9

2.7K 97 9
                                    


Ateş hüzünle ve heyecanla yatakta gözleri yarı açık yatan kıza yaklaştı. "Çağla."diye aşkla seslendi genç adam. Çağla'nın yarı açık gözlerinin gördüğü yüzle nefesi kesildi.

"Git buradan."diye fısıldadı kadın acıyla. Gözleri dolmuştu, kalbi tekliyordu. Hala ne diyeceğini, nasıl hissedeceğini bilmiyordu. "Yalvarırım git."dedi ağlamaya başlarken. Sesi fısıltı gibiydi.

Ateş kızın yatağının yanına giderek diz çöktü. "Dinle sevgilim."dedi göz yaşlarını eliyle silerek. "Dinle."
Sesi o kadar acınası çıkıyordu ki Çağla'nın ağlaması şiddetlendi.
"Dinlemeyeceğim."diye hıçkırdı Çağla. "Git buradan."

O kadar içli ağlıyordu, o kadar yorgun çıkıyordu ki sesi Ateş nefes almayı kesti.

"Dinlemezsen gitmeyeceğim Çağla."dedi ve kızın elini tuttu.
Çağla hali olsaydı adamın elinden elini kurtarırdı ama zor konuşuyordu bile.
"Beni öldürmek istiyorsun."diyerek tekrar hıçkırdı. "Kalbim dayanmıyor, beynim dayanmıyor. Git buradan yalvarıyorum."

Ateş'in kızın bu haline gözleri doldu. "Gitmiyorum."dedi net bir şekilde.
"Anlatacağım sende dinleyeceksin."

‽‽‽‽

2 yıl önce Türkiye İstanbul

"Bu duyduklarım doğru mu?" Genç adam son bir ayda yaşadığı şeylerin ağırlığını kaldıramıyordu artık.
Öfkeliydi, mutsuzdu, hüzünlü ve işin en kötü tarafı yalnızdı.

Babası yutkundu ve utanarak kafasını salladı. "Ben özür dilerim."diye zor bela konuştu.

Ateş sinirle gülerek,"Yalan de baba!"dedi adama doğru. Babasının suçlu bakışlarını görünce kafayı yiyecekti. Kükredi. "Yalan desene baba!"

Annesi,"Diyemez."dedi öfkeyle. "Çünkü bunların hepsi gerçeğin ta kendisi."

Ateş kadına sinirle dönerek,"Belgeler nerede?"diye sordu. "Getir. Gerçeklik payı ne öğreneceğim."

Annesi kafasını salladı. "Yarın şirkete kopyalarını getiririm."dedi ve omuz silkti. "Gerçeğini getirirsem yırtıp atabilirsiniz."

Ateş öfkeyle gözlerini yumdu. Elini bağırarak duvara geçirdi. Sonra bir kere daha yumruk attı.
Bir kere daha.
Ve bir kere daha.

"Defol git buradan!"diye bağırdı annesine. "Yarına kadar gözüme gözükme. Elimden bir kaza çıkacak!"

Annesi,"Pekâlâ."dedi alındığını belli etmeden ve yavaşça koltuktan kalkarak eski dostuna ben kazandım bakışı attı.

Kadın çıktığında Ateş babasına tekrardan baktı. "Ne yani ben senin oğlun değil miyim?"diye sordu hüzünle.

Yaşlı adamın gözleri dolmuştu. "Sen benim oğlumsun."dedi sevgiyle.

Ateş bağırdı. "Değilim!"dedi. "Senin öz evladın değilim ve bunu o kadından öğreniyorum!"

Hüseyin Bey oğlunun yıkılmış haline dayanamadı. Boğazındaki yumruğu yutmaya çalışarak tekerlekli sandalyesini onun yanına sürüp kafasını kaldırıp baktı.

"Ağabeyim-"

Ateş adamın sözünü kesti. "Başlatma şimdi!"

Babasından uzaklaşarak ellerini öfkeyle saçlarından geçirdi. "Tek vermen gereken hesap babam olmaman da değil aynı zamanda bir hırsızsın!"

"Ateş, ağabeyim son zamanlarda her şeyi kumarda kaybediyordu. Tamam şirket bana ait değildi ama benim sayemde var olan bir şeydi. Ömrümü bu şirkete verdim ben. Elimden kayıp gitmesine izin veremezdim. Baban akıllıca düşünmüyordu. Annen okuma yazmayı bile bilmiyordu, küçüktün. Trafik kazası-"

HepWhere stories live. Discover now