Bölüm - 16

172 24 48
                                    


Aksilikler yüzünden bölüm çok geç geldi.. Ama henüz hala pazar öyle değil mi? Keyifli okumalar!



Byun Baekhyun

Bir daha tatile çıkarsam ne olayım diyerek ABD'den döndüğüm günün ertesi sabahı hastaneye doğru yol almıştım. Bu herif ne yapıyordu ne yapmaya çalışıyordu hiçbir şey anlamıyordum. Doh Kyungsoo benim patronum ama her şeyden önce kardeşim olan adam.. Senin için her şeye göğüs germemin tek nedeninin arkadaşlık olduğunu sanıyorsun ama yanılıyorsun.

Hızla şerit değiştirerek en kısa yolu bulmaya çalışırken lütfen fiyordum en azından bu aptalı bir kez olsun boğmadan ölmeyeyim tanrım. Hastaneye girdiğim gibi danışmadan Kyungsoo'nun yerinde olup olmadığını sordurmuştum. Henüz gelmediğini söylediklerinde de gidip kendime bir kahve alıp şu son bir haftamı gözden geçirmem gerektiğine karar verdim. Doğru ya sinirle onunla konuşmak için kalkıp gelmiştim ama nereden başlamalıydım.

"Her zamankinden alabilir miyim?"

"Efendim Bay Doh o kahve çeşidinin yerine yeni bir tane seçti. Onu denemeye ne dersiniz?"

Çalışan sevimli sevimli bana bakarken aklımdan sadece Kyungsoo'ya ne tür bir işkence etsem diye geçiriyordum. Seni gidi şeytan! İnsan intikam almak için her defasında bu yola başvurmaz ki ama ya...

"Olur Bay Doh neyi içmemizi istiyorsa elbette onu içeriz!" sinirli bir şekilde gülümseyip kahvemle cam kenarındaki masaya oturup telefonumu çıkarmıştım. İsmini düşündüğüm zaman bile tüylerimi diken diken eden yılanın sosyal medya hesabına girdiğim zaman az önce şeytan dediğim herifin ölü birinden farksız bakışlarıyla karşılaşmam bir olmuştu. İçtiğim kahvenin tadı bok gibiydi! Midem bulanacak gibi suratımı büzüp Hwa Young'un suratını elimle kapatıp Kyungsoo'yu bininci kez incelemiştim.

Dostum sen bunu nasıl kabul etmiştin?

Piç herif beni bir haftadır engellediği için ne ona ulaşabiliyordum ne de o bana ulaşıyordu. Tek iletişim kaynağım Jongin'di. Pipeti ağzımda çevirirken birden keyifle gülümsemiştim. Artık ilişkim için ona borçlu değildim. Sonuçta... Sanırım bu yıllardır heteroyum ben diye bağıran adamı ters düz edecek hediyeyi de ben ona sunmuştum.

Bana kalırsa birbirilerine olağanüstü derece de çok yakışıyorlardı. Ve isterse Kyungsoo yüzlerce kadınla beraber olsun yine de onun sadece tek bir cinsten hoşlandığına ya da o cinse çekildiğine inanmazdım. Kyungsoo kendisini Jongin'e kaptırmış ve oradan asla çıkamamıştı. Kimle seviştiğinin kimle öpüştüğünün bir önemi yoktu. Kyungsoo yıllardır Jongin'i düşünüp durmuştu. Onu olur olmadık yerlerde aramıştı.

İşlerine burnumu sokmayı istemesem de sanırım Doktor David'e tüm acemi asistanları yollayıp özellikle yanlış uygulamada bulunmalarını sağlamış olabilirdim. Ha bir de belki çok küçük bir ihtimal Doktor David ile görüşüp en iyi yardımcısını buraya çağırıp hepimize nasıl doktor olunacağına dair bir ders vermesini isteyerek doktoru bir miktar gaza da getirmiş olabilirdim. Ama kadere sadece bu kadarcık bir etkim olmuştu. Jongin oradan kalkıp kendisi gelmişti. Ve beni arayıp Kyungsoo'nun adresini isteyen de oydu.

Aslına bakılırsa Kyungsoo'yu uzun yıllardan beri tanıyordum. Onun benimle tanıştığı dönemi unuttuğu zamanlardan beri.. Bu zamana kadar sadece bizi aynı üniversitenin farklı bölümlerin ve aynı kulübe giderken tanışmış olarak biliyordu ama bu doğru değildi. Biz uzun zaman önce çok iyi arkadaştık. Hatta 5-6 yaşında babama koşarak gidip baba ben doktor olacağım dediysem bu tamamen onun sayesindeydi. Liseyi de aynı okulda okumuştuk fakat tek bir farkla ben o zamanlar dikkat çeken Bay Byun'dan ziyade sessiz sakin köşesinde vicdan azabından ölmeyi bekleyen çocuktum.

Ne Zamandır SendeyimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin