22

1.4K 55 5
                                    


"Üniversite sınavına hazırlanırken sinirden stresten obsesif kompulsif bozukluk rahatsızı olmuştum."dedi Çağla sallanan bahçe sandalyesinde bir ileri bir geri sallanarak. "İnsanlara zarar verecek olmaktan korkuyordum ve doktora gittiğimde bana evin anahtarını unutmuşsun gibi düşün diyerek basite indirgemişti."

Ateş gülümsedi. "Sen böcek bile öldüremiyorsun."

Çağla kafasını salladı. "Öyle ancak o an gerçek bir seri katil gibi hissediyor insan."dedi. "Hala bitirmiş sayılmam ancak yendiğim için rahatım." Dizine yatmış Uraz'ın saçlarını okşuyordu. Ateş karşısındaki manzarayı hayranlıkla izliyordu. Karısı ve çocuğu... Akşam yıldızların altında, sıcak rüzgarın eşliğinde evinin bahçesinde vakit geçiriyorlardı. Uraz dayanamamış annesinin kucağında uyuya kalmıştı.
Genç adam aşkla,"Bana burada şizofreni hastası olduğunu itiraf etsen bile sana aşık olmaya devam edeceğim."dedi.
Çağla"Onun için anlatmıyorum,"dedi ve iç çekti. "Anlatıyorum çünkü ben hiçbir zaman zorluklarla mücadele edebilen biri olamadım. Her zaman psikolojik patlak verdim." Adamın gözlerinin içine bakarak gülümsedi.  "Şimdi çok mutluyum ancak içimde kötü bir his var Ateş, annenin bana yaşatacaklarına hazır değilim. Kimse kimseye aniden gelip ağzına geleni saydıktan sonra tokat atmaz. Korkuyorum, tekrar zorluk çekmekten ve bu sefer çok daha fazla korkuyorum. Artık bir çocuğum var. Yalnız kendimi düşünmüyorum."

Ateş kızın ne demek istediğini çok net anlamıştı. "Bana güvenmeni istesem."dedi duruca. "Ne olursa olsun sadece bana güven. Seni kimsenin üzmesine izin vermeyeceğim."
Çağla tebessüm etti. "Sana güvenmiyorum Ateş."dedi. "Bunca şeyden sonra ölene kadar güvenebileceğimi de sanmıyorum. Yanındayım ancak bu gidebileceğim gerçeğini değiştirmiyor."

Ateş kızın dedikleriyle kaşlarını çattı. Kız haklıydı ancak bu öfkelenmesini engellemedi. Neyseki öfkesinin sahibi kendisiydi ve kıza yansıtmadı.
"Haklısın."diye mırıldandı. "Sana yine de yemin ederim ki bir daha güvenini sarsmayacağım."

Çağla omuz silkti. "Yine de sana hiçbir zaman güvenmeyeceğim."

Ateş gülümsemeye çalıştı. Genç kadının güzelliğiyle sakinleşmek istedi ve Çağla'nın yüzünü uzun uzun incelemeye başladı.
"Evlendik."dedi Çağla hala inanamadığını belli eden bir ses tonuyla. "Bana ilk teklif ettiğin günü hatırlıyor musun? Trafik kazasının olduğu zamanı. Ameliyata girene kadar bilincim açıktı. Ne olduysa ameliyattan sonra oldu."

Ateş yutkundu. "Evet,"dedi geçmişin acısı hala yüreğindeyken. Kızın kan revan içindeki hali bazen rüyalarına giriyor, hafızasından silinmiyordu.
"Hatırlıyorum."

‽‽‽

6 yıl önce New York Amerika

"Çağla!"diye acıyla seslendi adam. Sedyede boynunda boyunlukla yatan yüzü kandan görünmeyen kadın aralık gözleriyle peşinden koşan adama bakmaya çalıştı."Ne olur dayan, bak vardık hastaneye-"
Hemşire Ateş'i eliyle geriye iterek uyardı.
"Beyfendi lütfen geri çekilir misiniz?"

Kızı acil bir şekilde ameliyathaneye soktuklarında öfkeyle duvara yumruk atarak bağırdı. Koşarak koridordan gelen Thomas ve James ,"Ateş!"diye telaşla seslendiler.  Ateş kan çanağı olan gözlerini arkadaşlarına dikerek,"Thomas."diye fısıldadı acıyla.  "Thomas, Çağla..."devamını getiremedi.
Thomas hızla arkadaşına sarılıp destek olmaya çalıştı.
"Nasıl oldu?"diye sordu James merakla. Thomas Ateş'den ayrılarak elini omzuna koydu ve sıktı.
Ateş'in üstündeki Çağla'nın kanı sarıldıktan sonra Thomas'a da bulaşmıştı.
"T-teklif-"dedi ve susarak derin bir nefes almaya çalıştı. Göz yaşlarını elinin tersiyle sildi ve kafasını kaldırıp dudaklarını birbirine bastırdı.
"Evlenme teklifini ettikten sonra arabaya bindi. Ben içeride mekan sahibiyle konuşurken bir tır gelip göz göre göre onu ezdi."
Nefesi kesildi ve sırtını duvara yasladı.
"Bu kaza değildi."dedi ve sırtını duvara sürterek yere oturdu. Kafasını iki yana sallayarak yumruk yaptığı elini yere vurdu. ''Bu kaza değildi, onu öldürmek istediler!"

