Bölüm 27

44 7 4
                                    

Cenazedeydik. Babamın cenazesinde. Annem ile Andreas beni ortalarına almış kolumu okşuyorlardı. Ben de başıma kapatılan siyah başörtüyle babamın tabutunun üzerine toprak atılmasını izliyordum. Sessizdim. Çok sessiz....

Tabut görünmeyecek bir hal aldığında herkes -ben de dahil- elimizi açıp dua etmeye başladık. Daha sonrası baş sağlığı dileyenler, ağlayanlar, halimize üzülenlerle geçti.

Akşam eve geldik. Annem Andreas'a iyi geceler dileyip, eve girmişti. Biz de apartmanın önünde konuşuyorduk.

"Çok yoruldun değil mi bu gün?" dedi Andreas.

"Yoruldum, evet. Ama sarılırsak geçer."

Andreas gülümseyip kollarının altına girmeme izin verdi.

"Sen nerede kalacaksın?" diye sordum.

"Anneme gideceğim. Burada olduğumu öğrenince 'Derhal buraya geliyorsun, küçük, tatlı kuşum. Çünkü seni çok özledim!' dedi. Hala beni yedi  yaşında sanıyor." dedi ve ufak bir kahkaha attı. 

"Annen çok tatlı bir kadına benziyor." dedim.

"Öyledir. Bana da çok düşkündür. Ama tepesi attı mı tanıyamazsın onu." dediğinde bir espri yaptım.

"Tatlı ve Öfkeli..."

"Yakında sinemalarda!" diye devam ettirdiğinde ikimiz de kahkaha attık.

Onunlayken, bir kalbim olduğunu hissediyordum.

Andreas bana doğru yaklaştı, ve dudaklarını boynuma değdirip, bir öpücük kondurdu.
Benim ellerim onun saçlarını okşuyordu.

Zar zor, istemeye istemeye kollarından ayrıldığımda,  ona;

"Kendine iyi bak, sevgilim." dedim. Evet, ben dedim.

Şaşırmıştı, çünkü böyle güzel sözler hep, ondan geliyordu ama ben de bir kere "Değişeceğim!" demiştim değil mi?

"Kendine iyi bak, Mon amour." dedi. Ve bana bir öpücük gönderip, arabasına bindi.

Onun gitmesini bekledim. Ayıp olur diye hemen eve girmedim. Eve girmediğimi anlayınca eliyle girmem için işaret yaptı ama huysuz bir şekilde omzumu oynatınca gülümseyip, gaza bastı.

Arkasından fısıldadım;

"Sen, hayatımdaki en temiz kalpli insansın. Teşekkür ederim, kalbim; Andreas'ı sevmeyi seçtiğin için."

Daha sonra eve girip, direkt yatak odasına gidip, kendimi uykunun kollarına bıraktım...

Selamlaar! Yavaş yavaş finale yaklaşıyoruz. Bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz?

GEÇMİŞİN SANCISI Where stories live. Discover now