizim ailemizsiniz."

"Biliyorum canım."

Doğu ıslak saçlarıyla duştan çıktı. "Biraz uyuyalım mı?" dedi bana.

"Olur." Uzattığı elini tuttum ve Nil'in bizim için hazırladığı odaya geçtik. Yatağa yattık ve Doğu kollarıyla beni sardı. Elim istemsiz olarak karnıma gitti.

"Burada bebeğimiz olacaktı, iki aylık olduğu için belki de minik fasulye diyecektik ona. Onat onu bizden çaldı."

"Bunu bilerek mi yaptı?" dedi acı dolu sesiyle.

"Hayır, bebeği benimsemişti. İkimizin bebeği olacağını söylemişti. Bebeğimizi, bana yaşattığı stres yüzünden düşürdüm. Onu bulamazsan ne olacak?"

"Bulacağım, söz veriyorum. Ölümü benim elimden olacak." Karnımdaki elimi tuttu ve yanağına koydu. "Belki ikinci bebeğimizi yaparız."

Gözlerim ışıldadı. "Gerçekten mi?"

"Evet." Doğruldu ve yüzünü yüzüme yaklaştırdı. "Hem seni çok özledim."

"Ben de seni özledim."

Boynumdaki saçlarımı çekti ve tamamen üzerime çıktı. Sonunda kavuşmuştuk, bütün gece bizimdi.

Ertesi sabah uyandığımda Doğu çoktan uyanmış beni izliyordu. "Günaydın."

"Günaydın," dedim gerinerek.

"Seni çok özlemişim."

"Ben de bebeğim."

"Kalkın artık," dedi kapıdan bağıran Serkan. "Öldüm lan açlıktan, kış uykusunda mısınız?"

"Yeni evliyiz lan biz, bir rahat bırak," dedi Doğu.

"Kalk hadi," dedim gülerek. Deniz manzarasına karşı masaya oturduk ve kahvaltı yapmaya başladık. 

"Biz dün iyice konuştuk," dedi Ali. 

"Ne oldu?" dedi ağzındaki lokmayı çiğneyen Doğu.

Ben de kucağımdaki Berre'yi yediriyordum. Merakla Ali'ye baktım.

"Başka şehre taşınalım. Ancak böyle kurtuluruz."

"Biz kaçacağız yani."

"Başka çare mi var abi, bulamıyoruz adamı. Ne biliyorsun burayı bulmayacağını? Şuan kahvaltı ederken şu camdan kurşun girmeyeceğini ne biliyorsun? Hadi bize bir şey olsun çok önemli değil ama hepimizin karısı var. İntikam almak için bu riske girmeye değer mi?"

"Doğru söylüyorsun," dedi Doğu. "Ama onun peşini bırakmayacağım."

"Bırakmayacağım mı?" dedi Serkan kaşlarını çatarak. "Sen değil hiçbirimiz bırakmayacağız, bir kardeşiz. En azından kadınlar güvende olsun, biz gerekirse her gün uçakla geliriz buraya."

ÜVEY ABİMİN TAKINTISIWhere stories live. Discover now