‽‽‽

GÜNÜMÜZ

Ateş hatırladıklarıyla canı sıkılmıştı ve açık havada olmasına rağmen nefes alamadığını hissederek ayağa kalkmıştı. "Nereye?"dedi Çağla ayaklanan adam arkasını döndüğünde. Ateş,"Su alacağım."diye mırıldandı.
Çağla adamın güçlü durmaya çalışmasına hüzünle gülümsedi.
Adamın sevgisinden çok emindi genç kadın. O kadar çok emindi ki her şeye rağmen yanındaydı.

Etrafına bakındı. Havanın soğuduğunu düşünerek küçük çocuğun kafasını bacaklarından biraz kaldırarak ayaklandı ve çocuğun kafasını yavaşça sandalyeye bırakarak iç çekti. Uraz'ı sakince kucakladı.
Eve doğru ilerlerken durup mutfakta yanan ışığa ve kapının önüne yansıyan gölgeye baktı.

Merdivenlere yönelerek çocuğun odasına doğru gitti ve Uraz'ı yatağına yatırarak alnına bir öpücük bıraktı.

Odadan çıkarak hala mutfakta oyalanan adamın yanına gitti. Ateş iki elini tezgaha koymuş büyük camdan geceyi izliyordu. Yüzünü görmemesine rağmen nasıl sıkıntılı olduğu yaydığı enerjiden bile belli oluyordu.
Çağla sessiz adımlarla adamın arkasına yaklaşarak kollarını beline sarıp kafasını sırtına yasladı. Ateş genç kız kendisine sarıldığında buruk bir gülümsemeyle kıza döndü ve onu göğsüne bastırdı.
"Canını sıkmak istememiştim."diye mırıldandı Çağla.
Ateş bir sürü belayla uğraşıyordu ve bunların her birinin üstesinden kolaylıkla gelebiliyordu. Yalnız bir konuda sürekli bocaladığını düşündü.
Çağla.
Kızın saçlarına bir öpücük bıraktı. "Canımı sıkmıyorsun."

Çağla gülümseyerek adamdan ayrıldı ve kafasını kaldırıp yüzüne baktı.
"Hiç öyle durmuyor."

Ateş gülümsedi. "Saat geç oldu."dedi ve eğilerek kızı kucağına aldı. Çağla kollarını adamın boynuna dolayıp,"Uyuyalım."dedi.
Ateş gülerken birden aklına gelen şeyle kaşlarını çattı. "Sen istifa dilekçesini verdin mi?"

Çağla kafasını salladı. "Verdim, düğün günü yolladım. Patron çıldırdı."

Ateş nefretle homurdandı. "O orospu çocuğu daha çok çıldıracak."

Genç kadının çalıştığı şirketten nefret ediyordu Ateş. Çağla şaşkınlıkla güldü. "Eğer seninle evlendiğini duymasa kabul etmiyordu." Dedi. "Sözleşmeyi ismin geçtiği an yırttı attı."

Ateş gülümsedi. "İsmimin etkisini görüyorsunuz.dedi ve merdivenleri rahatlıkla çıkmaya başladı. Çağla,"Ateş sen neden bu kadar sportif birisin?"dedi merakla. "Tamam kas yapmak erkeklerin sevdiği bir şey ama senin yapma sebebin şov için değil."

Ateş kızın dudaklarına minik bir öpücük kondurdu. "Paranın olması iyi olduğu kadar rezalet bir durum. Suikast girişimi yaşayıp duruyorsun ve yaşamadan önce bulup yok etmek gerekiyor. Ancak bazen dibine kadar girerek yakın temasla halletmeye çalışıyorlar."

Çağla şaşırdı. Odaya girdiklerinde Ateş kızı yere indirdi ve derin bir nefes aldı. "Dövüşmek zorunda kalabiliyorsun. Bu yüzden dövüş kursuna çocuk yaşta yolluyor ailen."

Genç kadın yatağa ilerleyerek yorganın altına girdiğinde Ateş ,"Bu sıcakta bile yorganla uyuyorsun ya sana gerçekten helal olsun."dedi hayretle.
Çağla gülümseyerek omuz silkti. "Seviyorum yumuş yumuş."

Ateş elini yakasına atarak tshirtini çıkardı. "Ben yanıyorum."dedi. "Senin yüzünden çıplak yatmaya alışacağım sanırım."

Çağla kıkırdadı. "valla benim canıma minnet."dedi ve kafasını yastığa koyup tavana baktı.
"Hala inanamıyorum."dedi nefesini yavaşça dışarı vererek.

Ateş gülerek kızın yanına gidip uzandı. "Bende."dedi ne demek istediğini anladığı için. "Rüya gibi."

Çağla adama kafasını çevirerek,"Bir oğlun var."dedi. "Üstelik ben doğurdum."diye de ekledi.
Ateş güldü. "Üç yıl boyunca haberimin olmadığı bir oğlum."dedi azarlarcasına.
Çağla utandı. "Üzgün olduğumu söyleyebilirim."dedi çekinerek. Ateş kahkaha attı. "Teşekkür ederim."dedi ve kıza yaklaşarak gözlerine baktı.

"Üzülme ama,"dedi. "Artık bizi kimse ayıramaz. Sen dışında."

HepWhere stories live. Discover now