Bölüm 10: İNSAN DEĞİŞKEN BİR VARLIKTIR

602 60 11
                                    




'Orada dikilmeye devam edecek misiniz?' kardeşimin sesini duyunca ikimiz de kendimize geldik. 'Galiba o benim.' Miles, Alex'in elindekini alana kadar onun bir baston olduğunu fark etmemiştim. Elinde bir şey tuttuğunu bile fark etmemiştim ki.

'O ne için?' dedim sesimin çatallı çıkmamasına gayret ederek.

Kardeşim ben bir aptalmışım ve bazı şeyleri bana açıklamaktan yorulmuş gibi bana baktı 'Kostümümün bir parçası.'

'Ve sen de Alex'ten mi istedin?' Dün ona anlattıklarımdan sonra Miles'ın Alex'e biraz mesafeli davranmasını beklerdiniz değil mi? Ben de öyle beklerdim. Alex bana bakıp sorun değil dercesine omuz silkti. Miles öldüren bakışlarımı görmezden gelip Pamela ile sohbet etmeye başladı. Ben de içkilerimizi hazırlamak için yukarı çıkan merdivenlerin altına doğru uzanan ufak barıma doğru ilerledim.

'Yardım edeyim.' Diyerek Alex peşimden geldi. Cevap vermediğimi görünce kolumdan hafifçe tutup ona bakmamı sağladı 'Neye sinirlendin?' sesindeki şaşkınlık sinir katsayımı arttırdı.

Hayatımdaki erkeklerin düşüncesizliğinden bıkmış bir ses tonuyla konuştum 'Bir şeye sinirlenmedim.' Bunu ona nasıl açıklayacağımı bilmiyordum.

Önce anlamamış gibi baksa da sonra jetonun düştüğünü resmen gözlerimle gördüm 'Alt tarafı bir baston Mia. Büyütülecek bir şey değil.'

Sesimi kısmaya özen göstererek Alex'e doğru eğildim 'Ona söyledim.' Gözlerinden geçen ifadeyi çözememek sinirime dokundu 'Senin gerçekten sevgilim olmadığını biliyor. Senden böyle şeyler istememesi gerekirdi.'

'Sadece bir baston istedi Mia, ilişkimizin yalan olması kardeşinle aramızda hiçbir iletişimin olmaması gerektiği anlamına gelmiyor.' Dedi sitem dolu bir sesle.

Yanlış anlamıştı. Çünkü her şeyi bilmiyordu. 'Senden etkilendiğimi ona söylediğim için, seni hayvan gibi arzuladığım için ve senden uzak durmam gerektiği için kardeşimle senin aranda bir iletişim olmamalıydı.' Diyemedim.

'Öyle değil Alex.' Ama nasıl açıklayacağımı bilemediğim için cümlenin gerisini getiremedim o da hızla elindeki içkilerle yanımdan uzaklaştı. Derin bir nefes alıp gecenin daha yeni başladığını kendime hatırlatıp yüzüme bir gülücük kondurarak diğerlerinin yanına döndüm. Evin çok güzelmiş Mia. Gerçekten dekorasyonu da muhteşem. Özellikle şu tabloya bayıldım' Pamela, yemek masamın olduğu duvarda asılı duran büyükannemin tablosunu gösteriyordu Bu pozun olduğu fotoğraf karesi gözümün önüne geldi hemen o resme bakmaya artık dayanamadığım noktada bir ressam bulup fotoğrafı değiştirerek bu tabloyu yaptırmıştım. Evimde büyükanneme ait bir şeyler olsun istedim onu hatırlatan bir şeyler ama sadece onu hatırlatacak. Pamela beğeniyle gözlerini evimde gezdirirken iltifatından dolayı kendimi bir nebze daha iyi hissettim.

'Teşekkür ederim.'

'Kimle çalıştın? İç mimar olarak yani.'

'Kimseyle. Dekorasyon ile uğraşmayı seviyorum.'

'Belki ağabeyim eve çıkınca onunkine de yardım edersin. Çünkü kendisi sadece siyah ve griyi renk olarak görüyor.' Eve çıkınca mı? Nerede kalıyordu ki? Bunu soramazdım. Yaklaşık 1 aydır bir ilişki yaşadığımız düşünülürse nerede yaşadığını bilmem gerekirdi. Hafif bir gülümsemeyle viskimi dudaklarıma götürürken kardeşim imdadıma yetişti 'Eve çıkmak derken? Nerede kalıyorsun ki?'

'Otelde.' Dedi Alex yanıtlamak istemediğini çok net belli edercesine. Bu yüzden ben de konuyu değiştirme gereği duyup Pamela'nın peruğunun ne kadar gerçekçi durduğundan bahsettim bir kaç dakika ve gergin hava kısa sürede dağıldı. Artık evden çıkmaya karar verdiğimizde Alex biraz daha kendine gelmiş gibiydi. Bu soğukluğun bütün gece aramızda olmamasını umdum. Çoğunu benim tanımadığım ama onun tanıdığı insanlarla dolu bir partiye gidecektik suç ortağımın yanımda olmasına ihtiyacım vardı. Bu yüzden kardeşlerimizi önden yollayıp evde Alex'le yalnız kaldım. Ellerini ceplerini koymuş fırtınalar esen deli gözleriyle bana bakıyordu. Açıkçası tepkisini biraz abartılı bulmaya başlamıştım.

LAVANTA (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now