36

1K 46 0
                                    


Ateş omuzlarını düşürerek eve girerken Eşsiz bahçede durmuş ağlıyordu.

Kenan ile Çağla ayakta onu bekliyordu ve girmesiyle yanına gittiler. "Ne oldu?"diye sordu Çağla merakla.
Ateş derin bir nefes alarak arkadaşına baktı. "Seni bekliyor."dedi dışarıyı göstererek. "Gitmek istiyor, kanı da vermeyecekmiş."

Kenan kaşlarını çattı. "İkna edemedin mi?"
Ateş kafasını iki yana sallayarak hüzünle,"Haklı."diye mırıldandı. "Eniştesi neredeydi bu kızın Kenan? Ağzına sıçacağım."
Ses tonu o kadar karanlık çıkmıştı ki Çağla şaşkınlıkla kaşlarını havaya kaldırdı.

"Hapiste."

"Orospu çocuğu."

"Neyse,"diye iç çekti Kenan. "Gideyim o zaman ben."

Ceketini askılıktan alarak Çağla ve Ateş'e el kaldırdı. Sonra da büyük adımlarla dışarı çıktı.
Çağla, Ateş'e bakarak,"Haklı."dedi. "Çok acı çekmiş ve dediği hiçbir şeye kızamıyorum."

Ateş kafasını salladı. "Çağla gerçekten başım düşünmekten çatlayacak."diye homurdandı ve koltuklara doğru giderek oturdu.
"Babama gideceğim."dedi sıkıntıyla. "Anlatacağım. Bir şeyler biliyor mu öğreneceğim."

"İyi olur."dedi Çağla hüzünle ve hizmetçisinin olduğu yere giderek,"Masayı toplar mısın?"diye sordu.
Kadın kafasını sallayarak yemek masasına koştu.

**

"Eşsiz,"dedi Kenan geceden beri konuşmayan kızın odasının önünde beklerken. "Eşsiz cevap ver yoksa içeri gireceğim."

Eşsiz yutkunarak yataktan kalktı. Kapıya giderek açtı ve hüzünle adama baktı.
Kenan kızın kan çanağı olan gözlerini görünce,"Yapma artık bunu kendine."dedi. Eşsiz ona içeri girmesini işaret edince kızın yanından geçerek odadaki tekli koltuğa oturdu.

Eşsiz,"Kenan Türkiye'ye geri dönmek istiyorum."dedi. Kenan şaşırdı. "Bu da nereden çıktı?"

"Gitmek istiyorum."diye fısıldadı Eşsiz. Gözleri yine dolmuştu. "Gitmek istiyorum."dedi sesini yükselterek.
"Mühendislik falan yapmak istemiyorum. Sıradan bir garson olmak istiyorum."

Kenan kaşlarını çattı. "Beni ilk defa çok kızdırıyorsun."diye uyardı kızı.
Eşsiz omuz silkti. "Umrumda değil."

Kenan kafasını iki yana salladı. "Türkiye'ye falan dönmeyeceğiz."

Eşsiz titreyen dudağını bükerek,"Nefret doluyum."diye hıçkırdı. "Gitmek istiyorum anlamıyor musun?"

"Yanlış yapıyorsun Eşsiz."dedi Kenan ayağa kalkıp. Kızın yanına giderek elini tuttu ve onu yatağa çekerek oturttu.
Eşsiz'in hiç hali kalmamıştı. Adam yanına oturunca ona bakamadı. Kenan elini kaldırıp,"Şimdi sana dokunacağım ama korkma."dedi ve çenesini tutarak kafasını kendisine çevirdi.
Eliyle yanağını severken,"Ailenden nasıl nefret ettiğini görüyorum, aslına bakarsan bende nefret ediyorum ailenden."dedi. Gülümsedi. "Ama Ateş'in hiçbir suçu yok ve senin kadar olmasa da o da çok acı çekti."

Eşsiz,"Ben kendi acılarımı zor çekerken bir de başkası için üzülemem."dedi duygusuz bir şekilde. Ama biliyordu ki Eşsiz her hüzünlü kişinin hüznünü bakışlarından okuyabilen biriydi. Onlarla acı çekerdi ve bundan gocunmazdı.
Kenan yanağını sevdiği yere bakarken,"Yanağını öpebilir miyim?"diye sordu usulca.

"Kenan yapma."diye ağladı Eşsiz. "Ben bu kadar acı çekerken bana her şey düzelecek gibi bakma."

Kenan kararlı gözlerini kıza dikti. "Her şey düzelecek."

Eşsiz kafasını salladı. "Hiçbir şey düzelmeyecek!" Hıçkırdı. "Hiçbir zaman düzelmedi və düzelmeyecek de."

Kenan derin bir nefes aldı. "Bir öpsen çoğu şey düzelecek aslında."dedi fısıldayarak. Eşsiz adamın göğsüne vurup,"Sana sus diyorum."diye kızdı.
Kenan,"Susmayacağım."diye diretti.
"Görmüyorsun, görmek istemiyorsun ancak ben senin iyiliğini düşünüyorum!"

HepWhere stories live. Discover now