Bölüm 3: MEZBAHA

1K 68 50
                                    


İkinci bölümü istediğimden daha geç atınca bugün böyle bir sürpriz yapmak istedim. İyi okumalar:)

 ----------------------------------------------

Her sabah gibi bir sabahtı benim için. 45 dakika koştum ve sessize aldığım telefonumda 17 çağrı gördüm. İlk aklıma gelen Miles'ın başına bir şey gelmiş olduğuydu. Uğursuz bir kaza onu da benden almıştı. Gelen kutuma düşen 22 mesajdan 12'si Adrian'dan 10 tanesi de Beatrice'tendi. O zaman uğursuz bir şeyin Miles'ın başına gelmediğini anladım. Benim başıma gelmişti.

Mesajlar, gördün mü? Neredesin? Bana hemen ulaş tarzı şeylerle ilerliyordu. Neyseki Beatrice mesajların birinin sonuna link bırakmıştı da ben de ne olduğunu görebilecektim. Ama parmağım o linke tıklamadan önce aklımdan bir düşünce geçti. Hayatımın bir daha eskisi gibi olmayacağının düşüncesiydi. Linke tıkladığımda haber başlığını okumama gerek yoktu. Resim her şeyi açıklayacak nitelikteydi.

En büyük korkum.

Geçmişim gelmiş hayatımın ortasına bomba gibi düşmüştü. 9 yıl öncesine ait fotoğraftı bu. Elime bir plaka tutuşturulmuş üstünde tarih ve adım yazıyordu. Bir sabıka fotoğrafıydı bu. Habere hızlıca göz gezdirdim 'Lavender'in kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Mia Johnson'ın 9 yıl önce haneye tecavüzden hapse atıldığı ortaya çıktı!'

Bu kadardı işte. Bir kadının itibarını, geleceğini sorgulamadan sadece bir iki tık fazla almak için üstüne çamur atmak kolaydı. Yalan haber değildi, tutuklanmıştım. Adrian olmasa çok daha kötü bir ceza alabilirdim. Ama işler bildikleri gibi değildi. O gece ben tutuklanmasam çok daha kötü şeyler olabilirdi. Ama bu kimsenin umrunda değildi. Onlar kendi tirajlarına bakarlardı. Bense patlayan bu bombanın Lavender'e olabildiğince az zarar vermesini düşünüyordum. Daha 1 hafta önce bu duruma düşen Alex için neyseki ben değilim demiştim. Karma bu kadar hızlı işlememeliydi. Dünyada her şey o kadar ağır ilerlerken sıra bana gelince mi her şey hızlanmıştı yani?

Başımın dönüyor. Yatağımın ucuna diz çöküp uzun zamandır hissetmediğim bütün o duyguların vücuduma hücum edişini hissetmiyor adeta görüyordum.

Yıllardır duymadığım o ses bağırıyor yeniden 'Acizsin. Beceriksiz. Kim niye senin arkanda dursun ki?' şimdi yanı başıma toplananan duyguların aksine beni hiç terk etmeyen bir duygum vardı. Yıllardır bugüne beni hazırlamaya çalışan korkum. Hep ordaydı hep içimde bir yerlerde bana kendini hissettiriyordu ve işte bu artık bir tatbikat değildi. Uzun zaman sonra ne yapacağımı bilmiyordum. Bununla nasıl başa çıkabilirdim? Hikayenin devamını öğrenmek isterlerse ne olacaktı? Ya onunla konuşmak isterlerse. Tanrım bunca yıl onu bu kurduğum hayattan uzak tutmaya çalışmıştım. Şimdi ise o kadar yakınımdaydı ki. Adeta o pis nefesini ensemde hissedebiliyordum. 'Benden kurtulamayacağını sana söylemiştim.' Böyle demişti. O fotoğrafın çekildiği gün sarı dişleriyle dolu bira kokan ağzını kulaklarımın dibine yaklaştırıp böyle demişti. Oysa ne çok isterdim onu içimden söküp atabilmeyi, ona dair her anıyı beynimden silebilmeyi, hiç var olmamış olmasını.

Ağlama krizimin bitmesini mi bekliyordum bilmiyorum. Sadece yatak odamın zemininde başım dizlerimin arasında birilerine bağımlı yaşamayı bıraktığımdan beri ilk kez kendimi güçsüz hissediyordum. Düşünemiyordum bile. Söz konusu olan benim kariyerimdi Lavender'di ama ben hem mecaz hem gerçek anlamda ayağa kalkacak mecali kendimde bulamıyorum. Çünkü hayatımda ilk kez önce Lavender için değil kendim için endişeleniyorum.

Onun bu haberi gördüğünden eminim. Bunu hissedebiliyorum. Ellerini ovuşturarak muhabirlerin ona gelmesini bekleyecekti. Hayatımı bir kez daha karartma fırsatı geçmişti eline kaçıracağını hiç sanmıyorum. İş dünyasında çok düşman edinmiştim kendime, sonu sancılı biten ayrılıklarım da olmuştu ama hiçbiri onun bana verebileceği zararı veremezdi ve bundan nefret ediyorum. Beni yine aciz hissettiriyor olmasından nefret ediyorum. Halbuki bir daha öyle hissetmeyeceğime kendim söz vermiştim. Oysa onun tekrar hayatıma girme ihtimali yıllardır kurduğum bütün savunma mekanizmamı yerle bir ediyordu.

LAVANTA (TAMAMLANDI)Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