1

8.8K 230 42
                                    

"Çağla," dedi tekrar yumuşakça. O kadar heyecanlıydı ki nefesi kesildi. Çağla gözlerini yavaşça, hissettiği tüm yorgunluğuyla açarken elleri titredi ve streslice yutkundu.

Onu, gözlerini, sesini çok özlemişti.

Çağla gözlerini açtığında yanağında ufak bir ıslaklık hissetti. Otuz yıllık hayatında ilk defa ağlıyordu. Hızla yanağını elinin tersiyle sildi ve kıza iyice yaklaşarak yanındaki sandalyeye oturdu.
Çağla gözlerini açtığında karşısında gördüğü ve tanımadığı adamla kaşlarını çattı. "Buyrun?"dedi doğrulmaya çalışarak. Ateş ondan önce davranarak omuzlarından yatağa sabitledi. "Lütfen, kalkma. Yorma kendini."

Çağla kuruyan dudaklarını diliyle ıslattıktan sonra,"Pekâlâ. Teşekkürler."diye fısıldadı. Sesi henüz tam açılmamıştı.

Ateş hayran hayran kızı izlerken onu sarıp sarmalamak istiyordu.

"Nasılsın, sevgilim?"diye sordu mutlulukla.
Kızın elini tutarak dudaklarına götürdü.
Çağla duyduğu kelimeyle zaten çatık olan kaşlarını iyice çattı. Elini adamın elinden kurtararak boğazını temizledi.
"Beyefendi, sizi tanımıyorum."

Ateş'in başından aşağı kaynar su döküldü sanki.
İrkilerek ayağa kalkıp,"Ne?"diye fısıldadı. "B-beni nasıl hatırlamazs-" devamını getirememişti. Yıkılmıştı.
Çağla ağrıyan başına serumlu elini götürüp alnına bastırdı. "Sabahtan beri gelip bana bunu soran kaçıncı kişi olduğunuzu bilseniz..."

"Hafıza kaybı mı geçirdin?"dedi hüzünle. Koca Ateş Saygın'ı bir çalışanı bu halde görseydi onun o olduğuna inanmazdı. Küçük bir oğlan çocuğu gibiydi şu an. Gözleri dolu, elleri titriyor, kalbi sıkışıyordu.

"Görünen o ki, evet."dedi Çağla adamın yakışıklı yüzüne bakarak. "Hafıza kaybı geçirdim. Ayrıca oturur musunuz? Boyunuz fazla uzun ve boynumu yastığa bastırarak size bakmak zorunda olmak canımı sıkıyor."

Ateş şaşkınlıkla kızın isteğini yerine getirerek yutkundu. "Çağla,"dedi acıyla. Merak etti. "En son hatırladığın şey ne?"

Çağla gözlerini kapatarak biraz düşündü. Beynini zorluyor ama başkası çıkmıyordu. "Amerika'da bir şirkette sunum yapacaktım." Tekrar gözlerini açtı ve omuz silkti.
Ateş hızla sordu.
"Hangi şirket?"
"Ateş Grup."

Ateş o an gerçekten çığlık atmak istedi. Genç kadın ilk tanışma anlarına giderkeni hatırlıyor ama sonrasını hatırlamıyordu.
Sustu. Ne diyeceğini bilemedi ve sadece sustu.
Genç kadın adamın yüzündeki ifadeyi görünce bir an kötü hissetti.
"Bana sevgilim dediniz."dedi konu açmak ister gibi. "Sevgiliniz miyim yoksa siz de gay misiniz?" Yanlış anlaşılmak istemediği için detay vermeye başladı. "Ablam Amerika'dan iki arkadaşımla görüntülü telefonla konuşturdu. İkisi de gaydi ve sürekli aşkım, canım, sevgilim diyorlardı. "

Ateş hüzünle gülümsedi. Bu kadını, susmayan çenesini, güzel kahverengi gözlerin o kadar çok özlemişti ki...

Usulca"Ben sevgilinim."dedi.

Çağla gülümsedi. "Ne kadar kötü bir durumdayım." Ağrıyan bedenini oynatarak rahat bir nefes aldı. "Sevdiğim adam karşımda ama onu tanımıyorum."
Ateş bunun acısını iliklerine kadar çekiyordu.

"Ben uyanalı neredeyse bir hafta oluyor. Neden bir haftadır gelmediniz?"

Ateş bu detayı bilmiyordu. "Ben Türkiye'de yaşamıyorum."dedi durgunca. Hastaneden çıkınca Cengiz'i pataklayacaktı. Bir haftadır sevdiği kadın uyanıktı ama haberi bile yoktu.
"Nerede yaşıyorsun?"

"Amerika'da. Uyandığını öğrendiğim gibi geldim."

Çağla gülümsedi. "Ama aradığın kişiyi karşında bulamadın değil mi? İki yıldır uyuduğum söyleniyor. İki yıldır beni mi bekledin gerçekten? Hayatında birileri olmadı mı?"

HepWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu