İHANET

8.8K 291 65
                                    

Okula iyice alışmıştık, vizeler başlamıştı ve atlatıp rahat rahat takılma vaktindeydik. Derslerden o kadar bunalmıştık ki vizeler biter bitmez üniversiteli olmanın tadını çıkartmak için bara gitmeye karar verdik. Aslında buraya kadar her şey çok güzel ama Merve ben de geleyim diyene kadar... Mert zaten gelecekti, sıkıntı değildi ama Merve'nin gelmesini istemiyordum. Doğu'nun içine düşecek gibi davranıyordu. Beni sinir ediyordu, kızlar da farkındaydı ayrıca. Onlar da çok haz etmiyordu ama Merve bunu umursamıyordu çünkü erkeklerle takılmayı daha çok seviyordu. Bizimle ettiği muhabbetler gösteriş üzerineydi. Hep Doğu ve arkadaş tayfasıylaydı, kaç kere Doğu'ya bundan hoşlanmadığımı söylesem de biz çağırmıyoruz o geliyor diyordu. O da Mert'ten hoşlanmıyordu ama Mert 7/24 benim çevremde değildi. Kız kardeşi gibi yapışkan da değildi. 

Çocuklar yoldaydı, bize gelecek ve buradan bara geçecektik. Bar bize daha yakın olduğu için buluşma yerimiz burasıydı. 

Giyeceğim şeyleri iki gün önceden hazırlamıştım, muhteşem olmalıydım. O Merve salağını ezip geçmeliydim. Yırtmaçlı, siyah ve dar elbisemi giyindim. Dizimin üzerindeydi ve ince askıları sayesinde çok hoş duruyordu. Altına uzun topuklu çizme giyindim ve siyah dumanlı bir makyaj yapıp dudaklarıma parlatıcı sürdüm. Saçlarımı da ıslak görünümlü yapıp  arkaya doğru taradım ve takılarımı takıp uzun sahte kürkümü giyindim. Dışarısı soğuktu. 

Doğu odama girdi, o da siyah bir kot ve siyah bir gömlek giyinmişti. Altında da spor ayakkabıları vardı. "Çıkart bakayım şu kürkü, ne giyindin?"

"Aşkım uğraştırma beni şimdi, gidince görürsün."

Yanıma geldi ve kürkü zorla çıkarttı. "Bu ne Talya? Altına bir şey giyinmeyi unutmuşsun."

"Doğu," dedim sinirle kürkü alarak. "Kırk yılda bir giyiniyorum böyle, bırak hevesimi alayım."

"Ne hevesi kızım, bu ne? İki parça kumaşa bir de Allah bilir ne kadar para verdin. Hiçbir şey giyinmeseydin bari, aynı kapıya çıkardı paran da cebinde kalırdı. Çıkart şunu, benim sinirlerimi bozma akşam akşam."

"Böyle geleceğim, zaten çok aydınlık olmayacak. Kim görecek ki?"

"Bir file çorabın eksik Talya, dellendirme beni çıkart dedim," diye bağırdı.

"Aa ne bağırıyorsun be," dedi içeri giren Ela. Onlara da yedek anahtar vermiştik, bağırtıları duyunca girmişlerdi sanırım.

"Bak biz de öyle giyindik, karışma kıza. bir kere giyiniversin ne olacak?"

"Oğlum Serkan, Ali bu ne hal lan?" dedi kız arkadaşlarını göstererek. "Gavat mısınız lan siz?"

"Oğlum laf geçiyor mu sanki?" dedi Serkan sinirle.

"Gitmiyoruz lan, oturun evde. Çıkmıyoruz."

"Doğu!" diye bağırdım. 

Arkadan Merve ve Mert içeri girdi. Bir anda bütün heyet odama toplanmış beni inceliyordu. "Bence gayet normal, ne var bunda?" dedi Mert. "Herkes kendi giyiminden sorumludur, buna kimsenin laf söylemeye hakkı yok."

Ben o sırada Merve'nin beni süzüşüyle meşguldüm. Güzel, beyaz dar bir elbise giyinmişti, onunki benimden daha bile kısaydı, azcık eğilse götü görünürdü ki bu hoşuna giderdi, eminim. Özellikle Doğu'nun önünde eğilirse bira şişesini bir taraflarına sokarım.

"Biz çıkıyoruz, ister gelin ister gelmeyin," dedim ve Nille Ela'nın koluna girip onları çektim. 

"Talya, buraya gel hemen," diye bağırıyordu Doğu ama dinlemedim ve aşağı indik. Mecbur geleceklerdi, orada yalnız bırakamazlardı bizi.

ÜVEY ABİMİN TAKINTISIWhere stories live. Discover now