|32|

846 75 153
                                    

Japonya'nın sabah güneşi arsızca yüzüne vurduğunda, Namjoon diğer tarafa dönmekten vazgeçmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Japonya'nın sabah güneşi arsızca yüzüne vurduğunda, Namjoon diğer tarafa dönmekten vazgeçmişti. Gözlerini açarak yatakta hala yanında uyuyan sevgilisine bakmak için döndü. Fakat beyaz çarşaf kırışık bir şekilde soğumuştu. Jin'in uzun süredir burda olmadığını haykırıyor gibiydi.

İç çekerek üstünde ki beyaz yorganı kenara attı. Yalnız uyanmaktan nefret ediyordu. Sabah yaptığı ilk şey Jin'i öpmek olmalıydı. Fakat kocası bunun için fazla hareketliydi.

Japonya'yaya geleli bir hafta oluyordu. Bugün Yamato'nun düzenlediği baloya katılacaklardı. Namjoon gergindi fakat Jin elinde ki silaha alıştıkça mutlu oluyordu.

Namjoon bundan çok rahatsızdı. Onun silaha alışması, bu dünyayı normal karşılaması onu içten içte deli ediyordu fakat susacaktı. Çıplak ayaklarını soğuk zemine değdirdi ve yataktan kalktı. Dün gecenin izleri göğsündeydi. Jin'in öpücük izleri adeta ben burdayım diyordu ve üstelik adamın esmer tenine fazlaca yakışmıştı.

Siyah sabahlığı üstüne geçirirken, kulağına dolan silah sesiyle irkildi. Gözbebekleri büyürken hızla çekmecede ki silahını aldı. Ardından Jin'in çekmecesini açtı. Silahı yoktu. Namjoon en azından yanına almış diye düşündü ve hızla odadan çıktı. Altında iç çamaşır, üstünde ise sabağlığıyla evin merdivenlerini iniyordu.

Otelde üç gün kalmışlar, daha sonra Choi Wooshik'in yardımıyla bir eve çıkmışlardı. Burası daha güvenliydi ve Namjoon güvene hayır demezdi.

Sıkı sıkı tuttuğu silahıyla bahçeye indiğinde, Choi Wooshik ile Jin'in atış yaptığını gördü. Kızsa mıydı? Rahatlasa mıydı?

Çıplak ayaklarıyla çimde hızlıca ilerledi ve atış yapacak sevgilisinin elinden silahı aldı sinirle. Jin ve Wooshik şaşkınlıkla ona döndüler.

"Joon?"

"Gerçekten mi Jin?" Dedi kaşlarını çatarak.

"Bugün balo var. Wooshik ile beni test ediyorduk. Neden bu kadar sinirlendin?" Dedi Jin masum bakışlarıyla.

"Üstelik baya iyi." Dedi Wooshik araya girerek. Namjoon ona öldürücü bakışlarını attığında bakışlarını kaçırdı. Ellerini cebinden çıkardı. "Bay Kim, ben artık gitsem iyi olacak. Akşam görüşürüz."

"Görüşürüz Wooshik."

Namjoon bakışlarını kocasından ayırmamıştı. Wooshik sessizce bahçeyi terk ederken, hala sinirle kocasına bakıyordu.

"Uyandığın için mi bu kadar sinirlisin?"

"Sana bir şey oldu sandım!" Dedi Namjoon bağırarak. "Uyandım, yanımda yoktun ve bir silah sesi duydum. Ne düşünebilirim Seokjin?"

Pain Cycle || NamJin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin