38

1K 45 0
                                    

Canlar, dostlar bu bölüm biraz kısa oldu ama geçiş bölümü olduğu için bu kadar çıktı.

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin diyorum ediyorsunuz yazıklar olsun.

Keyifli okumalar.

**

Kenan kızdan ayrılarak gülümsedi. "Eşsiz,"dedi aşkla.
Genç kızın yanaklarını al al olmuştu.
Eşsiz utanıyordu ve adama bakamadı.
Az önce yaşadığı şeyleri düşünüyordu ve delirecekti.

"Eşsiz,"dedi tekrar Kenan. Güldü. "Kız Eşsiz."dedi ve Eşsiz kıkırdayarak kafasını kaldırıp adama baktı.
"Tüm bunlar bir rüya değil mi?"dedi aniden kaplayan hüzünle.
"Gözlerimi açtığımda lanet eniştem girmesin diye kapıyı kitlediğim odada uyanacağım."

Kenan kafasını iki yana salladı ve kızın yanaklarını okşadı. "Değil."dedi.
"Gerçeğin ta kendisi."

Onları açık kapıdan izleyen Çağla otuz iki diş sırıtıyordu.
Daha fazla kalıp rahatsız etmek istemediğinden sessiz adımlarla merdivenlere ilerledi.
Aşağı indiğinde ayakta olan kocasının yanına koşarak kucağına atladı.
Ateş kızı şaşkınlıkla yakaladı. "Ne oldu?"dedi.

Yukarıdan bağırış sesleri geldiği için yolladıkları Çağla şen şakrak bir şekilde aşağı inmişti.
Thomas kaşlarını çattı. "Niye bu kadar mutlusun?"

Çağla, Ateş'in yanağına bir öpücük bıraktı ve aşağı indi.
"Yeni bir aşk doğdu."dedi sevinçle.

Ela ve Thomas öfkeyle,"Ne?"dediğinde James arkadaşlarına bir bir bakarak,"Haydaa."dedi.

Ateş,"Hadi canım."dedi şaşkınlıkla. "Kenan ve Eşsiz?"
Çağla kafasını salladı.
Thomas homurdandı. "Şanslı pezevenk."

Ela gözlerinin dolmasını engelleyemedi. Hızla çantasını aldı ve,"Ben,"diye yutkundu. Ayağa kalkıp,"Gideyim."dedi.

Çağla arkadaşının bu halini görünce söylediğine bin pişman bir halde,"Ela."dedi ancak Ateş onu kendisine doğru çekip,"Bırak gitsin."diye fısıldayınca devamını getirmedi.
Ateş'in neden gitmesine izin ver dediğini biliyordu. Kenan ve Eşsiz aşağı indiklerinde her şey daha kötü olabilirdi.

Ela hızla evden gidince Çağla hüzünle,"Ay sevineyim mi üzüleyim mi bilemedim ya!"diye homurdandı.
Thomas kafasını iki yana salladı. "Siz kızlar gereksiz duygusalsınız."dedi. Eliyle kendisini gösterip,"Bak bana,"dedi. " Eşsiz'i ben istiyordum ancak Kenan'a yar oldu, umrumda mı? İlk duyduğum beş dakika umrumdaydı ancak şimdi o benim artık bacım."

James ve Ateş keyifle güldüklerinde Çağla göz devirdi.
"O senin gavatlığın kardeşim."dedi James.
Merdivenlerden inen Kenan ve Eşsiz ile herkes onlara baktı.
Ateş üçlü koltuğa oturdu ve Çağla'yı yanına çekti.
Kenan arkada, Eşsiz önde yüzlerinde hafif bir tebessüm aşağıdaki insanlara bakıyorlardı.

Salona geçip koltuklara oturduklarında Thomas,"Çifte kumrular."dedi alayla. "Yan yana geçsenize niye öyle ayrı gayrı oturdunuz?"

Çağla kıza tercüme etti.
Eşsiz kaşlarını çattı. Çifte kumrular lafına mı şaşıracaktı, adamın haline mi bilemedi. Bu keyifli adam az önce kendisini öpen adam mıydı?

