bölüm 22

20.7K 838 62
                                    

Sabah telefonumun mesaj sesiyle gözlerimi açtım.  Tugay'ın kollarındaydım.  Komidinin üstüne elimi uzatıp telefonumu bulmaya çalıştım,  birkaç eşya yere düştüğünde nihayet telefonumu bulabilmiştim.  Tuş kilidini açtım ve saate baktım.  saat sabahın 6 sıydı kim mesaj atardı bu saatte.  Gözlerimi ekranda aşağıya indirdim Fezom kişisinden 1 yeni mesaj yazan yere tıkladım.

  Gönderen: Fezom
Duru ve ben senin yanına geliyoruz. Sana süpriz yapacaktık fakat dayanamadık. Duru salağının ağzı durmadı.

   Mesajı okuduğumda küçük bir sevinç çığlığı attım. Tugay homurdandı.  Yatakta ayağa kalkıp dans etmeye başladım.  Tugay " Ne yapıyor bu mal" bakışı atıyordu.  En sonunda dans etmeyi bırakıp yatakta zıplamaya başladım. Tugay bana " yemin ederim gerizekalı" bakışını atarken bende yatakta onun üzerine atladım.

   Atladığımda " hayvan " diye inlemişti.  İkimizde yere düşmüştük ben Tugay'ın üzerindeydim. Kollarımı ona doladım " seni çok seviyorum " dediğimde mükemmel  kahkahasının kulaklarımın pasını silmesine izin verdi.  "Biliyorum Berra seni deli ettiğim için saçma sapan haraketler yapıyorsun, biliyorum başını döndürüyorum"

  Kıkırdadım ve Tugay'ın üstinden kalktım.  "En iyi iki kuzenim buraya geliyor onun için bu kadar  mutluyum boş yere heveslenme" dediğimde üzülmüş gibi dudağını sarkıttı.  Ama şimdi ben o dudağı öpmiyimde napiyim. Yattığı yerden kalkıp ebni kucağına aldı '' napıyosun hayvan''

   diye cırladığımda beni yatağa fırlatıp ellerini kafamın iki yanına sabitledi. '' beni deli ediyorsun'' diyip boğazımı sömürmeye başladığında ''pis sapık azdınmı birden'' diye sorduğumda boynumu öpmeyi kesip '' yanımda olduğun herzaman kendimi gerçekten zor tutuyorum çok güzelsin'' ben mi güzeldim?

   Tugay ın yüzünü ellerimin arasına aldım ve dudağına küçük bir buse kondurdum. '' Hadi ama en fazla bu kadarmı'' dediğinde onu kendime yaklaştırdım. Dudaklarını öpmeye başladığımda çıkardığı hırlama seslerini duyabiliyordum. Gerçekten azmuş bu çocuk AQ diye düşünmeden edemedim. Tugay dudaklarımdan ayrılıp tişört ünü çıkardı. Töbest. Ne yapıyo bu iyice azdı.  Bu sefer ben yılan gibi onun bedeninin üstüne çıktım.  Boynuna küçük öpücükler bıraktığımda kendinden geçiyordu.

Telefonum çalmaya başladığında anın büyüsi bozulmuştu.  Tugay'ın dudaklarından ayrıldığımda birkaç küfür mırıldandı.  Kalkıp telefona baktığımda Ayşe'nin aradığını gördüm. 

  "ooo ayşe faişe sen ararmıydın? " diye sordum şaşırarak.

  "Berraşkım seni sikmeye geliyore" dediğinde telefonun sesinin dışarı çıktığını fark ettim. Tugay'a baktığımda çenesi kasılmıştı.

  "Yaa susarmısın gerizekalı enişten burada"

  "Fiyuuu selam söyle öpüyorum sizi çok mütüşlüsünüz." böyleydi işte Ayşe  , dengesiz,  mal,  özürlü  ama bitanemdi. Buralardan gitmeden önce çok samimiydik onunla.

   " Ayşe ciddiyim"

  "Oaaa Berra biz neredeyse geldik fiyuuu yasakları çiğniyoruz uçakta telefonla konuşuyorum çok ekşınlı"

  " Yemin ederim salaksın,  neyse hangi hava limanı Tugay'la gelip alalım sizi"

  "Sabiha Gökçen işte öyle bişey dur feyzaya veriyim"

  " Tamam ver bakalım"  Ben konuşurken gözüm Tugay'a kaydı kitaplığımdaki kitapları inceliyordu.

  "Börrö öşköm özlödöm döycöm ömö özlömödöm pöhöhöhö"

"Feyza düzgün konuş anlamıyorum "
  " Öhöhöhöhö öyşö böğölöyöm öhöhöhö öyşö höhöhöh  dıııırt" ve telefon suratıma kapanır. (imana geldi espiri yaptım vurmayın tm)

   Böyleydiler işte saçma ve gerizekalı insanlar. Dünyaya yemek,  içmek, sıçmak için gelmiş insanlar.  Onlar benim genimi taşıyan benim gibi özürlü insanlardılar. Onlar mütüştüler.  Lanet olası bir mütüşlükleri var hadi gidelim sapık okuyucularım..

   Tugay bana baktı muzip bir gülümsemeyle "Nerede kalmıştık? " diye sordu. Bir an Tugay'ın beni sevmediği ve vücudumu istediği düşünceleri beynimi deşmeye başladı. Olabilir miydi? Neyse biraz trip atiyim bareeeaa

  "Beni Sevdiğini düşünmüyorum " dediğimde elindeki kitabı kitaplığa koyup yanıma geldi "Başkasıyla görünce çene kaslarım istemsiz olarak kasılıyor , tuvalete gidip duvarları yumrukluyorum.  Kokunu bir kez çektim ya içime,  saçların burnumda olmadan nefes alamıyorum.  Gözlerine bakınca içim titriyor.  Hani yaptığım bütün şebeklikler varya hepsi sen gül diye.  Haklısın seni sevmiyorum bu başka birşey"

   dedi derin bir soluk alıp devam etti " Asıl sen beni sevmiyorsun gerçekten berra bunlar bana yetebilir seni zorladığımı görmek canımı yakıyor.  Senin canın yanacaksa uzaktanda izlemeye razıyım" dediğinde boğazım düğümlendi ne diyordu bu böyle.  Boğazım yanmaya başladığında ağlayacağımı fark ettim " Tug-" lafımı bitirmeden beni susturdu "Lütfen böyle yapma dahada zorluyorsun beni yanında kalmak istiyorum böyle yapma yalvarırım" dediğinde gözleri doluydu.

  Tugay geriye doğru yürüdü bedenini duvara yaslayıp yere oturdu.  Bende onun kucağına oturdum. "Varlığımın üstüne yemin ederimki seni seviyorum " dediğimde kollarını belime sardı. " Biliyorum sen yalan söyşemezsin" dedi ve saçıma bir öpücük kondurdu.  Cebinden sigara çıkartıp yaktı.  Sigaranın külü dizimin üstüne düştü.  Elimi tuttu ve bacağımdaki külü gösterdi

" Şu külden bike kıskanıyorum seni"

SAPIKWhere stories live. Discover now