Bölüm 24: TEK BAŞINA

497 41 54
                                    

Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın ✨⚔️
Keyifli okumalar 💛
——————————————

ALEX

Hayatımdaki her kötü olay aynı haftaya dolmasa şaşardım. Artemis ve Orion'un lansmanı sonunda gelip çatmıştı. Akşam yapılacak olan lansman için artık neredeyse her şey hazırdı. Dün Mia ile gidip son kontrolleri de yapmıştık. Açık hava olmasına ısrarcı olmamızdan dolayı en büyük korkumuz hava şartlarıydı meteoroloji ile yaptığımız görüşmeler sonucunda bugün havanın oldukça iyi olduğu görünüyordu. Zaten bütçenin çoğunu ısınmaya harcadığımız için endişemiz herhangi bir yağış olmasıydı neyse ki yağışsız bir akşam olacaktı hatta bulutlu bile olmayacağından ötürü teleskopla yıldız takımları daha iyi görünebilecekti.

Mia ile aramız ise oldukça garipti. Sanki etrafımızda dikenli bir tel vardı da ona değmemek için olduğumuz yerde dönüp duruyorduk. Beraber vakit geçiriyor, konuşuyor ve gülüyorduk ama akşam olduğunda ikimizden biri mutlaka bir bahane ile evine dönüyordu. Bu sefer kaçan tek kişi o değildi. Artık ne yapacağımı ne diyeceğimi bilemediğim için ben de kaçıyordum. Yanında kaldığım her an onu konuşmaya, anlatmaya zorlayacağımı düşünmesini istemiyordum.

Knights'ta ise işler gittikçe sarpa sarpıyordu. Lavender'le çıkaracağımız seriden herkes memnun sanıyordum. Ayrıca Avrupa'da da satışlar oldukça iyi gidiyordu. Ama bütün bunlar sorunların önünü tıkamaya yetmiyordu. Küçük hissedarların benim tutuklanma haberimden sonra hisseleri ellerinden çıkarmaya başladıklarını biliyordum ama Lavender ile yapılacak seri onları durdurur diye umuyordum hatta bunu bekliyordum oysa şimdi birkaçının bu istekte ısrarcı olduğunu duyuyordum ki bu çok saçmaydı çünkü hisseler oldukça kar getiren bir dönemdeydi.

Yıllar önce Justin'in babamın kendisine verdikleri ile yetinmeyip yönetim kurulunu kandırarak şirket içi bir 'darbe' yapmaya çalıştığını hala hatırlıyorum, bu yüzden de ona hiçbir zaman eskisi gibi güvenemiyordum. Yine aynı şeyi yapacağından korkuyordum ama aynı hataya üst üste düşecek kadar da salak olamazdı. Her ihtimali göz önünde bulundurarak böyle bir duruma karşı kimin yanımızda olduğunu öğrenmek için Bryan hisseleri alanlar üzerinde bir araştırma yürütüyordu. Ollie'den de Justin'i incelemesini istemiştim ama ikisinden de bir haber yoktu. Ollie'den alabildiğim tek haber Emily'nin hala bize kızgın olmasıydı. Oysa ben sırf onu görmek için ne kadar aile aktivitesi varsa katılmıştım ama o hiçbirine gelmemişti. Bryan'ın söylediğine göre ona bile kızgınmış. Lansmana gelmemek gibi bir şey yapmaması için üzerine Pam'i salmıştım. Pam, Emily'e uğradıktan sonra sadece kısa bir mesaj atmıştı. 'Ne yaptıysan hemen toparlamaya bak. Sana ÇOK kızgın. Ama lansmana gelecek. Kendi sözleriyle aktarıyorum: Ben de bir Hamilton'ım ve Kngihts hala çalıştığım şirket. Dedi.' En azından gelecek diye sevinmekten başka çarem yoktu.

Üstüne üstlük birde bütün bu sorunlarım bu akşam aynı yerde olacaktı. Bilgisayarımın ekranını kapatıp ofisten çıkmak için hazırlandım. Aslında bugün gelmeme bile gerek yoktu ama hisselerimizi alanlar üzerinde kendim de bir araştırma yürütmek istiyordum. Şimdilik garip bir durum yok gibi görünüyordu. Kafamdaki düşünceler artık birbiri ile düğüm olma noktasına geliyordu.

'Alo?' Telefonun öbür ucundan Mia'nın sesini duyana kadar onu aradığımı fark etmemiştim.

'Mia?'

'Alex?' diye karşılık verdikten sonra ikimiz de sustuk. Sesine ihtiyacım olduğunu beynimdeki düğümleri bir makas gibi keserek çözdüğünü farkında mıydı acaba. Son zamanlarda birbirimizi gerekmedikçe aramadığımız için muhtemelen bir şey dememi bekliyordu.

LAVANTA (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now