☆yıldızlamayı unutmayalım ☆
Yorumcukları göreyim 😳
💧
"Yeni mi fark ettin?" Sorumla beraber gülümsedim. "Değmeyeceğimi yeni mi fark ediyorsun Emre?"
"Neden?" dedi merakla. Mavi gözleri parlıyordu ve ona odaklanmak çok zordu. "Neden böyle yapıyorsun? Daha üç gün önce benimle beraber oldun... Bu kadar kolay mı?"
"Senin için kolay mı?" diye sordum. Merve'yi severken benimle yatmak onun için kolay mıydı acaba?
"Dalga geçer gibi cevap veriyorsun... Umarım mutlu olursun, benden bu kadar. En azından yaşadığımız şeye biraz saygın olsun isterdim."
"Çıkacak mısın artık?" Sabırsızca ona baktım. Hala beni izlediğinde çantamdan bir peçete çıkarttım. Lavaboya bıraktığı gülleri alırken "Sana bir şey istemiyorum dedikçe bana saçma şeyler getiriyorsun. Basit bir gül..." deyip burun kıvırdım. Ardından peçeteyle tuttuğum gülleri hemen yan tarafımda kalan çöpe attım.
"Kötüsün..." dediğinde düşecek gibi olan omuzlarımı dikleştirdim. Kötüydüm.
"Salaksın. Git buradan..."
Bu sefer ikiletmedi. Yavaşça kapıyı açtı ve içeriden çıktı. Yalnız kalışımla gözümden akan yaşları umursamadan hemencecik çöpe yöneldim. Peçeteye sardığım gülleri tekrar elime alırken bu yaptığıma inanamıyordum.
"Bu hisler çok korkutucu."
Gülleri yavaşça kokladım.
Kendimi freni boşalmış bir aracın içinde gibi hissediyordum. İlk defa durumu yönetemiyordum ve onu kendimden uzaklaştırmaya çalışıyordum. Bu beynimi ağrıtan duyguyu tanımıyordum. Sırf daha iyi sevişiyor, acemi diye mi bu haldeydim?
Gülleri çantama attım. Babam dışında ilk defa biri bana çiçek almıştı ve bunu gerçekten de saklayacaktım. Genelde bana gelen hediyeler, Emre'nin ilk yolladığı kutudaki gibi olurdu. Çeşit çeşit gecelik...
Tuvalete girmeden geri çıktım. O sırada dışarıdan içeri giren Yağız'ı görünce kaşlarım havalandı.
"Hallettin mi?" Bu kadar çabuk olacağını düşünmemiştim.
"Sen gidince benimle konuşmak istedi... Haldun amcaya hemen haber verdim... Onu götürdüler." Eliyle önüme gelen saçı iteklerken kaşları çatıldı. "İyi misin güzelim sen?"
"İyiyim, iyiyim. Sadece... Çok sağ ol... Öyle çok yakınlığımız olmamasına rağmen yardım ettin, teşekkür ederim."
"Saçmalama... Haldun amca ne zaman, ne isterse yaparım..." İçeriye şöyle bir göz attı. "İstersen çıkabiliriz. Seni eve bırakırım."
"Çok iyi olur." dedim mırıl mırıl.
Tüm gece Emre'yi görmeye dayanamazdım. Zaten eminim ki o da beni istemiyordu.
Hesabı kendim ödeyip mekandan ayrıldık. Yağız beni rahatsız etmeden sessizce arabayı sürdü. Ailelerimizin aksine biz hiçbir zaman birbirine yakın olan iki kişi olmamıştık. Sadece okulda görüşünce laflardık o kadar.
Eve geçtiğimde yine sıcak su torbamı aldım. Buzdolabımdan da bira şişelerini çıkartıp koltuğa kuruldum. Yüksek sesli müzikle beraber biramdan yudumladım. Daha sonra yetmedi, babamın binlerce lira döktüğü şişelerden birini açtım. Midem bulandı, tatlarını hiç sevmedim ama unutmak için hepsini iştahlı bir içecekmiş gibi içtim.
