Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.
Seokjin, bakışlarının buluştuğu kadınla beraber bir adım geri attı ve hala ona bakmakta olan Namjoon ile göz göze geldi.
"Net anlaşıldığımı umuyorum." Dedi ve başka bir şey söylemeden, kadının yanından geçerek evden çıktı. Vien, yanından geçen adamı umursamamış, kapının kapanma sesiyle öfkesini kusmaya başlamıştı.
"Sen benimle cidden dalga geçiyor olmalısın!"
Namjoon, göğsüne doğru atılan kağıt ile sinirlendi. Yere düşen kağıda bir bakış attı.
"Haddini aşıyorsun." Dedi sakin bir sesle. Vien'in siniri boğazında takılı kalmıştı. Hala sinirliydi fakat içinde küçük bir korku filizlenmişti.
Vien bu cümleyi kafasında defalarca döndürdü. Gerçek olmamasını umdu. Yutkundu. Kafasını hafifçe yana çevirdi.
"B-babam?"
"Öldü."
Genç kadın başının dönmesiyle hızla koltuğa tutundu. O, babası öldüğü için üzülecek bir kadın değildi. Sadece elinde ki tek umudun birden gitmesini kaldıramamıştı.
"Sen mi yaptın?" Dedi beyaz mermerlerden bakışlarını çekmeden.
"Kaçacak deliği kalmayan bir adamdı."
Vien ağlayacağının habercisi olan gözlerini ona çevirdi.
"Sana rağmen seni sevmem ne büyük aptallık."
Namjoon, ifadesiz yüzüyle kadına bakmaya devam etti. Vien alayla güldü.
"Hangi aklı başında insan bir katille evlenir, onu sever ki? Annen baban bile yok. Kim bilir, belki de geleceği görüp böyle bir adama anne babalık yapmak istememişlerdir."
Vien, onu üzebilecek bir kadın değildi. Üstelik Namjoon'un öyle kalın buzdan duvarları vardı ki, bu sözler sadece değip geçiyordu.
Değip geçerken canı yanmıyor değildi.
Bakışlarını dikleştirdi. "O evden çıkacaksın. Kendi paranla bir ev alabilirsin." Dedi ve kadının yanından geçip evden çıktı. Taehyung bir ağacın dibinde içtiği sigarasını yere attı ve ayağıyla ezdi. Abisinin boynunda beliren damarı gördüğünde meraklanmıştı.
"O kadının bir daha etrafımda dolaşmasına izin verme." Dedi korumalardan birine.