Kenan,"Ne oldu sonunda kabullendin Eşsiz'in benimle olduğunu?"diye sorunca Thomas güldü. "Kardeşim deseydin bırakırdım zaten."
James yüzünü buruşturdu. "En nefret ettiğim şeydir bir kız için arkadaş grubunun dağılması."

Thomas hak verdi.
"David ondan gitmişti ya. Sağ olsun sevdiklerini bir Ateş yatağa attı bir Kenan."

Ateş gözlerini belertince Çağla sinirle adama baktı. "Ateş sana gerçekten inanamıyorum artık."

Eşsiz merakla sordu kıza. "Ne dedi?"

Kenan, Çağla'dan önce davranarak,"Bir şey demedi."dedi. Ağzını açan Çağla'ya,"Önüne dön."diye homurdandı.
Eşsiz tek kaşını kaldırdı. "Kesin çok mühim bir şey dedi."

Ateş kendisini savundu. "Gençtim, toydum, aptaldım."

Çağla öfkelense de susup önüne döndü. "Hala aptalsın."dedi sinirle.
Ateş arkadaşına dönerek,"Mutlu musun?"diye sordu. Eliyle yanında oturan karısını gösterdi.
Thomas,"Ups."diyerek kıkırdadı. James güldü. "Çağla giden gitmiş, gittiği gün bitmeyen tek kişi sensin. Bunu düşün ve motive ol."

Çağla tekrar göz devirdi. "Ne mutlu bana."dedi alayla.

Ateş kız kardeşine baktı. "Kenan,"dedi sesini tehditkar bir tona getirerek.
Kenan,"Efendim?"dedi ancak arkadaşını biraz tanıyorsa ne diyeceğini az çok biliyordu.

"Eşsiz'i üzersen ben de seni üzerim. Ona göre başla bu ilişkiye."

Kenan derin bir nefes aldı. "Tamam ağabeyim."dedi dalga geçerek. "Amına koyduğumun oğlu hemen havaya girdi."

Ateş ettiği küfür ile kaşlarını havaya kaldırdı. Kenan ekleme yaptı. "Üveyine değil özüne koyayım."

Çağla güldü. Thomas merak etse de ne dediğini sormadı. Sadece James,"Şu Eşsiz bir an önce kursa gidecekse gitsin evde iki dil konuşuluyor beynim yandı."diye hayıflandı.

Eşsiz kaşlarını çatarak adama baktı.
James kızın bakışlarıyla boğazını temizledi. "İlk başta benzetemediğim için üzgünüm Ateş. Bu kız aynı sen."
Kenan güldü.
James hala sinirli bakan Eşsiz'e dönerek Türkçe bir şeyler söylemeye çalıştı. "Ne oldu?"dedi.
Thomas şaşkınlıkla,"Sen Türkçe mi biliyorsun?"diye sorunca James güldü. "Ateş zorla öğretti."

Eşsiz adamın Türkçe konuşmasına şaşırdı. Kafasını salladı"Oldu evet."dedi. Saçını gösterdi. "Sanırım kafanda bir çekirge var."

James telaşla elini kafasına götürüp,"Nerede?"dedi.
Çağla korkuyla Ateş'e sokulunca Ateş gülümsedi.
James kafasındaki çekirgeyi alarak,"Ne kadar tatlısın sen."diye incelemeye başladı.
Eşsiz,"O çekirgeyi mi seviyor?"diye sordu yüzünü buruşturarak. Kenan gülerek kafasını salladı. "Burada böcekten bir tek hanımlar korkuyor Eşsiz."dedi Ateş.
"İğrenç."diye somurttu genç kız.
Çekirge birden kızın üstüne atlayınca çığlık atarak Kenan'a koştu.
"Ayğ!"
Kenan kızı koltuğun arkasına alıp,"Sakin ol."diye güldü.

Çağla,"Atsanıza şu lanet böceği dışarı!"diye ciyakladı.

Thomas gülerek ayağa kalktı ve koltuğun üstünde duran çekirgeyi alarak bahçeye çıktı.

**

HepWhere stories live. Discover now