Bölüm 16: YAZA VEDA

521 56 28
                                    

Selam😇
Bu bölüm Hamilton Ailesi'nin geri kalan üyeleriyle tanışıyoruz. Bakalım onları sevecek misiniz? Beklediğiniz gibi mi çıkacak?
Yorum yapmayı ve yıldıza basmayı unutmayın☺️

İyi okumalar!💛✨

MIA

En son bu kadar heyecanlandığımda Lavender için yatırımcılarla görüşecektim ve eğer onları etkileyemezsem dosdoğru kasabaya geri dönecektim. Her şey bitecekti. Şimdi ise kimi etkileyeceğimi bile bilmiyordum. Birini etkilememe gerek var mıydı? En son erkek arkadaşımın ailesiyle tanışmam tam bir fiyaskoydu. O anıyı şu an düşünmek istemiyordum yeterince üstümde baskı vardı. Hızlıca göz kapaklarımı sıkıp o çirkin anıyı beynimden kovaladım.

Peki beni kalbimi göğüs kafesimden çıkmasına neden olacak kadar heyecanlandıran şey neydi? Bir elbise neden beni panik atağın kıyısına sürüklemişti? Hiç birini bilmiyorum.

'Hey? İyi misin?' nefes alışverişlerim değişince Alex'in elini elimde hissettim. Baş parmağı ile elimin üstünde daireler çiziyordu. Başımı salladım. O da bana son zamanlarda yaptığı gibi sıcacık bir bakış ile baktı. Mavinin bu kadar sıcak bir renk olduğunu bilmezdim.

'Geldik.' Dedi arkamdan camın dışarısını göstererek ama bakmaya fırsat bulamadan arabanın kapısı açıldı. Önce Miles indi ardından Alex ve ben bir anlığına ona dönüp fikrimi değiştirdim hadi havaalanına gidelim demeyi düşündüm ve biliyordum ki bunu desem beni ikiletmeden gerisin geri arabaya biner ve havaalanına giderdi. Ayakkabımın topuğu beton zemine değdiğinde her zamanki gibi Alex'in eli elimi buldu, birkaç hafta böyle gecelerde yalnız olmaya ne kadar alıştığımdan yanımda birinin olmasını istemediğimden dem vurduğumu hatırlıyorum. Oysa şimdi onun büyük avucunda kaybolan buz gibi ellerim bana güç veriyor korkuyla dönüp gitmemi engelliyordu.

Başımı arabanın alçak tavanından açık havaya çıkardığım an da patlayan flaşlar geceyi aydınlattı. Beyaz granit taşlarla kaplı malikanenin önüne serilen kırmızı halıya adım attığımızda halının iki tarafının da gazeteciler tarafından çevrelendiğini fark ettim. Bir film galasına gidiyor gibiydim. Önümüzde Miles tek başına ilerliyor gülücükler dağıtıyor ve durup poz vermesi gereken yerde en iyi pozunu takınıyordu ve hatta artık magazinciler tarafından tanındığı için herkes benden önce onun adını haykırıyordu. Benden çok daha profesyonel olduğu kesindi. Sıra bize geldiğinde panik tekrardan bedenimi sarmaya başlıyordu. İsmim fotoğraf makinelerinin arkasına saklanmış insanların ağzından dökülüyordu. Alex bedenimi kendine doğru çekip bana adeta destek olduğunda kendimi daha iyi hissettim. Hatta direkt güvende hissettim diyebilirdim. Daha önce güvende hissetmek için birine ihtiyacım olmamıştı. Babam öldüğünden beri biri yanımda diye kendimi güvende hissetmiyordum. Güven artık benimle alakalıydı benim dik durmamla alakaydı. Ama şimdi yanımda bu yolu beraber yürüdüğüm ve yürürken bütün yalanlarıma, korkularıma ortak olan biri olunca kendimi daha iyi hissediyordum. Bütün bunlarla mücadele edebilirdim. Birinin yanımda durmasının tadını çıkarabilirdim. Hatta beni tanımasına bile izin verebilirdim. Gerçek beni. Ya da... Neyse çok hızlı ilerlemeyeyim. Bebek adımlarıyla. Kısa vadede amacım bu geceyi atlatmaktı. Bir elimi Alex'in omuzuna koydum ve içimden geçen paniğin beni terk etmesini bekledim. Bu sefer ki her zamankinden kolay olacaktı. Bu sefer ki gerçekti. Gerçekten yan yanaydık. Gerçekten birbirimize dokunuyorduk. Bu yüzden başımı çevirip yanımda duran kalbimin ritmi ile oynayan adama baktım. Gözlerini bana çevirmiş ruh halimi çözmeye çalışıyor gibiydi. Ona doğru yaklaşıp bir öpücük verdim. Bana hissettirdiği her güzel duygu için ona minettardım. Flaşların hızı arttı sesler yükseldi ve sonra kayboldular. Alex beni öptükçe zamandan ve mekandan koparıldığımı hissettim. Sadece o vardı. Buna alışabilirdim.

LAVANTA (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin