Bölüm-4

192 24 7
                                    


Kim Jongin

Sıcak... Hissettiğim tek şey sıcak. Belime dolanmış kollar göğsümdeki ağırlık. Belime kadar örtülmüş yorgan. Hava soğuk olsa bile bu üzerimde duran bu kadar fazlalık sıcak hissetmemden başka bir şeye sebep olmuyor.

Belimdeki elleri yanımda yatanı uyandırmamaya çalışarak yavaşça çözdüm ve yatağımın başında duran komodinin üzerindeki saate baktım. Saat 08.24'tü. Aslında uyanmam için geç bir saatti. Her sabah 6 da uyanan ben için gerçekten geç bir saatti. Fakat dün akşam yaşadıklarımı ve geç uyumamı hesaba katarsak bu saate kadar uyumuş olmam bir anlığına normal geldi.

Dün akşam birlikte okuyup, mezun olduğum arkadaşımın evlenmeden önceki son kutlaması vardı. Biz de biraz dağıtmıştık. Çok içtiğime eminim çünkü gecenin bazı sahneleri beynimden silinmiş gibiydi. Mesela eve nasıl gelmiştik hiçbir fikrim yoktu.

Yavaşça yataktan kalkıp yanımda yatan güzelliğe baktım. Uyurken titreyen göz kapakları, şekilli dudakları ve gözünün altındaki ben ile o gerçekten çok güzeldi. Beyaz tenine onu uyandırmamaya çalışarak son göz attığım da o gerçekten herkesin sahip olmak isteyeceği bir güzellikti. Amerika'da bir Koreli bulmak o kadar da zor değildi aslında. Fakat sizinle yatacak, ve bu kadar güzel bir Koreli bulmak zordu. Aslında her ne kadar Koreli olsa da Amerika'da doğup büyüdüğü için sadece İngilizce biliyordu. 2 Koreli birbiriyle anlaşmak için İngilizce konuşuyor. Biraz komik bir hikaye. Hayatıma kahkahaları geri getiren adamdı o.

Yataktan kalkıp yavaşça banyoya gittim. Ilık bir duşun düzeltemeyeceği hiçbir şey yoktur. Yerlerde sürünen ve dün geceden kalma olduğu belli olan kıyafetleri topladım ve kirli sepetine fırlattım. Aslında küvete girip uzun uzun dinlenmek isterdim fakat o kadar zamanım yoktu. Hemen duş alıp işimin başına dönmem gerekiyordu.

Ilık su vücudumdan akarken kendime gelmeye başladım. Bu sırada banyonun kapısı açıldı ve az önce yatakta tek başına bıraktığım güzellik içeri girdi. Üzerindeki tişörtü çıkarıp kirli sepetine fırlattı ve duşakabinin kapısı açıp içeri girdi.

"Günaydın, neden beni de uyandırmadın" eneyerek yanıma yaklaşıp kollarını boynuma dolayarak devam etti. "Birlikte yıkanabilirdik."

İşte o böyle biriydi. Hiçbir şeyden utanmadan, çekinmeden yapardı. Onunla yatmak güzeldi fakat bu kadardı. Pislik biri gibi hareket etmek istemiyordum ama hayatımdan uzun süre önce samimi ilişkileri çıkarmıştım. Herkese, her şeye mesafeli biriydim ben. Ve bu güzel adamın sırnaşmaları çoğu zaman dayanılabilecek bir durum haline gelmiyordu.

Onu gerçekten sevebilmeyi isterdim. Çabaladım da. Onu sevmeyi benimsemeyi sahiplenmeyi çok istedim. Çok güzel biriydi, başarılıydı ve beni anlıyordu. Güzel ve uzun sohbetlerimiz oluyordu fakat onu asla sevgilim olarak göremiyordum. Her zaman bir şeyler eksikti. Sevişmelerimiz ikimizi de son derece tatmin ediyor olsa dahi sevgiyle yapılan şeyler bizim için çok uzaktı.

"Günaydın Minjun. Dün akşam çok geç uyuduğumuz için seni de uyandırmak istemedim." Kollarımı beline sarıp yanağından damlayan su damlalarına aldırmadan bir öpücük almıştım. "Zaten hızlı bir duş alıp çıkmayı planlıyordum. İşe yetişmem lazım."

Aslında bunların hepsi bahaneydi o da farkındaydı fakat yinede ikimiz de gerçeği bildiğimiz halde böyle davranmak alışkanlıktı. İkimiz de birbirimizi kırmak istemiyorduk. Beni sevmediğinin farkındaydım, hatta o da bunu biliyordu, fakat bana karşı sadece seksten daha çok his barındırdığını da inkar edemezdim. Aslında bizimkisi iki taraf için de çıkar ilişkisiydi. Çıkar ilişkisi olarak başlamıştı. İkimiz de sadece zevk alıp başka şeyleri umursamazdık. Seks sanıldığı gibi herkesle yapılacak bir şey değildi.

Ne Zamandır SendeyimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin