5.4

29.9K 1.9K 885
                                    

o kadar içime sinmeyen bi bölüm oldu ki...
bundan daha fazla içime sinmeyen başka bir bölüm yazamazdım herhalde, neyse artık hadi başlayalım

bebe rexha - i'm a mess

🩺

Naz Yılmaz

"Alaz hadi. Biraz daha hızlı olur musun lütfen?"

"Gerçekten yapacak mıyız bunu?" diye sordu sıkıntılı bir nefes verirken. "Bence hiç gerek yok." diye devam etti cümlesine. Onu dinlemeden üzerimdeki pijama üstünü de bir çırpıda çıkarttım ve odanın içinde bir köşeye fırlattım.

"Yapmak istiyorum. Biliyorsun."

Dolaptan çıkarttığım kazağı kafamdan geçirirken Alaz ile göz göze geldim. Ben üzerime giydiğim kıyafeti düzeltirken o da derin bir nefes verip uzandığı yatağımdan destek alarak ayağa kalktı. Ağır adımlarla yanıma gelip yavaşça ellerime uzanırken kaşlarını düşürüp yüzüme baktı.

"Naz ben ne karar verirsen ver, senin yanındayım. Ama bana sorarsan son olanlardan sonra durumunu Sıla'ya anlatman kulağa pek mantıklı gelmiyor." dedi, gayet sakin bir ses tonuyla. Üzerimi düzeltmeyi bırakıp tüm dikkatimi ona verdiğimde dudaklarını ıslatıp tereddütlü bir ifadeyle konuşmasına devam etti.

"Bak güzelim, seni yargılamak için söylemiyorum ama neden onunla, hâlâ arkadaş olduğunu da anlayamıyorum bir türlü. Kız seni en ihtiyacın olduğu anda, yalnız bıraktı." dedi sertleşen ses tonuyla. Ne zaman Sıla konusu açılsa bana bu durumu hatırlatıyordu. Bir parça da olsa dediklerinde haklı olduğunun farkındaydım. Ama ben etrafındaki insanları aniden hayatından silip atabilen birisi değildim. Hem bu durumu Sıla ile de konuşmuştuk, konuyu daha fazla uzatmaya gerek yoktu.

"Sevgilim yapma ama böyle, konuştuk bunları. İsteyerek yapmadı, sadece o an müsait değildi ve habersiz geldiğim için panik oldu." dedim son söylediğine itiraz edip kafamı iki yana sallarken. İfadesi yumuşasa da, o da benim gibi kafasını iki yana salladı, en az benim kadar inatçıydı. "Bu yine de kabul edilebilir bir sebep değil." dedi.

"Söylemek istiyorum Alaz. Birinden duymadan önce benden öğrenmesi gerek. Sırf bu yüzden arkadaşımı kaybetmek istemiyorum." dedim sonunda isyan ederek. Odanın içine sessizlik yayılınca derin, sesli bir nefes verdim.

"Sana destek olacak bir arkadaş istiyorsan ben varım." dedi sakince. Şefkat dolu bakışlarla ellerimi bırakıp boşta kalan bir elini yanağımın üzerine yerleştirdi ve baş parmağı ile elmacık kemiğimi okşamaya başladı. "Hatta Doğukan da var, Miray da var."

"Biliyorum ama benim de Sıla'yla öylece yok sayamayacağım bir geçmişim var. Bu zamana kadar birbirimizle çok şey paylaştık. Bunu da söylemek istiyorum."

"Anlıyorum." dedi pes edip kafasını tamam der gibi sallarken. "Ben sadece senin için söylüyordum. Sırf doktorun böyle bir öneride bulundu diye kimseye, söylemek istemediğin bir şeyi söylemek zorunda değilsin. Ama gerçekten söylemek istiyorsan, peki, ben de daha fazla ısrar etmeyeceğim." diye devam etti.

Geriye doğru bir adım attığında birkaç adımda ona yaklaşıp kollarımı beline dolarken kafamı da göğüsüne yasladım. Anlık bocalasa da ellerini çok geçmeden sırtıma yerleşip aşağı yukarı hareket ettirdiğinde gözlerimi usulca kapattım. "Teşekkür ederim." diye fısıldadım.

"Seni seviyorum." dedi o da kısık bir sesle. Göğüs kafesimden vücudumun tamamına derin bir sıcaklık yayıldı. Bu dediği ile birlikte sanki onu içime katmam mümkünmüş gibi daha sıkı sarıldım. Aynı anda kafamın üzerinde hissettiğim dudakların baskısıyla gözlerimi geri açtım. "Ben de seni."

PSİKOLOG BEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin