17🖤🐧

7.9K 333 27
                                    

"Afiyet olsun"dedi Tarık Bey. Tabağımdaki şeylerle oynamaya başladım. Canım hiç bir şey yemek istemiyordu. Dünkü olaydan sonra kimsenin yüzüne bakmaya niyetim yoktu. Almina Hanıma yalnız kalmak istediğimi söyledikten sonra o da odadan çıkmıştı. Sabah kadar ağlamıştım. Bu çok ağır bir ithamdı. Resmen hırsız damgası yemiştim. Canım çok acıyordu. Sabah kızarmış gözler ve burun, morarmış göz altları ile aşağı inmiştim. Kimseye bakamıyordum. İnanmamışlardı bana sanki. Gözlerim yeniden dolmaya başlayınca.

"Size afiyet olsun."dedikten sonra ayağa kalktım. Arkamı dönüp odadan yavaşça çıkmaya başladım."Hah git kalan son kalan kolyelerimi de al. Yanında küpeleri de alda bari. İyi alıştın sonunda"dedi Dora. Hiç bir şey demedim. Ağlamak istiyorum.

"Seni ben bırakacağım Melek"dedi Alp abi. Kafa salladım. Kapıya doğru giderken karşıma ilk günki kadın çıktı. İlk defa bugün birinin gözlerine baktım. Beni bir süzdü sonra yüzünü buruşturdu. Ne olmuştu şimdi. Tabi ya dünkü olaydan dolayıydı. Kafamı yere eğdim. Gözlerimdeki yaşlar akmak istiyordu.

"Melek ben sana inanıyorum. Sen almadın. Evde farklı şeyler oluyo ve ben çözeceğim. Sen almadın ve sana inanıyorum."dedi Alp abi. Kafamı hızlıca kaldırdım. Gözlerine baktım."Gerçekten mi? İnanıyor musun bana."dedim Umut ile. Gülümsedi kocaman"Tabiki inanıyorum sana. Sen benim kardeşimsin. Sana inanmayıp kime inanacağım ben."dedi.

Bana kardeşimsin demişti."Gerçekten kardeşin miyim?"diye sordum duramadan."Evet gerçekten kardeşimsin."dedi. Sıkıca sarılıp"Teşekkür ederim"diye tekrar etmeye başladım. Sonra yaptığım şeyin farkına varıp geri çekildim. Utanmıştım."Özür dilerim."dedim kısık sesle."Özür dinlenecek bir şey yapmadın. Tamam mı?"dedi."Hıhım."dedim."Görüşürüz"dedi. Bende karşılık verip arabadan indim. Okula doğru ilerlemeye başladım.

Bana inandığı için mutluydum. Aynı zamanda beni kardeşi gördüğü içinde çok mutluydum. Küçük çocuklar gibi zıplamak istiyordum.

Elimi ağzıma kapattım ve kahkaha attım. Bu benim için kolay bir şey değildi. Şu zamana kadar hep dışlanmış olmak, ailem tarafından yaşadığım şeyler.

Yerime oturdum. Daha Bora gelmemişti. Yanımda olan test kitabımı çıkardım. Fizikdi. Çok severdim. Hem çözmeyi hem de dersini. İlk sorusundan çözmeye başladım.

"Evet çocuklar oturabilirsiniz."diye bağırdı hoca. Yüzümü buruşturdum. Bu nasıl sesti. Ders biyolojiydi. Pek sevmezdim. Bora gelmişti ama yanıma oturmamıştı. Üzmüştü. Yanıma tanımadığım bir çocuk oturmuştu. Ve ben çok rahatsızdım. Çünkü elleri sürekli oynuyordu. Daha fazla takmadan kulağımı hocaya verdim.

Derin bir nefes verdim. Ne zordu bu ders ya. Oturduğum yerde esnedim. Kalkıp tuvalete gitmek için sınıftan çıktım. Yerini bilmiyordumki. Biraz ilerleyince kızlar tuvaletini görmüştüm.

"Duydunuz mu?"dedi bir kız."Ayy evet ya."dedi başka bir kız."Ayyy nolmuş."dedi bir başka kız."Ayyy dur hemen anlatayım. Hani şu Ateşlerin yeni kızı varya. İşte o dün hırsızlık yapmış."dedi ilk kız. Duvara tutundum. Bu çok ağırdı. Ben almamıştım. Ben hırsız değildim. Sonra bir kaç şey söyleyip çıktılar. Nasıl haberleri olmuştu.

Nefesim daralıyordu. Çıktım tuvaletten. Gözlerimden yaşlar süzülmeye başlamıştı bile. Ellerimi yıkarken tuvaletin kapısı açıldı, kapandı ve kilitlendi. Hemen kafamı kaldırdım. Bu o dünkü çocuktu. Kafasını bana çevirdi. Ellerini ceplerine koydu. Yüzünde sırıtma ile bana baktı.

"Naber küçük kız. Dün mesajıma cevap vermedin."dedi son cümleyi üzülmüş gibi yaparak. Gözlerimdeki yaşları hızlıca sildim. Yanından geçip gidecekken kolumu tuttu."Bırakır mısın?"diye sordum."Cık hayır bırakamam."dedi."Lütfen bırakır mısın?"diye tekrar ettim. Bir anda ciddileşti."Neden ağlıyordun."diye sordu bu sefer o."Lütfen bırak şu kolumu."diye direttim. Sorusuna cevap vermek istemiyordum. Ve kolumu acıtmaya başlamıştı.

"Eğer soruma cevap verirsen bırakırım."dedi."Bırak kolumu."diye sesimi yükselttim."Bana bağırma. Soruma cevap ver."dedi o da. Yetmişti. Yeniden ağlamaya başladım. Tutamamıştım kendimi. Sarsılarak ağlamaya başlamıştım."Bırak kolumu ne olur bırak."dedim kolumu tutan elinin üstüne elimi koyarken. İttirmeye çalışıyordum elini. Elleri çok büyüktü. Boyuda öyle. Benden çok çok uzundu ve yapılıydı.

Kaşlarını çattı."Ne bu halin."dedi."Ne olur bırak artık."dedim."Melek neyin var."dedi bu sefer çok sakin ve naif çıkan sesi ile. Kolumu da bıraktı. Geri bir kaç adım attım. Gözlerine baktım ve konuşmaya başladım."Ne olur bırak gideyim."dedim. Kaşlarını çattı bu sefer.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Ben şu sıralar kendimi çok kötü hissediyorum.

Bölüm gecikiyor kusura bakmayın.

6bin olduk. İlk defa mutlu hissediyorum. Teşekkür ederim.

Görüşürüz 👽🛸

YaşanmamışlıklarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin