Bölüm 27: SIKIŞMIŞ

458 44 46
                                    

Selam 😇
Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın ⚔️💫
Keyifli okumalar 💛

————————————————

ALEX

            Oliver ve Emily ile biraz daha dertleşip uyumak için odalarımıza çekildik. Mia ile konuştuktan sonra onun bana karşı gösterdiği saldırgan tavrından bahsettim onlara ve ikisi de bunun çok normal bir tepki olduğunu bir gecede her şeyi bilmemi rahatça sindiremeyeceğini söylediler. Onları dinledikçe daha çok hak veriyordum, aramızda artık sırlar yoktu ama her zamankinden daha uzak hissediyordum onu kendime. Onun ne yapacağını kestiremediğim zamanlar beni tedirgin ediyordu. Ayrıca Oliver'la beraber kendimize bir yol haritası çizdik. Artık her şeyi bildiğime göre hatta Adrian'dan daha fazlasını bildiğime göre ben de kendi araştırmamı yapacaktım.

Yukarı odaya çıktığımda onun yatağın köşesine kıvrılmış olarak buldum. Ben daha yatağa oturamadan o uzun kirpiklerini kırpıştırarak açtı.

'Uyandırdım mı?' dedim kısık sesle.

'Hayır. Bir türlü dalamadım.' Yorganı üzerinden indirip yatakta oturur pozisyona geçti.

'Bunu da atlatacağız biliyorsun değil mi?' tokasından çıkıp yüzüne düşen saçlarını ellerimle ittirdim. Ona ilk dokunduğum zamanı hatırladım.

'Frank yüzünden ya da Bill yüzünden uykum kaçmadı.' İkisinin de adının bir daha dudaklarından dökülmemesi için her şeyi yapardım. 'Ya neden uyuyamadın peki?'

'Bugün mutfakta sana söylediklerim yüzünden uyuyamadım. Emily ve  Oliver'ı Miles'ın yanında görünce kendimi o kadar iyi hissettim ki sana söylediğim bütün o şeylerden çok utandım. Haklılar. Onları senin sayende tanımış olsam da onlar benim de...ailem. Sen benim yokluğunu hiç hissetmediğim bir şeye sahip olmamı sağladın.' Kısık sesi ile dudaklarından dökülen her kelime ona bir kez daha aşık olmamı sağlıyordu. 'Bu hiç kolay değil. Senin her şeyi bilmen. Hem de kendimin bile unutmayı tercih edeceği şeyleri sana söylemiş olmak benim... kalbimi çarpıtıyor. Panik atak geçiriyor gibi hissediyorum. Bu yüzden hırçınlaşıyorum. Çünkü sen bilince bundan kaçamıyorum, son derece yaşanmış ve gerçek olarak geçmişimde bir neon tabela gibi duruyor.'

'Bana anlattığın için pişman olmayacaksın. Söz veriyorum gittikçe daha iyi olacak her şey.' Yaşlarla dolan gözleri parlayarak bana baktı. 'Biliyorum. Artık yalnız olmamak bana güç veriyor.' Onu öpmek için uzandım ama o beni yatağa çekti. 'Burada kal.' Söylediğini doğru mu anladığımdan emin olamadım.

'Emin misin?' yanımdan bir kere daha çırpınarak kaçmasını görmek istemiyordum ama bir yanım da çaresiz bir şekilde onu kollarımın arasında tutmak ve orada uyutmak istiyordu.

Omuzlarını silkti 'Bir yerden başlamak gerekiyor.' Yatağa geçip onu kendime doğru bastırırken bugünün hayatımızda nasıl bir milat olduğunu düşündüm. Dağ evine geldiğimizden beri sanki ilk defa nefes alabiliyordum. Mia'yı tekrar kollarımda hissetmek, onu sarabilmek bütün bedenime gereken gücü veriyordu. Muhteşem güçlü bir kadınla beraberdim, dünyanın en iyi dostuna ve mükemmel akrabalara sahiptim –en azından birkaçına- biz böyle olduğumuz sürece kimsenin karşımızda duramayacağını biliyordum. Büyük camlardan dışarada uzanan karanlık ormanı görebiliyordum, normalde bu odada da uyumakta zorluk çekmezdim ama şu an heyecandan uyuyamıyordum. Mia'nın bunu benden istemesinin verdiği sevinçle yatakta bir o yana bir bu yana dönmek istiyor ama asla onu bırakmak istemiyordum. Nefes alışverişlerini dinliyor, kollarımın altında inip kalkan göğsünü hissediyordum. O da daha dalmamıştı bunu anlayabiliyordum, ama konuşmuyordu da , vücudu gergin de değildi. Belki bu gecenin tamamında beraber uyuyabilirdik.

LAVANTA (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin