Yitirmeli ne varsa, Başlamalı yeniden [22]

30 6 4
                                    

Sabaha kadar gözümü hiç kırpmadım ve en az on kere bu mektubu okudum. Bazı yerleri sarı fosforlu kalemle çizmek istedim, hatta bazen yırtıp atmak istedim. Ama olmadı. Okudum, okudum, okudum. Gözyaşlarım ruhumda ince ince sızladı ama asla yüzüme değmedi.
Birçok şeyden bahsederken babamdan doğru düzgün bahsetmemesi... Hiç mi sevmedin bizi? Hiç mi benimsemedin? Hep mi pişman oldun? Beni yarış atı gibi koştururken; ben, senin ve babamın gururu olmak için yılmadan çalışırken... Sen sadece hırsın uğruna mı harcadın beni? Sahi, gerçekten babam mı boğdu bizi o suda? Sen atmadın mı bizi o dipsiz kuyuya? Sen bırakmadın mı beni bu kuyuda yalnız başıma? Babam mı itti seni Adam'a ? Sen kendini tüm bunlarla mı kandırıp vicdanını rahatlattın? 

Aldatan bir kadın olmak istemezken nasıl da katil bir kadına dönüştün peki?

Babamı şüphelerinden arındırmak için ne yaptın? Beni mi verdin ona? Sırf babamı ikna edip, seni rahat bırakması için. Peki Eri'den "aşkın varoluşu" diye bahsederken o gözündeki parıltıyı benim için hiç görmemiş olmam. Ve senin hala babamı başlarda sevdiğinden bahsetmen? Beni hala küçük bir çocuk yerine koyup, tüm anlattıklarını sorgulamadan, düşünmeden kabul edeceğimi, sana hak vereceğimi falan düşünmen? Ve hatta hiç gerçekleri bilmiyormuşum gibi rahatça her şeyi, kendi masumiyetini kanıtlama çabasıyla anlatman? Gerçekten hala battıkça batıyorsun.

"O gün sen onu içeri aldın ve sen de asıl muhabbete şahitsin zaten" derken neyi kastettiğini o kadar iyi biliyorum ki...

Onu ben içeri aldım... gerçekten sen artık annem olamazsın. Sen, hiçbir şeyim olamazsın. Şahit olduklarım? Harika bir muhabbete mi şahit olmuştum? Adam'ın ne kadar iyi birisi olduğuna ve bizi korumaya gelen bir melek olduğuna mı şahit olmuştum? Yoksa... yoksa ne kadar aşağılık birisi olduğuna mı şahit olmuştum?

Babam benimle tehdit edilirken sen ne yapıyordun? Özel kuvvetlerde üst düzey bir babanın kızı olarak sen ne halt ediyordun?! Babam usulsüzlük yaparken sen ne yapıyordun? Sen, onu kışkırtıp teşvik ediyordun! Kaç kere konuşmuştum seninle? Babamın hırsı mı? Babam mı hırslı, sen mi? Peki sen Adam'ı değil de babamı mı seçtin de evlendin? O bana çok önerdiğin 'kendi çıkarın' ve hırsın değil miydi seni bu noktaya getiren?

"Şu an onlardan başka kimsen yok." Bu kelimeler sadece ruhuma değil, bedenimde her noktama, tüm hücrelerime saplanan bıçaklara dönüştü. 

İsterdim ki; kanım gözlerimden aksın, yüzümü yıkasın. İçimde sana ait tüm kirli kan hemen beni burada terk etsin. Seninle olan tüm anılarım silinsin, içimdeki boşluk sonsuza kadar sürsün. Bağırsam, haykırsam ve ismini söylerken sesim kısılsa da bir daha anamasam adını. Keşke, keşke babam seni bıraksaydı da sadece annesiz büyümekten yakınan küçük bir kız olsaydım. Senin Eri'ye olan sevginin yüz katı sevgiye sahiptim ben onun için. Sen asla yetinemeyen, sahip olduklarını göremeyen birisiydin. Bunca travmatik olaydan sonra bile bir parça da olsa değişmediğini böyle, bu satırlarda görmek...

"Kimseye güvenme ve arzularına yenik düşme" diye verdiğin tavsiyenin bir üst satırında Andrew ve ailesine güvenmekten başka çarem olmadığından bahsetmen? Ben ne yapabilirim ki? Bu mektuptan sonra bile ne yapabilirim ki? Bana bunları yazarak yardımcı olduğunu mu düşünüyorsun gerçekten?

Bu durumda Grey'lerin başına gerçekten kimin geçeceğini bilmiyor musun? Keşke ben yüzüne kimin geçeceğini söyleyebilsem ve tükürebilseydim o ismi!

Ben sadece babamın kızıyım. Ve bu mektup beni kurtarmaya değil, senin varlığının tehditine uyandırıyor beni. Benim için her "kızım" yazdığın satırda midem bulanıyor.

Keşke, keşke tüm bunları yüzüne söyleyebilseydim veya en kötü senin gibi bir mektupla cevaplayabilseydim.

Artık uyanış vakti benim için. Zaten yıllardır bildiğim, duyduğum, gördüğüm tüm o gerçekler... 

Ve babamın gizlice beni hazırladığı durumu şu an apaçık görebiliyorum. Benim hayattaki tek şansım babammış. 

Ben sadece David Grey'e sahip bir kızım. Ben babamın kızıyım. Ben Aria Grey'im. Bunu asla unutmayacağım.

Ve baba; üzgünüm ama isteğinin aksine ben, tüm bunların intikamını alacağım.

Onlar kağıdın intikamını kanla aldıysa, ben daha büyük bir bedel ödeteceğim. 

Sana yemin olsun baba. Senin ruhunu taşıyacağım ve onu taçlandıracağım. 

Bu uğurda kendimden vazgeçip, yeni bir kimlik yaratacağım.

Bu uğurda kendimden vazgeçip, yeni bir kimlik yaratacağım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
KİMLİKSİZ (NO ID/EA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin