Bölüm 14

36 9 0
                                    

Ayrıldığımızda, beni daha fazla yorulmayayım diye zorla eve gönderdi.
Şuan evimdeyim, ve koltuğumda uzanıyorum, suratım ifadesiz. Sonra aklıma bana sarıldığı geliyor, gülümsüyorum. Kafamdan soru işaretleri gitmiyor. Neden hasta? Niye ki? Neden hep iyi insanlar zor şeyler yaşamak zorunda?

Onun bana karşı davranışları geliyor aklıma... gülümsemem büyüyor. Bu gün sarıldığımız geliyor aklıma yine,  gülümsüyorum. Sonra diyorum ki kendime,

"Acaba bu, o olabilir mi?"

Çocukken, babam gibi olmayan, yani seven, sayan, güldüren, kıyamayan, nazik bir adam hayal etmiştim ileride hayatıma girer belki diye. Hep derdim ki kendime; "Biri sana yardım edecek Berce!"

Bana yardım edecek, yaralarımı sarmama yardımcı olacak, çok sevecek adam Andreas olabilir miydi?

Uzun bir süre düşündüm... vardığım karar ise; evet! O adam Andreasmış bunu anladım.

Ama bir sorunumuz vardı;

O kadar içime kapanıktım ki, söyleyecek cesaretim yoktu. O yüzden biraz bekleyecektim sanırım...

Andreas'tan;

Sarıldığımızda anlamıştım. Ben Berce'ye aşık olmuştum! Şimdi evde, koltukta uzanıyordum. Kafamda düşünceler ile. Söyleyecektim ona tabii ki ama ya reddederse? Edebilirdi. Ama sarıldıktan sonra hislerim o kadar ağır basmıştı ki, söylemezsem kalbime ağrı girerdi. Zaten bu gün anlattıklarından dolayı resmen kalbim ağrıyordu! Bu ağrının üzerine yük yüklemeyecektim. Berce'ye söyleyecektim. Ne olursa olsun,bilmeyi hakediyordu.

GEÇMİŞİN SANCISI Where stories live. Discover now