25.BÖLÜM - BAŞA DÖNÜŞ

91 7 0
                                    

İstanbul Emniyet Müdürlüğünün 4.katında, storları inik loş aydınlıklı brifing ve toplantı salonunda oturan Tahsin Komiser telefonunu masanın üzerine bıraktı:

"Orhan ve Vedat az önce Faruk GÜÇVEREN'i nöbetçi hakimliğe çıkarmışlar amirim." Ayla Komiser:

"Mahkemeye ne kadar çabuk çıkmışlar. Normalde nöbetçi hakimlikte bir saate yakın beklemeden duruşmaya girmek duyulmuş şey değil." Tahsin Komiser:

"Uyapta yaşanan sistem arızasından dolayı gelen ekipleri hep birkaç saat sonra gelmek üzere geri göndermişler."

"Bizimkileri nasıl almışlar?" Tahsin Komiser gülümsedi:

"Şans işte, Vedat ve Orhan nöbetçi hakimliğine vardıklarında UYAP sistemi yeni düzelmiş. Tabi arızadan dolayı bizimkilerden başka kimse de olmayınca hemen duruşmaya almışlar. Bu arada Faruk GÜÇVEREN'in hakkında yurt dışına çıkma yasağı konularak serbest bırakılmış." Ayla Komiser elini toplantı masasına vurdu:

"İnanamıyorum ya, herif bir numaralı şüphelimiz ama mahkeme onu serbest bırakıyor." Tahsin Komiser:

"Mahkemeye iki tane avukat ile çıkmış. Olay yerinde bulunan 42 numara ayak izleri serbest kalmasından etkili olmuş. Ayrıca avukatları ormandan ayrılıp aracına dönerken Faruk GÜÇVEREN'in İlyas kuruyemişcinin kamerasına takılan oldukça net bir görüntüsünü elde etmişler. Adamın üzerinde kan izi yokmuş. Avukatlar kanlı olay yerini gösterincede Hakim etkilenmiş olmalı. Ayrıca Faruk GÜÇVEREN'in Pınar UYANIK'ı öldürdüğünü destekleyen bir delil yok. Sadece Ferdi Sayar sokağına kadar olan kamera görüntüsü ve adamın kendi ifadesi var." Profesör kollarını toplantı masasının üstüne koydu:

"Umutsuzluğa düşmeyin çocuklar. Sadece soruşturma hala devam ediyor. Biz araştırmalarımıza kaldığımız yerden devam edeceğiz." Ayla Komiser:

"Peki şimdi ne yapacağız amirim?"

"Öncelikle şu cinsel organa tıkılan kırmızı renkli çiçeğe yoğunlaşacağız. Bu konuda ne durumdayız Ayla Kızım?"

"İstanbul'da faaliyet gösteren 3 büyük fidan, çiçek, fide ve tohum üretim merkezi tespit ettik. Bir saniye müsade ederseniz..." Telefonunu eline alan Ayla Komiser aldığı notlara hızlıca göz attı:

"Erguvan Bitkicilik, Şenay Yeşil Doğa, Tukuaz Bahçecilik isimli işyerleri amirim. Her birinin işletme müdürleri ile görüştüm ve randevu aldım."

"Çok iyi. Peki bu maktülün eline çakılan çiviler konusunda bir gelişme var mı Tahsin evladım?"

"Amirim Akkor A.Ş. yetkilisi Tarık Bey ile görüştüm. Pazarlama müdürüne hemen talimat vereceğini ve birkaç gün içinde Maktülün el ve ayaklarına çakılan ebatlardaki çivilerin satıldığı İstanbul'daki işyerlerinin listesini bize gönderecekmiş."

"Takip et ve uzarsa Tarık Beyi biraz sıkıştır Tahsin evladım." Tahsin Komiser onaylar şekilde kafasını salladı. Profesör:

"Ayrıca Pınar UYANIK'ın tüm telefon dökümleri, kredi kartı harcamaları, banka hareketleri, güvenlik kamera kayıtları ve e-posta yazışmaları en başından titizlikle birkez daha incelenecek. Bizim Kayıp Şahıs masanın amiri Erol ile görüştüm. Bu iş için bize iki elmanını birkaç günlüğüne gönderecek. O yüzden baştan savma bir iş yapılmamasına dikkat et Tahsin evladım."

"Merak etmeyin amirim. Elimden geldiği kadar işin başında olmaya çalışacağım."

"Ayla Kızım sende ülke genelinde benzer bir cinayet işlenmiş mi bir araştır bakalım. Birde Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi ile yakın çevredeki diğer Akıl hastanelerini soruştur. Son zamanlarda tehlikeli bir hastanın firarı olmuş mu?"

İKİ BEDEN BİR KALP(TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now