Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
×
"Gerçekten bir sürüş eğitimi almam gerektiğini mi düşünüyorsun?" Dedi Jin arabaya binerken. Namjoon onun bindiğini gördüğünde eğildi ve adamın kemerini taktı. Jin istemsizce adamın bu hareketine güldü. Ona bebek gibi davranması hoşuna gidiyordu.
"Ehliyetin olduğunu biliyorum, ama bu araba hız konusunda farklı biliyorsun."
Jin kendi kendine güldü. Namjoon onu gerçekten hafife alıyordu. Ama onu bozmayacaktı.
"Test sürüşü?" Dedi Jin arabanın çalışmasını sağlayan tuşa basarken. Namjoon rahat bir pozisyon buldu ve sevgilisine baktı.
"Lütfen yalnız kalabileceğimiz bir yere sür."
Jim gülerek direksiyonu kavradı. Yavaşça otoparktan çıktı. Altında ki arabanın mükemmel hissiyatı şimdiden bedenine işlemişti. İnce ve uzun parmakları ile direksiyonu tutuyordu. Namjoon yoldan ziyade sadece onu izliyordu. Arabaya çok yakıştığını söylemek için can atıyor gibiydi.
Biraz hızlandıklarını düşündüğünde gözlerini cama çevirdi. Kademeli bir şekilde hızlanıyordu Jin.
"Bebeğim biraz yavaşlasan mi, ilk kullanışında bu kadar hız yamanı istemiyorum."
Jin gülerek ana caddeden çıktı ve otobana saptı. "Korkuyor musun?"
"Korkmadığımı biliyorsun. Bu kadar hıza gerek yok."
"Araba bunun için yaratılmış Joon. Hız yapmazsan," ona çevirdi bakışlarını ve biraz daha hızlandı. "Bu arabaya binmenin bi anlamı olmaz."
Jin boş yolda varla yok arasında sürmeye devam ediyordu. Namjoon kendini ona bakarken buldu. Yüz hatları çok rahattı. O an Jin'in onunla dalga geçtiğini anladı. Jin bu arabayı sürmeyi biliyordu. Hatta çok iyi biliyordu.
Drift attığında buna daha da emin olmuş, kendini kahkaha atmaktan geri alamamıştı.
"Sen gerçekten çok fenasın." Dedi Namjoon yola bakarken. Jin yüzünde ki sırıtışla direksiyonu kavradı.
