A: Ne yaptınız gece?
A: Kelepçeler havada uçuşmuş mu?
+9054...: Hatırlamıyorum ama
+9054...: Omzunda ciddi kızarıklıklar vardı
+9054...: Ona zarar vermiş olabilirim
A: Gerçekten buna mı takıldın
A: Sana aptal derken yanılmıyormuşum
A: Bir şey olmaz
...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
💧
Sarı saçlarımı düzleştiricinin arasına sıkıştırırken aynada kendime bakmaya devam ettim. Sıcaklık saç tellerime yayıldı ve hafif kabarıklıklar dümdüz hale geldi. Son olarak öndeki tutamları da hallettikten sonra düzleştiriciyi kenara bırakıp parmaklarımı saçlarımın arasından geçirdim.
"Kıvırsa mıydım acaba?"
"Gelin başı yaptıralım... Niyetini direkt belli etmiş olursun."
Yağız'ın sesi boğukça arkamdan geldi. Maddie ise yatağımda sırt üstü uzanmış tırnaklarını törpülüyordu.
"Gelin başı ne demek Ahu?"
"Bak Maddie'ciğim... Şimdi bizim bu kız married olacak ya... İşte o zaman hairsları yapılacak."
Maddie bir bok anlamadan Yağız'a boş boş baktı. Yağız ise bunun farkında olmadığından konuşmasına devam ederken yataktan aldığım küçük yastığı suratına doğru fırlattım.
Oflayıp tekrar dolaba döndü. Maddie'ye boş ver dercesine elimi havada sallayıp gülümsedim.
Üzerimde sabahtan beri varlığını sürdüren bir heyecan vardı ve asla geçmek bilmiyordu. Hayatımın pek çok önemli anları olmuştu, Emre'yle yaşadığım her anda da heyecandan gebermiştim ama bu sefer ki farklıydı.
Emre'nin ailesiyle gerçek bir akşam yemeği yiyecektim.
Şirketteki odama gelmesinin üzerinden dört gün geçmişti ve bugün cumartesiydi. Mesajlarıyla hemen ailesiyle görüştürmek istediğini söylese de ondan izin istemiş, en azından hafta sonuna bir program hazırlamasını söylemiştim.
Karşı çıkamıyordum.
Emre'ye asla karşı çıkamıyordum. Ne derse yapacak bir halim vardı. Zaten yaşadığımız uzun süreli ayrılıktan sonra böyle iyimser yaklaşıyor olması bile mucizeviydi.
Yağız tek tek dolaptaki kıyafetleri karıştırmaya başladı.
"Bu da olmaz..." Kırmızı, oldukça dar bir elbise yatağa, Maddie'nin üstüne düştü. "Bu hiç olmaz." Bu sefer mor, kısacık bir etek havda uçtu. "Kızım bunu nerede giydin sen?"
"Barmenlik yaparken giydi birkaç defa." Kapıdan Serkan'ın sesinin gelmesiyle ilgimiz oraya kaydı.
"Oha Ahu... Emre bunu görürse yaydığı elektrik sayesinde ülkecek rahatlarız." Ufacık büstiyer de yere düştü.
"Atma kıyafetlerimi!" dedim çıkışarak. "Kaç para saydım ben bunlara biliyor musun?"
"Kızım ama bunlar ne? Sen bu kadar kısa mı giyiniyordun? Hiç fark etmemişim amına koyayım!" Yağız'ın ensesine bir tane şaplak geçirdim. Öne doğru yalpalarken Maddie yattığı yerde küçük bir gülme krizine girdi.
