A: Ne yaptınız gece?
A: Kelepçeler havada uçuşmuş mu?
+9054...: Hatırlamıyorum ama
+9054...: Omzunda ciddi kızarıklıklar vardı
+9054...: Ona zarar vermiş olabilirim
A: Gerçekten buna mı takıldın
A: Sana aptal derken yanılmıyormuşum
A: Bir şey olmaz
...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
💧
Işık, Emre'nin hareketiyle elindekileri hafifçe parlattı. Gördüğüm metallerle kalbim kasılırken yatağın ucuna kadar gelip gülümsedi. Gözlerim anlık dudaklarına kaydı. Gerilen kırmızı, dolgun dudaklarına. Yeni fark ettiğim gamzelerine...
Gitmem lazımdı.
Kesinlikle gitmeliydim. Burada kalmak hem ona hem de bana zarardı. En çok da bana etkiliydi. Gülüşüne bile takılıyorsam durumum gerçekten içler acısıydı. Ona da zarardı çünkü hak ettiğinin çok altındaydım.
"Gitsem iyi olacak." dedim içime kaçmış sesimle. Ellerimi yatağa bastırıp kalkacaktım ki Emre ayak bileklerimi tutup aşağı çektiğinde sırtım tekrar yatakla buluştu.
"Az önce öyle demiyordun..." Dizini çarşafa bastırıp yatağa çıktı. Bacak aramda ilerlerken elindekileri kenara bırakmıştı ama dönüp bakamadım. O bana böyle dikkatli odaklanırken, başka bir şeyle ilgilenmek çok zordu. "Şimdi biraz sohbet edeceğiz."
Büyük eli önce sağ bileğimi kavradı ve aldığı kelepçeyle yatak başlığına tutturdu. Ona karşı koymadan yaptıklarını izledim. Kendime çeki düzen vermeli ve eski Ahu olmalıydım. Duygusuz bir sevişme olmalıydı. Hissedeceğim ekstra duygulara ihtiyacım yoktu. Şimdiye kadar olmamıştı ama...
"Canımı çok mu yakmak istiyorsun?" dedim yüzüme sahte bir tebessüm kondurarak. "Yapsana..."
İki elimi de yatağa bağladığında artık savunmasızca önünde uzanıyordum. Üstten mavi gözleriyle beni izlerken geçen birkaç saniyeyle "Ne oldu?" diye sordum. Bir anda dalgınlaşmıştı. "Aşık olduğunun farkına mı vardın?"
Kafasını sallayıp kendine geldi. Bir eli kazağımdan içeri sızdığında kesik bir nefes soludum.
"Bence sen aşık oldun..." dedi gülerek ama kalbime saplanan ağrıyla duygularımı bir anlık gizleyemedim. Bana bakıyor olsaydı eğer yüzümdeki karmaşayı, şaşkınlığı fark edebilecekti. "Baksana başkasıyla yatmamı bile istemiyorsun. Küçük, kıskanç bir kız mı oldun sen?"
"Ondan değil..."
Bir anda kazağımın ucunu asıldı ve kumaş ikiye parçalandı.
"Bakalım burada neler varmış?" Birbirinden kopan parçaları açıp çıplak göbeğime bir öpücük kondurdu. Yüreğim ağzıma gelirken nefesimi tuttum. Kriz geçirecektim.
İnsanlar sevdikleriyle beraber olunca böyle mi hissediyorlardı? Gerçekten bu kadar derin miydi bu işler?
"Aklıma takılıyor." dedi ve braletimden taşan göğsüme küçük bir öpücük kondurdu. Ardından hafifçe ıslak dili değdi. "Teninin kötü olduğunu söyledin... Oysa ki kusursuz..."
