Bölüm 16 - Aşık

181 15 3
                                    

Uzun bir bölüm oldu. Sindirerek okumanızı tavsiye ederim. Keyifli okumalar.

Medyada: Ed Sheeran - Perfect

                    Chopin - Spring Waltz 

———

Görüş alanımdan çıkana kadar Bralyn'in arkasından baktım, sonra da eve girdim. Huan yine televizyonun başında oturuyordu. Beni görünce şaşırdı.

"Neden geldin, bir şey mi oldu?"

Tamamen unutmuştum. Eva'da olmam gerekiyordu. Bu hengâmede aklımdan çıkmıştı.

"Yapmam gereken ödevler olduğunu hatırladım." dedim.

Bir süre yüzüme dikkatle baksa da üstelemeyen Huan tekrar televizyondaki yemek programına döndü. Babam işte olmalıydı; ortalarda görünmüyordu. Bu da son zamanlardaki garipliklerden biri daha diye düşündüm. Babam, son birkaç aya kadar asla akşamları hastanede kalmazdı ama son günlerde sık sık işi çıkıyordu.

Odama çıktım ve kendimi yatağa bıraktım. Bugünün tüm ağırlığı üzerime çöktü. Bralyn'in değişen ruh halleri yüzünden nasıl davranmam gerektiğine karar veremiyordum. Bir an çok sinirliyken bir an sonra çok rahat olabiliyordu. Soğuk tavırlarının yerini gülümsemeler almış olabilirdi ama beni dehşete düşürecek kadar soğuk olan o yanının çok uzakta olmadığını biliyordum. Bana gönderdiği farklı titreşimleri yanlış yorumlayıp bir hata yapmaktan korkuyordum. Bir yanım ondan uzak durmam gerektiğini söylüyordu ve bu yanı ne zaman duysam anlamlandıramadığım bir acı dalgası çarpıyordu. Bir de diğer yanım vardı: ne kadar öldürmeye çabalasam da inatla kanat çırpan kelebeklerin olduğu yanım. Bu yanım sürekli Bralyn'i görmek istiyordu ve durmadan onu düşünüyordu. Bu da benim daha çok korkmama neden oluyordu. Ondan uzak durmak isteyen yanımla ona bir zamk gibi yapışmak isteyen yanım büyük bir kavgaya tutuşmuşlardı ve bu çekişmede bir taraf sonunda kaybedecekti. Bu çekişmenin arasında kalarak daha fazla parçalanmak istemiyordum.

Hafta sonu çok sıkıcı geçti. Çocukluğumdan beri cumartesi günleri hiç aksatmadığımız dövüş derslerini ilk defa yapamamıştık; babam gece hastanede kalmıştı. Bir saldırı daha olduğunu cumartesi sabah televizyonda gördüm. Boynu koparılmış bir cesetten bahsediyorlardı. Kızlara haberin detaylarını sormak için aradığımda garip davranışları karşısında afalladım. Hepsi işi olduğunu söyleyip bir an önce telefonu kapatma derdindeydiler. Babam ancak pazar günü eve döndü.

"Baba cinayet nasıl olmuş?"

Yemek masasında oturmuş annemin yemeği getirmesini bekliyorduk. Sean telefonuyla oynamayı bıraktı ve babama çevirdi bakışlarını.

"Ben acilde çalışmıyorum o yüzden cesedi görmedim."

Bakışlarını benden kaçıran babam masadaki salatayla ilgilenmeye başladı. Garip tutumu gözümden kaçmadı.

"Baba, hastane tek katlı, küçük bir yer ve sadece üç doktor var, nasıl görmezsin?"

"Çünkü başka hastalarla ilgileniyordum, küçük hanım."

"Anladım." dedim ve annemin o arada getirdiği yemek ile ilgilenmeye başladım. Bende bir tuhaflık vardı; etrafımdaki herkesin benden bir şeyler sakladığını düşünmeye başlamıştım. Bralyn'in yüzünden böyle olduğumu düşünüyordum çünkü dengesiz hali bana da sirayet etmişti sonunda.

Okulda kızları sıkıştırmama rağmen cinayetle ilgili bir şey bilmediklerini söylediler. Yemek arasında, yine Bralyn'in karşısında oturuyordum, Rose herkesi yarın akşam için evine yemeğe davet etti. Arey'in memnuniyeti gibi Raudin'in somurtkanlığı da gözümden kaçmadı. Eva dışında herkes memnundu. Ben ise ne düşünmem gerektiğini bilemiyordum. Bralyn'in bir gün önceki tavrına kıyasla bugünkü ruh hali arasında uçurum vardı. Neredeyse hiç konuşmadı ve sürekli dalgındı. Aklına takılan şeyin Lisa olmamasını umduğumu fark ettim.

AMİE - Gecenin GölgesiWhere stories live. Discover now