Canım yanıyordu.
Neden böyleydi?
Telefonumu elime aldım ve bulanık gördüğüm sayfalarda dolaştım. Uzandığım yerden kalktım, birkaç tur attım ortada. Daha sonra tişörtümü çıkardım, sadece çamaşırlarımla kaldım. Her noktam yanıyordu.
Hızla rehberden Görkem'in numarasını buldum.
💧
Ahu: Göt!
Ahu: Kimi tehdit ettiğinin farkına vardın mı?
Ahu: Ne sandın ki?
Ahu: Tamam Görkem, videoları yayınlama. Seninle sevişirim.
Ahu: Diyeceğimi mi sandın?
Ahu: Bana boynumu büktürecek olan kişinin kolunu kopartırım
(Görüldü.)
Görkem: Fahişesin!
Ahu: Elin hala sağlam mı?
Ahu: Sanırım babamı tekrar aramak zorundayım
Görkem: Böyle olunca kendini tatmin mi etmiş oldun Ahu?
Görkem: Ne oldu? Temizlendi mi vücudun?
Görkem: Buna mı inandırdın kendini?
Görkem: O baban bana her saniye dayak da atsa değişmeyecek
Görkem: Sen öz babasının bile sevmediği çocuksun
Görkem: Sen kusurlusun, bunu anlamıyorsun
Görkem: Seni her halinle kabul eden beni de anlamıyorsun
Ahu: JVHXHVKXHVKXHVJX
Görkem: Benim ulaşabildiğim videolara kimse ulaşamaz mı sanıyorsun?
Görkem: Ahu kurtulamazsın, kabul et
Görkem: Hatta git kendini öldür!
Görkem: Böyle bir pislikle neden yaşayasın ki?
(Görüldü.) (04:16)
💧
Ahu: Çok mu kötü görünüyordu?
(04:17)
Ahu: Söylesene çok mu kötüydü
Ahu: Öyle söylüyor
(Görüldü.)
Yazıyor...
Emre: Ne saçmalıyorsun gece gece
Emre: Yat uyu Ahu
Ahu: Öyle değil
Ahu: Söylesene berbat mıydı?
Emre: Neyden bahsediyorsun
Emre: Akşamki olaysa
Emre: İğrençti
Emre: Midem bulandı
Ahu: O değil
Ahu: Vücudum
Ahu: Vücudumun kötü olduğunu sen de hissettin mi?
Ahu: Karşıdan görünüyor mu?
Ahu: Ben fark edilmez sanıyordum
Emre: Gece gece dalga mı geçiyorsun?
Emre: Bak, bana mesaj atma!
Emre: Ben senin oyuncağın olmak istemiyorum
Emre: Senin ruh haline ayak uyduramam
Ahu: Onlar önemsiz
Ahu: Kirli mi görünüyorum? Onu söyle
Ahu: Oysa iyi yıkanıyordum
Ahu: Hep parfüm sıkıyorum ben Emre
Ahu: Nşye bıylw oldy
Emre: Neyden bahsettiğini bilmiyorum ama
Emre: Vücudun temizdi Ahu
Emre: Güzel kokuyordun
Ahu: Gerçekten mi
Ahu: teşekkür ederim
Emre: Sarhoş musun
Ahu: Birazcık
Ahu: Ama ağladığımdan herhalde ekran çok bulanık geliyor bazen
Emre: Ağladın mı?
Emre: Sen ağlar mısın ki?
Ahu: VLKXJXLKVLX
Ahu: Haklısın
Ahu: Sadece seninle eğleniyordum
💧
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKININDA +18 (YARI TEXTİNG) (ASKIDA)
Short StoryA: Ne yaptınız gece? A: Kelepçeler havada uçuşmuş mu? +9054...: Hatırlamıyorum ama +9054...: Omzunda ciddi kızarıklıklar vardı +9054...: Ona zarar vermiş olabilirim A: Gerçekten buna mı takıldın A: Sana aptal derken yanılmıyormuşum A: Bir şey olmaz ...