Pain Cycle || NamJin

|26|

"Pardon," dedi Jin kulaklığını çıkararak. "Tanışıyor muyuz?"

Dante gülümsedi. Uzun ve kemikli elini karşısında ki adama uzattı.

"Dante. Namjoon'un ortağıyım. "

Dante'nin arkamdan iş çevirdiğini düşünüyorum.

"Evet," dedi Jin sakin tavrını koruyarak. "Namjoon sizden bahsetmişti."

"Toparlamanıza sevindim Bay Kim. Ablanız için çok üzgünüm."

Jin sadece ufak bir şekilde gülümsemekle yetindi. "Teşekkürler. Bir şekilde devam ediyorum."

Adam başka bir şey söylemedi. En başta ki gibi bir gülümseme takındı yüzüne. "İyi günler Bay Kim, sizi daha fazla bu soğukta oyalamayayım. Ortağıma selamlarımı iletin lütfen."

Jin ona cevap vermemiş, sessizce yanından geçmesini beklemişti. İçinde garip bir telaş bulutu oluşsa da, boğazını temizleyip tekrar kulaklığını taktı.

Herkes için oldukça garip bir akşamdı. Jin, aylar sonra mutfağa girmiş ve mükemmel bir sofra hazırlamıştı. Namjoon eve geldiğinde gözlerine inanamamış, kendini tutamadan bir kaç defa Jin'e iyi olup olmadığını sormuştu. Jin ise gülerek savuşturmuştu adamı. İyi hissediyordu ve bunun artması için çabalıyordu.

Zil çaldığında Namjoon bardakları yerleştirmekle meşguldü.

"Ben bakarım!" Dedi mutfakta ki sevgilisine. Hızla masadan ayrılıp kapıyı açtı. Yoongi ve Jungkook'u görmesiyle kapıyı daha çok açtı.

"Hoşgeldiniz."

"Lütfen yemekleri dışardan söylediğinizi söyle, çünkü henüz senin elinden yemek yemeye hazır değilim." Dedi Yoongi kabanını çıkarırken.

Namjoon ona bayık bir bakış attı. "Hayır tabiki. Jin size mükemmel bir sofra hazırladı."

Jungkook kabanını Yoongi'ye verirken duraksadı. Gözlerini şaşkınlıkla Namjoon'a çevirdi. Namjoon kafasını sallayarak bakışlarını onayladı gencin.

"Evet, her şeyi saatlerdir kendisi hazırlıyor."

Yoongi sesini düşük tutmaya özen gösterdi. "Daha iyi hissediyor yani?"

"Psikolog iyi gelmiş olabilir." Dedi Namjoon. "Üstelik kendisi de çok çabalıyor."

Konuşmalarını içerden gelen Jin'in sesi bölmüştü. "Joon!"

"Geliyorum sevgilim!"

Yoongi ve Jungkook içeri geçerlerken, Namjoon da hızla mutfağa girmişti.

"Bebeğim?"

"Şu tencereyi de götürür müsün içeri? Ben de içecekleri alıp geliyorum."

Namjoon, tencereyi almadan önce Jin'in dudaklarına bir öpücük kondurdu.