BÖLÜM 7: 'ALEX HAMILTON VE SEVGİLİSİ'

648 60 8
                                    

MIA

N'APTIM BEN?

BEN N'APTIM?

Asansör arkamdan kapanır kapanmaz aynanın bitiminde duran pirinç boruyu tutup gözlerimi kapadım. Ama bu bir işe yaramadı gözlerimi kapadıkça kulüpteki o hallerimiz beynime doluyordu bu da terlememe neden oluyordu. Gözlerimi açınca aynadaki yansımama baktım. Kızarmış yanaklar, artık esamesi okunmayan ruj, dağılmış göz kalemi ve dudaklarımda bir gülümseme. Gülümseme mi? Neden gülümsüyordum ki? Evimin olduğu kata geldiğimde cebimden anahtarımı çıkardım. Kulüpte çantam nerede diye sürekli panik krizlerine girmektense anahtarımı, kredi kartımı ve ceptelefonumu cebime atıp evden öyle çıkmıştım. İyi ki de öyle yapmışım şu an hırkamın bile nerede olduğunu bilmiyordum.

            Evimin sessiz ve huzurlu ortamına ayak bastığım an kendimi daha güvende hissettim. Ayakkabılarımı girişte çıkarıp elime aldım. Odama girdiğimde kıyafetlerimi asmakla ya da geceliğimi bulmakla uğraşamayacaktım bu yüzden de üstümdekileri odamın parke zeminine çıkarıp çıplak bir şekilde yatağa girdim. Hemen uykuya dalıp bu gecenin anıları ile ayık kafayla savaşmak istiyordum ama onlar gelmeye devam ediyordu. Alex Hamilton beni öpene kadar onu öpmek istediğimi bilmiyordum. Sanki onu o kadar uzun zamandır öpmek istiyordum ki gömleğine yapışıp onu kendime doğru çekmiştim. Yoksa gerçekten onu öpmek hep aklımın bir köşesinde miydi? Dans eden insanların arasından  beni uzaklaştırıp sırtımı o tuğla duvara yasladığında onu bu kadar yakınımda olmasından dolayı ürpermiştim. Bir erkeğin varlığına varlığım hiç bu kadar tepki vermemişti. Bütün hücrelerim onun hücrelerini çağırıyordu adeta. Belimde gezdirdiği parmakları dudaklarıma dokunan dilinin marifetli hareketleri, mavi gözlerinin sıcacık bakışları. Çığlık atmak istiyordum. Bunların hepsi olmuştu. Hem de en olmaması gereken insanla.

            Bir an için onu yukarı davet etmeyi düşünmüştüm. Kulüpte başladığımız şeyi yatağımda bitirmeyi. Muhtemelen yatağıma kadar dayanamaz salonda kanepede falan kalırdık. Alex'in ellerinin sadece belimde veya karnımda değil bütün vücudumda gezindiğini düşledim. Geniş omuzlu kaslı bedeninin yavaşça üstüme eğildiğini, çamaşırımı çekiştiren parmaklarını... bunları düşünmemeliydim. Aramızdaki bu çekim işleri daha da kötüleştirmekten başka bir işe yaramazdı. Belki de kolaylaştırırdı? Yani teknik olarak benden istenen ona dokunmamdı ve ben de bu gece bunu yeterince iyi yaptığımı düşünüyordum.

            Onu yukarı çağırmamdan beni alıkoyan nedenleri düşünmeye başladım.

Birincisi, ona güvenip güvenmeme konusunda hala kararsızdım.

Ama seviştiğim her adama da aşırı güven besleyip duygusal olarak bağlanmıyorum.

İkincisi, onu tanımıyordum.

Alex'ten daha az tanıdığım insanlarla seviştiğim oldu.

Üçüncüsü, bu bizi nereye götürürdü?

İşte en önemli neden buydu. Alex akşamı beraber geçirip sabah kahvaltı etmeden bile yanından kaçtığım biri olmayacaktı. Onu bir daha görecektim ve bu görüşme biz istiyoruz diye olmayacaktı. Görüşmek zorunda olduğumuz için olacaktı. Toplum içinde zaten sevgili gibi davranıyorduk bunun içine birde seksi eklersek her şey daha boka sarmış olacaktı. İstemeden de olsa kendimi 6 ay sürecek bir ilişkinin içinde bulacaktım. Oysa bunu istemiyordum bile.

            Kafamda sıraladığım nedenler Alex'i düşünmemi engellemişti ama bedenim hala onu istiyordu. Dokunuşuna verdiğim tepkiler yatakta oradan oraya dönmeme neden oluyordu. Onu bu kadar arzuladığımı bilmiyordum ve bunu tecrübe ederek öğrenmem hiç iyi olmamıştı. Daha fazla uyuyamayacağımı anlayınca telefonumu elime aldım. Önce Miles'a mesaj atmayı düşündüm ama mesaj atmak istediğim kişinin o olmadığına karar verdim.

LAVANTA (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now