SAHTE BABA

6.1K 223 16
                                    

Hikayemi okuyan ilk insana ithaf etmek istiyorum bu bölümü. Teşekkür ederim. Yorum ve oylarınızı unutmayın lütfen. 


"Sen iyi misin?" Elini ittim. "O senin çocuğun değil, benim çocuğum. Doğu'nun çocuğu. Anladın mı?"

"Ben onun babası olacağım Talya, biz bir aileyiz."

"Doğu'yu ara Onat, ara onu. Ben hamileyim, artık istesen de senin olamam."

"Benimsin zaten Talya, bak bir de bebeğimiz olacak." Zorla alnımdan öptü. "Ama sana hiç dokunamadım, bana izin vermedin. Böyle bir aile nasıl olur? Saçmalık."

"Bana dokunmayacaksın," diye ittim onu. "Sakın aklından bile geçirme."

"Senin iznin olmadan bunu yapmayacağımı biliyorsun. yine de bunu bir düşün."

"Asla! Çık odadan."

"Yarına hastaneden randevu aldırıyorum. Gidelim bakalım, bebeğimizin durumu nasıl?"

***

Ertesi gün doktora gitmek için hazırlandım. Sade bir şeyler giyindim, zaten başka bir şey giyinmeme izin verilmiyordu. 

"Unutma," dedi arabadan inmeden önce. "Birine belli edersen önüme gelen herkesi öldürürüm. Bunun acısına katlanabilecek misin?"

Sus Onat," dedim arabadan inerken. 

Doktor kadındı, bize gülümsedi. "Hoş geldiniz."

"Hoş bulduk," dedi elimi zorla tutan Onat. "Karım hamile, onun için geldik."

"Uzanan bakalım." Karnıma bir jel sıkıp makineyi gezdirdi. "Evet, bir aylık çok tatlı bir bebeğiniz var."

"Cinsiyetini ne zaman öğreniriz," dedi Onat heyecanla.

"Bazen erken görünebiliyor ama genelde dördüncü ayda belli oluyor. Şuan her şey yolunda görünüyor." Kan testi sonuçlarıma baktı, gerekli ilaçları ve folik asidi yazdı. Bir sonraki randevu hakkında konuştuk ve çıktık.

"Cinsiyeti ne acaba?"

Cevap vermedim, hamileydim ama tadını bile çıkartamıyordum. Her şey kabus gibiydi. Arabaya binecekken arkamdan tanıdık bir koku geçti. Önce anlayamadım, bir süre bekledim. Sonra kafamı çevirdim, Doğu'ydu. Beklediğim için kalabalığın arasına karışmıştı ama onu tanımıştım. "Doğu!" diye bağırdım. Hızla arkasını döndü, sesimi tanımıştı. Ama kalabalıkta beni göremiyordu, gözleri her yeri tarıyordu. 

Korumalar hızla beni arabaya bindirdi. Camları yumrukluyordum ama onca araba arasında beni bulamıyordu, deli gibi etrafta dönüyordu. Nasıl da bitkin ve çökmüştü...

Onat zorla ağzımı kapattı. "Sana yapma demiştim!" diye bağırdı. "Öldüreyim mi onu?"

Sustum. Elini indirdi. Doğu'nun ölme ihtimali bile korkunçtu. "Bir daha bu hastaneye gelmeyeceğiz. Sana asla güvenemeyecek miyim ben Talya?" Sinirden koltuğu yumrukladı. "Bebeğimize zarar vereceksin."

Ağlamaya başladım. "O benim bebeğim Onat, senin değil. Anla artık bunu."

"Bizim!" diye bağırdı.

"Senin akıl sağlığında sorunlar var, gerçekten."

İlaçları almaya korumalardan biri gitti. Biz eve döndük, hızla odama çıktım ve kapımı kapattım. Kafamı dağıtmam lazımdı, haberleri açtım. Bir haber dikkatimi çekti. Başlıkta hapiste öldürülen C.D. yazıyordu. Fotoğrafı pustu ama tanımıştım, bu Cenk'ti. Nasıl öldürülmüştü ki? 

ÜVEY ABİMİN TAKINTISIWhere stories live. Discover now