Bölüm 26

39 7 1
                                    

Dışarı çıktığımda, Andreas ve annemi yanyana gördüm. Andreas ayaktaydı, annem oturuyordu.

Andreas beni görünce kollarını "Gel" dermiş gibi açtı. Hızlı hızlı yürüyüp, kollarının beni sarmasına izin verdim. Ağlamıyordum. Bazen gözden yaş akmaz ama, yürek kan ağlar.

Andreas'a o kadar sıkı sarılıyordum ki ellerim acımıştı ama bırakmıyordum onu.

"Rahatladın mı, sevgilim?" dedi.

"Rahatladım. Ona başka bir evrende baba-kız olmayı teklif ettim biliyor musun? Cevap vermedi ama bence kabul etmiştir, değil mi?"

Andreas'ın sesi titredi.

"Etmiştir, canımın içi. Etmiştir."

Annemin sesi duyuldu.

"Berceciğim biraz konuşabilir miyiz?"

Andreas'ın kollarından ayrıldım.

Kafamı salladım.

"Olur." dedim.

"Yavrum, bana da kızgınsın biliyorum. Daha küçücük yaşında söylerdin 'Anne neden bu adamı boşamıyorsun?' diye. Şu an daha daha sinirlisin biliyorum. Ama yavrum , ben... kızım benim anam, babam yok. Teyzelerin desen hepsi evlenip, yurtdışına gittiler... Ben yemin ediyorum, boşanmak istiyordum yavrum. Ama okumamıştım işte. Cahillik. Bak sen öyle misin? Fransalardan iş teklifi aldın sen kızım!  Neyse, yani Bercecim ben babana mecburdum. Yoksa sen kolay mı sanıyorsun seni... öyle bir adamla aynı evde yaşamayı?"

"Tamam, Anne." dedim. "Bu konuda seni anladım."

Gülümsedi.

"Ama anne, sen beni yalnız bıraktın ya! Ben 13 yaşındayken, yeterince psikolojim bozulmamış gibi , bir de sen beni yalnız bıraktın! Bir anne, evladına bunu nasıl yapar? Kendi evimde görmediğim psikolojik şiddet kalmadı!"

Başını öne eğdi.

"Özür dilerim yavrum! Çok özür dilerim annecim! Ne olur affet beni! Bak sana anne olamadım belki şimdiye kadar, ama şimdiden sonrası var eğer istersen! "

Andreas'a baktım. O mantıklı bir insandı. Ona bakışlarımla soru sordum. "Ne yapayım ben?" dedim. O da başını olumlu anlamda salladı ve;

"Affetmek büyüklüktür. Ve genel olarak merhametli insanlar yapabilir. Senin sert kabuğunun altında merhametli bir insan yatıyor. Kır o kabuğu, Mon amour."

Gözlerim doldu.

Annemin omzuna dokundum. Başını kaldırıp, bana baktı ve dolu gözlerimle ona olumlu anlamda başımı salladığımda, beni kendine çekip, sıkı sıkı sarıldı.

O an ben yılların yorgunluğunu attım sanki. Gerçekten affetmek "büyüklüktü."

Selamlaaar! Yorumlarınızı bekliyorumm!

GEÇMİŞİN SANCISI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin