5.7

25.6K 1.8K 665
                                    

selamlarrr sucuklar,
ben geldim hoş geldim geç geldim boş geldim
özleştik değil mi?

Umarım hikayeyi hâlâ hatırlıyorsunuzdur ÖFÖQİSMDLQÇWĞMDÖWŞQŞFKF

edis - dudak

🩺

Naz Yılmaz

"Haftaya yine görüşürüz o zaman."

"Görüşürüz Naz." dedi Atilla Bey.

Doktorun odasının kapısını gülümseyerek kapattıktan sonra yüzümü koridora dönüp derin bir nefes verdim. Oldukça yoğun bir seans olmuştu, hatta sonlara doğru konunun ağırlığından başım ağrımaya başlamıştı. Ama bundan şikayetçi değildim. Bu kapıdan her çıkışımda kendimi bir öncekine göre daha güçlü hissediyordum ve bunu bilmek beni mutlu ediyordu.

Kısaca koridora göz artıktan sonra kimsenin olmadığını görüp danışmana doğru ilerledim ve seansın ücretini ödedikten sonra binadan ayrıldım. Dışarıya çıktığımda ise bahçede gördüğüm ikili ile gülümseyerek yanlarına doğru ilerledim. Her ne kadar gelmelerine gerek olmadığını söylesem de Alaz beni, söz verdiği gibi, yalnız bırakmayacağını söylemişti. Ve ben içeride olduğum süre boyunca o da, İmge ile birlikte bahçede oyalanmıştı.

Kliniğin küçük bahçesi çiçeklerle süslenmişti. İmge, Alazın iki parmağını küçük eli ile kavramış ve ilerideki orkideleri diğer eli ile işaret ediyordu. Alaz da ona doğru eğilmişti. Birkaç adımla yanlarına doğru ilerledim. Yaklaştıkça aralarındaki konuşmaya kulak misafiri oldum. "Bu ne?" diye merakla sorduğunu duydum İmge'nin. Alaz'ın ilgisi tamamen İmge'nin üzerinde olduğu için yanlarında durduğumu fark etmedi.

"Her şeyi "Bu ne?" diye soramazsın, küçük deli." diye söylendiğini duydum Alaz'ın. Sonra da dizlerini kırıp boyunu İmge ile eşitledi ve kolunu küçük kızın beline sardı. İmge avuç içlerini Alazın yanaklarının üzerine yerleştirdikten sonra yüzünü sıkıştırdı. "Sorarım!" dedi, r harflerini düzgün telaffuz edemeyerek.

Kendimi tutamadan kıkırdadığımda Alaz, beni fark edip kafasını bana doğru çevirdi. Cevap vermek için araladığı dudaklarını birbirine bastırıp gülümsedi. Eğildiği yerden doğrulduktan sonra bir adım atarak bana yaklaşıp kolunu belime doladı ve beni kendisine yasladı. Yanağıma da cümlelerinin arasında kısa ama etkili bir öpücük bıraktı. "Sevgilim. Hoş geldin, nasıl geçti?"

"Güzeldi. Siz neler yaptınız ben yokken?"

"Dayııı! Bi' cevap vermedin ama hâlâ bana." diyerek konuşmanın ortasına karıştı İmge. Gülümseyerek ona baktığımda beni fark etti ve sorusunu kendisi de unutup sıkıca bacağıma sarıldı. "Aaa Naz abla gelmiş. Nereye kayboldun yaa, özledim seni!"

"Ben de seni özledim." dedim eğilip kollarımı küçük bedenine dolarken. "Özledin mi gerçekten?" diye sordu. Kafamı sallayarak onu onayladım. İmge bacağımdan ayrıldıktan sonra Alaz, İmge'nin elinden tutarak yüzünü bana döndü. "Gidelim mi artık?" diye sordu. Kafamı sallayarak onu onayladığımda diğer eliyle de benim elimi kavradı ve ilerlemeye başladı.

Arabanın yanına geldiğimizde İmge'nin isteği üzerine ben de arka koltuğa onun yanına oturdum. Alaz arabanın etrafından dolaşıp şoför koltuğuna oturmadan önce bize bir bakış attı ve hafifçe tebessüm etti. Arabayı çalıştırdıktan sonra bulunduğumuz yerden ayrılıp ana yola doğru sürmeye başladı.

"Burası neresi, sen içeride ne yapıyorsun Naz abla?" diye merakla sordu İmge, kliniğin önünden geçip giderken. Bir süre sessizce camdan dışarıya baktım, vereceğim cevabı düşündüm. Duymamış gibi de yapabilirdim ama İmge sorularına cevap almayı seven bir çocuktu. Aslıda her çocuk sorularına cevap almak isterdi fakat küçükken benim hiçbir soruma cevap verilmezdi. İşte bu yüzden ne sorarsa sorsun ona cevap vermek istiyordum. Yüzümü pencereden çekip ona doğru çevirdim.

PSİKOLOG BEYWhere stories live. Discover now