Bölüm - 9

172 27 79
                                    

Kim Jongin

"Anne lütfen zorlama artık bu kaçıncı tabak, geldiğim günden bu yana sürekli bana yemek yedirmeye çalışıyorsun."

Anneme sitemli gözlerle baktım. Ailemin yanına geleli 4 gün olmuştu, bu sürede onlarla güzel vakit geçirip özlem gidermiştik. Fakat tek sorun geldiğimden beri annemin sürekli ağzıma bir şeyler tıkıştırmasıydı. Ona kalsa kısa süre içinde eski halime geri dönerdim.

"Çok zayıflamışsın oğlum, hiç bakmamışsın kendine Amerika'da. Geçen sene geldiğimizde daha iyiydin şimdi incecik kalmışsın, hadi biraz daha ye."

Annem hala zorla bana yemek yedirmeye çalışırken babam sonunda ne kadar zorlandığımı fark etti ve annemin yaptığı işkenceyi sonlandırmak için beni savundu.

Tam da babam annemi bu konuda ikna etmeye çalışırken açık olan televizyonda Doh ailesinin ve şirketlerinin reklamı yayınlanmaya başladı. Masaya çöken ani sessizlikle birlikte annem eski alışkanlığından kurtulamadığını belli ederek kumandayı alıp aceleyle kanalı değiştirdi.

"Anne sorun değil, artık bunu yapmana gerek yok."

Ufak bir gülümseme bırakıp annemi gerçekten sorun olmadığına ikna etmeye çalıştım fakat o buna inanmayıp bütün öfkesini dışarı püskürttü.

"Onlardan birinin bile adının bu evde geçmesini istemiyorum. Kim olursa olsun o soyada sahip hiç kimsenin adı bu evde geçmeyecek."

"Anne yıllar geçti ve ben artık sorun etmiyorum, şimdi iyiyim düzeldim biliyorsun. Her şey geçmişte kaldı inan bana."

"Geçmiş dün gibi gözümün önünde Jongin! Yıllar önce bana sarılıp saatlerce ağladığın geceleri unutmadım. İyiyim demen bir şeyi değiştirmeyecek, o senin hayatını mahvetti!"

Annem sesini yükselterek konuşmaya son noktayı koyup hızlıca masadan kalktı ve odasına geçti. Sanırım onu fazla sinirlendirmiştim. Aslında amacım böyle değildi fakat yıllar geçtiği halde ben her şeye alışıp durumu kabul etmişken annem hala Kyungsoo ve ailesine karşı benim yüzümden nefret besliyordu. Olayların bu kadar büyümesini istememiştim fakat aylarca süren ağlama krizlerim geçmediğinde annem bütün suçu Kyungsoo'da bulmuştu, tabi bir de yurt dışına gitmem olayları iyice karıştırmıştı. Aslında o okul başlı başına benim en büyük kabusumdu ama o sadece Kyungsoo'nun farkındaydı.

O da bir anne olarak haklıydı yıllarca ondan ayrı yaşamıştım ve beni dönmem için hiçbir zaman zorlamamıştı, burada nefes alamadığımı biliyordu. Sessizce bu durumu kabullendiğini düşünmüştüm. Fakat içten içe gitmemi istemediğinin farkındaydım.

Babamla masada beklediğimiz sessiz birkaç dakika sonrasında o da ne diyeceğine karar verememişti. Böyle zamanlarda babama ne kadar benzediğimi fark ediyordum.

"Seni sevdiği için böyle yapıyor."

"Biliyorum baba, beni düşündüğü için böyle olduğunu biliyorum." Cümlemi bitirip annemi bulmak için masadan kalktım ve yatak odasına ilerledim. Aralık kapıdan baktığımda elinde fotoğraf albümüyle yatakta oturuyordu. Yüz ifadesinden ağlamamak için zor durduğu belliydi.

Ses çıkarmadan yavaşça yanına oturdum ve kolumu omzuna sardım. O da benim gelmemi bekliyormuş gibi başını omzuma koydu. Hiçbir şey konuşmadan bir süre elindeki fotoğraf albümüne baktık.

Sayfaları çeviren ince parmakları yılların getirdiği yorgunluktan dolayı kırışmıştı. O an ilk defa annemin yaşlandığını hissettim. Ben burada değilken yıllar geçmişti ve onu görememiştim. Yıllarca buradan kaçıp durmuştum ve bütün her şeyi kaybetmiş gibi hissediyordum. Zaman gerçekten hızlı geçiyordu. Gitmek sandığım kadar da iyi bir çözüm değilmiş diye hissetmiştim.

Ne Zamandır SendeyimUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum