52.BÖLÜM - ÇATIŞMA

75 8 0
                                    

'Ünlü manken Aysun KAYACI gizemli yakışıklı bir beyle öpüşürken görüntülendi.' Haber başlığının hemen altında, pencere ardındaki masada oturmuş dudakları birleşen sarı saçlı bir kadın ile siyah saçlı bir adamım fotoğrafı, kırmızı renkli kan birikintisiyle ıslanmıştı. Ucundan tuttuğu gazeteyi kaldıran Profesör, ensedeki kanlı deliği ve kafanın yanından kopan parçayı gördü.

Asfalt yolun kenarında, bisiklet tamircisinin hemen önünde yüz üstü yatan emekli Başkomiser Fehmi EYER'in gri beyninin bir kısmını gören Profesör gazete kağıdını cesedin üstüne örttü.

Profesör çömeldiği yerden doğrulurken çat diye arka kapısı kapatılan ambulansın sirenleri çalıştı. 42 dakika önce dükkanının önünde oturmuş, ağzının kenarına yetleştirdiği sigaranın dumanı kaçmasın diye bir gözünü kısmış halde elindeki lastiği içi su dolu leğene sokan bisiklet tamircisi Ercan Usta, tam patlağı bulduğu anda sokakta silahlar sesleri duyulmuş ve omzunda hissettiği acı ile yere yığılmıştı. Ambulans Ercan Usta ile birlikte uzaklaşırken Profesör yanıbaşında duran, resmi kıyafetleri içindeki Komisere döndü:

"Evlat nasıl olmuş?" Kepini düzelten komiser:

"Amirim, Fehmi Başkomiserim un toptancısından çıkmış aracına doğru yürüyormuş." Komiser elinde tuttuğu telsiz ile 50 metre ileride, vitrininde ekmeklerin dizili olduğu Rıza Ekmek Fırının önünde park halinde duran mavi aracı işaret etti:

"Bisikleticinin önünden geçerken acı lastik sesleri ile güçlü bir motor sesi duyulmuş ve beyaz renkli lüks bir araç Fehmi Başkomiserin yanından geçerken aniden durmuş ve ateş açılmış amirim."

"Başka birşey?"

"Aracın plakası yokmuş amirim ve adamlar kar maskesi takıyorlarmış. Şuan için başkada bir şey bilmiyoruz."

"Evlat olaya biz el koyuyoruz. Sizin çocuklar hiç birşeye dokunmasınlar."

"Anlaşıldı amirim."

"Birde şu gazete kağıtları yerine doğru düzgün birşey örtün Fehmi'nin üstüne."

Profesör bisikletçiye doğru yürüdü. Su dolu mavi leğenin, havası sönmüş iç lastiğin, küçük su birikintisi ile eski bisikletlerin yanından geçerek dükkana girdi. Bilgisayar ekranı ardında oturan Ayla Komiser ile ayakta dikilen Tahsin Komiserin yanına vardı. Tahsin Komiser işaret parmağı ile ekranı gösterdi:

"Ateş bu araçtan açılmış amirim."

Ekrana bakan Profesör beyaz renkli lüks aracı, açık ön yolcu camından dışarı uzanan silahı, siyah deri montu ve kırlaşmış saçları ile Fehmi'yi gördü.

"Oynat bakalım Tahsin evladım."

Tahsin Komiserin fareyi tıklaması ile emekli Başkomiser Fehmi Bey yürümeye başladı. Beyaz renkli aracın ön yolcu camında, kar maskeli şahsın tuttuğu silahın ucundan üç defa alev püskürdü. Fehmi'nin kafasına arkadan giren mermi çekirdeği sol yanından gri saçlı deri parçasıyla birlikte fırlarken, Fehmi bir kütük gibi asfalta yığıldı. Gözleri dolan Profesör:

"Mobese ile iribat kurun çocuklar, aracın gittiği yeri tespit etmeliyiz." Ayla Komiser:

"Aracın bilgileri ile görüntüsünü mobese de görevli Erdinç Komisere şimdi yolladım amirim. Bizim Murat'ta resmi talep yazısını hemen gönderecek."

"Tamam çocuklar. Bizde Ayşe'ye gidelim." Tahsin Komiser:

"Ayşe mi?"

"Evet evlat. Bizim Fehmi'nin hanımı, ölümünü telefondan haber vermek olmaz."

İKİ BEDEN BİR KALP(TAMAMLANDI)Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu