35. BÖLÜM - SORGU

93 6 0
                                    

Elinde bir bardak su ile mutfaktan çıkan Profesör durdu ve bir adım geriye atarak mutfağa geri girdi. Kapı pervazının kenarından baktı ve gülümsedi. Tahsin, Ayla'nın odasının kapısını tıklatıyordu:

"Ayla benim Tahsin." Diye ağzını kapıya yanaştırarak fısıldadı Tahsin Komiser. Yatağına uzanmış baş ucu lambasının sarı ışığı altında kitap okuyan pijamaları içindeki Ayla Komiser:

"Girebilirsin Tahsin." Kapıyı açtı ve içeri girerek ardından kapattı:

"Rahatsız ettim Ayla ama benim ıslak mendilim bitmiş. Şu askıları silmem gerekiyor ama Profesör'ü de rahatsız etmek istemedim. Sende varsa bana bir kaç tane verir misin?"

"Üzgünüm Tahsin, biliyorsun ben o kadar derin temizlik anlayışına sahip birisi değilimdir."

"Hadi ya, senden çok umutluydum." Diyen Tahsin Komiserin dudakları düz bir çizgi halini aldı. Gülümseyen Ayla Komiser:

"Bu arada pijamalar tam sana göreymiş." Üzerine bakan Tahsin Komiser de gülümsedi. Profesörün kabından yeni çıkan pijamalarının paçaları diz kapaklarına yakındı ve dar hali ile bir taytı andırıyordu:

"Bizim Profesör ya gençliğinde ufak tefek bi adamdı ki hiç zannetmiyorum ya da baldızına öyle görünmüş olmalı." Birbirlerinin gözlerine bakarak gülümsediler. Sonra sadece birbirlerine baktılar. Üst katta, uykusunun ortasında kalkıp tuvalete gitmek zorunda kalan emekli banka memuru Halil Beyin akşam içtiği kolaya söver halde yürürken çıkardığı ayak seslerini duymasalardı hala da birbirlerine bakacaklardı ama gecenin bu sessiz anında üst kattan gelen sesleri odanın dışından, koridordan geldiğini zanneden Tahsin Komiser:

"Ben artık odama gideyim. İyi geceler Ayla."

"İyi geceler Tahsin."

"Tahsin." Kapı kolunu tutan Tahsin Komiser omzu üzerinden baktı:

"Bu gece o askıları silmeden kullanamaz mısın? Senin için bir başlangıç olur."

Elbiselerini mikrop yuvası olarak düşündüğü askılara asma fikri ile yüzü ekşiyen Tahsin Komiser:

"Üzgünüm Ayla yapamam."

"Hadi ama Tahsin, ikizler cinayetinde katili sıkıştırdığımız o kulübeye, sıkılan mermilere aldırmadan nasıl girdiğini gördüm. Şimdi bana sakın korktuğunu söyleme."

"Korkmak değil Ayla..." Sustu. Kafasını iki yana salladı:" Hayır yapamam Ayla. İyi geceler." Dedi ve kapıyı açarak odadan çıktı. Ayla Komiser moral bozukluğu ile derin bir soluk bırakırken kapı tekrardan açıldı ve Tahsin Komiserin sarı saçlı yakışıklı kafası içeri uzandı:

"Ama senin hatırına için Ayla, bu gece sadece tek bir askıyı silmeden kullanacağım." Ayla Komiser gülümsedi:

"Tamam iyi şanslar Tahsin." Yine birbirlerine farkında olmadan gülümser halde bakakaldılar. Tahsin Komiser:

"Tamam o halde ben gideyim."

Tahsin Komiser sesizce oda kapısını kapatırken, Ayla Komiser yüzündeki gülümseme ile huzur dolu bir soluk aldı ve arasına parmağını koyduğu kitabını açarak okumaya devam etti.

Salonda, her zaman oturduğu koltuğuna oturan Profesör bir eliyle eşi Hatice'sinin kafasını kaldırmış ona şu içiyordu. Boşalan su bardağını dudaklarından uzaklaştırdı ve Hatice Hanımın kafasını nazikçe yastığa bıraktı. Eşinin ıslanan dudaklarını peçete ile kurularken:

"Bu kadar yeterli mi Hatice'm." Dedi. Hatice Hanım birkez göz kırptı ve iç sesi ile 'Allah senden razı olsun Murtaza'm.' Dedi. Su bardağını sehpaya bırakan Profesör koltuğuna yaslandı:

İKİ BEDEN BİR KALP(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin