4.4

35K 2.4K 590
                                    

aralıksız bölüm yazıyorum derken nazar değdirdik
hep yök'ün suçu arkadaşlar, moralimi s*kti de birazcık

soner avcu - yalnızlıklar

🩺

2 gün sonra

༻2 gün sonra༺

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Naz Yılmaz

İçimdeki bu ses ile başa çıkabilirdim.

Alaz'la son konuşmamızın üzerinden iki gün geçti. O günün akşamı Miray'a bilekliğini, dediği gibi içinde özür dilediğim not da bulunduran, bir kargoyla gönderdim. Sonraki birkaç gün yine okula gitmedim ve evden dışarıya bir kere bile çıkmadım. Bugün ise bir delilik yaptım ve dışarıya çıktım.

Tüm gün evde duvarlara bakarken çok düşündüm. Bana göre iyileşmek için yapabileceğim tek bir şey vardı; o sesi yok saymak. İçimdeki sesi kontrol etmemin yolu, belki de onun varlığına alışmaktı. Böylece bir daha beni kontrol etmesine izin vermeyecektim.

Evimin yakınındaki, kitapçıların olduğu, bir ara sokakta hiçbir amacım olmadan öylesine geziyordum. Belki bir ihtimal dürtü gelir de ona karşı koymaya çalışırım diye umut ediyordum. Ne kadar hızlı toparlarsam Alaz'a o kadar çabuk kavuşurdum sonuçta.

Kendi isteğimle ona bir süre görüşmeyelim demiştim ama ayrı kaldığımız bu iki günde bile, onu deli gibi özlemiştim. Onu şu an yanımda mı istiyordum yoksa biraz zamana mı ihtiyacım vardı, bilmiyorum. Son günlerde neye ihtiyacım olduğunu bile fark edemeyecek kadar karışık bir ruh halindeydim.

Telefonuma gelen mesaj bildirimiyle adımlarımı olduğum yerde durdurdum. Kalbim birden hızlandı. Kim mesaj atmıştı ki, Alaz olabilir miydi? Cebimden farkında olmadığım bir telaşla çıkarttığım telefonumun, ekranında gördüğüm isim ve mesajlarla yüzüm düştü ve anında içime bir sıkıntı çöktü.

Anne : geçenlerde babanın kredi kartını kullanmışsın

Anne : hayırdır?

Naz : önemli bir şey yok anne

Anne : önemli değilse boş yere kullanma o zaman
✓✓

Başka bir şey yazmayacağını anladığımda, aldığım mesaja sinirle gözlerimi devirip telefonumu kapattım. Onlarla neredeyse bir aydır konuşmuyorken annemin bana yazdığı ilk şeyin bu olması beni bir parça kırmıştı, her ne kadar kırılmaya hakkım olmasa bile. Onlardan bir şey beklememem gerektiğini, artık kabullenmeliydim.

Her ne kadar onlara kırılsam bile, zamanla aramız düzelir sanmıştım. Oysaki ailemle aramdaki bu uçurum, bu kısacık zamanda bile daha derin bir hal almıştı. Bazen zaman, her şeyi düzeltmeye yetmiyordu işte. Ve bir şeyler düzeltilmek için çabalanmıyorsa vazgeçilmeliydi belki de. Hiçbir zaman aynı karşılığı alamayacağım birine, hâlâ umutla bir sevgi beslemem çok acınasıydı.

PSİKOLOG BEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin