Hep

11

"Neyse, ben artık gideyim."diyerek ayaklandı Ateş. Çağla onunla beraber ayağa kalkıp ofladı.

Ateş kızın bu haline gülümsedi. "Ne oldu yine?"

"Bir şey olduğu yok."dedi Çağla ters bir şekilde. Evde tek olmaktan rahatsızlık duyuyordu.
Adamı kapıya kadar götürdü. "Ateş bugün burada kalır mısın?"diye sordu utanarak.

Ateş dış kapının önünde durup kadına baktı ve kafasını iki yana salladı. "Yarın erkenden işte olmam lazım."
Çağla tekrar nefesini dışarı verdi. "Lütfen."
Ateş güldü. "Çağla, emin ol kalabilsem kalırdım."

Çağla adama doğru yaklaştı. Ateş gözlerini kısarak kadına baktı."Bu bakışı hiç beğenmedim Çağla."

Çağla oflayarak durdu ve kollarını göğsünde kavuşturdu. "Niyeymiş?"

"Uçakta malum öpücüğü vermeden önce de böyleydin. Sonu benim acı çekmemle biten bir anıydı."

Çağla gülümsedi. "Bugün burada kalırsan sana o öpücüğün tillahını vereceğim."
Ateş çapkınca sırıtıp kadına yaklaştı. "Bak sen şuna."dedi etkilenmemiş gibi yapmak isterdi ama etkilenmemek elde değildi.
"Kalıyor musun?"diye sordu Çağla masumca.
Ateş omuzlarını silkti. "Bilmiyorum, gerçekten gitmem la-"

Genç kız oflayarak aralarındaki mesafeyi kapatıp adamın boynuna sarıldı ve parmak ucuna çıkarak onu öpmeye başladı. Ateş gözlerini sonuna kadar açarak derin bir nefes aldı. Genç kadının kokusu burnuna gelince,"Hay sikeyim."diyerek kızı kendisinden uzaklaştırdı.

"Çağla-"

Çağla onu uzaklaştıran adamın kollarını tutarak sözünü kesti. "Öpsene beni Ateş."

Ateş daha fazla dayanacak gücü kendinde bulamadığı için homurdandı ve kızı kolundan tutup kendisine doğru sertçe çekti.
Dudaklarına kapanırken geriye doğru yürüttü ve onu duvara yasladı.

Bir alt dudağını bir üst dudağını öperken genç kızın elleri rahat durmuyordu. Bir eli adamın erkekliğine diğeriyse göğüs uçlarında git gele başlayınca Ateş biraz eğilerek kadını kolayca kucağına aldı. Genç kadın adamın gömleğinin yakasına elini koyup yavaşça açmaya başladı. Bir eli düğmelerini açarken diğeri içeri sızarak göğüs ucunu usulca sıktı.

Ateş dudakları üstünde güldü. Adamın göğüs kılı hiç yoktu ve o kadar kaslıydı ki Çağla sadece onlara dokunarak bile tatmin olabiliyordu.

Genç adam kadını odasına doğru götürürken,"Bu gece uyku yok sana."diye azarladı.

Çağla adamın boynuna ıslak ve sert öpücükler bırakırken,"Sabahtan beri uyuyorum zaten."diye homurdandı.

Ateş kızı yatağa bırakınca Çağla gülümsedi. Eğilen adamın dudaklarını tekrardan öpmeye başladı ve yavaşça geriye doğru uzandı.
Ateş kızın altındaki eşofmanı tuttuğu gibi çekti ve çıkarıp bir köşeye attı.
"Ateş lambayı açsak mi korkuyorum."diye mırıldandı Çağla.

Ateş kızın dudaklarını ve boynunu öperken,"Ben varken niye korkuyorsun."diye sordu. Çağla düşündü ve adamı onaylayarak öpücüklerine karşılık verdi.
Biraz sonra genç adam kızı öperken eli bacak arasına kayınca Çağla yutkundu. "İnanılmaz güzelsin ve bu senin hakkında en az çekici olan şey."dedi adam bir an durup kıza bakarak.
Çağla dudaklarını yaladı. "Seni seviyorum."dedi adama ve elini kemerine götürerek hızla çıkardı.

Biraz sonra ikiside tamamen çıplak kaldığında genç kız adamın hareketleriyle inliyordu. Adam bir an sert olup hızla içine girdiğinde sırtı gerildi ve neredeyse çığlık attı.
Ateş gülümsedi. Genç kız,"Ateş dur biraz nefes alay-" genç adam tekrar kızın içine sertçe girince cümlesi yarıda kesildi.
Gerçek manada sabaha kadar seviştiler. Ateş o kadar yorulmuştu ki ilk defa sabah saat on ikide uyanmıştı.