Tarihteki en berbat şovun patlayan yıldızı ve büyülü patatesler

1.2K 148 55
                                    


"Peki bunları çocuklar da kullanabilir mi?" Eczaneci Persu Hanım gülümseyerek beni onayladı.

"Elbette, aynı şekilde kullanılabilir ancak dozunun azaltılması lazım. Çocuğun yaşı, boyu ve kilosuna göre değişebilir. Kim için olduğunu söylersen yardımcı olabilirim." Gözlerimi tezgaha yığılmış ilaçlara çevirdiğimde bu kadarının şüpheli görünüp görünmediğini anlamaya çalıştım. Sabahın erken saatlerinde ağrı kesici, vitamin ilaçları istemiş ve özellikle sağlıklı beslenmeyen biri için hangisinin iyi olduğunu sormuştum. Şey sanırım çocuklar için de uygun olup olmadığını sorduktan sonra biraz şüpheli hale gelmiş olabilirdi. En başında böyle bir planım yoktu. Sadece ecza dolabımı yenilediğimi söyleme amacındaydım. İlaçları Vini kullanacağı için en sonunda ise çocuklar için uygun olup olmadığını sormak zorunda kalmıştım. Eh, bu konuda yapabileceğim bir şey yoktu. İyi ki doğuştan profesyonel bir yalancıydım.

"Aslında yakında yeğenim Josef ziyarete gelebilir. Annesi yeni doğum yaptığı için onunla pek ilgilenemiyor ve ben de bana gelip biraz tatil yapmasını teklif etmiştim. Bu ona iyi gelebilir. Hâlâ bir cevap almış değilim ancak heyecandan kesin olmasa bile hazırlıklara başladım ve bilirsin bu konuda fazla heyecanlı olduğum için... ister istemez her ihtimali düşünüyorum. Josef geldiğinde burada hastalanırsa ne yapacağım bilemiyorum bu yüzden şimdiden her şeye hazırlıklı olmak istiyorum. Ah, biraz fazla endişeliyim sanırım?" Duygu yüklü ses tonumla var olmayan Josef hakkında endişelenirken rolümü gerçekçi göstermek için elimi yanağıma yaslayıp iç geçirdim. Persu Hanım etkilenmiş görünüyordu.

"Çok ince düşüncelisiniz Bayan. Gerçekten yeğeninize ne kadar değer verdiğiniz belli oluyor. Bu konuda size yardımcı olacağıma emin olabilirsiniz. Umarım küçük Josef geldiğinde onunla tanışma şansını elde edebilirim."

"Ah, yoksa Josef'ı duydunuz mu?" Şaşırmış bir ifade ile ona baktım. Bu rol değildi.

"Elbette. Tüm kasaba onun hikayesi ile derinden etkilendi. İşte, burada Josef için bir bağış kutusu bile var." Yuh, ne?

İşaret ettiği yere baktığımda tezgahın üzerindeki  'Tatlı Josef İçin' yazılı kutu ile göz göze geldim. Üstelik kutunun içinde birkaç bronz ve bir gümüş para bile vardı. Josef hikayesini anlatmamın üzerinden sadece 2 gün geçmemiş miydi?

"B-bu..." Şok olduğum için konuşamıyordum. Bayan Persu etkilendiğimi düşünmüş olacak ki gülümseyerek devam etti.

"Bu en başında Durad Bey'in fikriydi. Dükkânında 'Her bağış Josef için bir gülümseme' kampanyası başlattı. Bu şekilde gelen müşterilerin bahşişlerinden Josef için hediyeler biriktirmeye karar verdi. Bu fikirden o kadar etkilendik ki birkaç esnaf olarak biz de kendi dükkânmızda bağış kutuları hazırladık. Bu biriken para ile Josef'e hediye almayı düşünüyorum." Herkes küçük kanser bir çocuğun son umuduymuş gibi çaresiz bir şekilde hayırseverdi. Josef kanser bile değildi ve Allah aşkına Josef gerçek bile değildi?

Nasıl olurdu da sadece 2 gün içinde kasabada bir bağış kampanyası başlardı ki? Milyonlarca insana erişim şansı kazandıran sosyal medyada bile SMA hastası bebekler bu kadar ses getirmiyordu. Kadın cinayetleri için başlatılan imza kampanyalarının bile bu kadar kısa sürede bu kadar fazla etkileşim kazandığını hatırlamıyordum. Burada herkes duyarlı mıydı yoksa buradaki tek yalan söylemeyi bilen çöp kişilik ben miydim?

"B-bu çok hayran olunası bir davranış Persu Hanım. Nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum..."

"Hayır, hayır. Asıl en başında bu güzel yüreğinizle bizi etkilediğiniz için biz teşekkür etmeliyiz. Sizin Josef için yaptıklarınızın yanında bu hiç kalır eminim. Kendinizi teşekkür etmek zorunda hissetmeyin çünkü bunu içimizden geldiği için yapıyoruz. Bunu Josef'ı mutlu etmek için yapıyoruz yani bir karşılık beklemiyoruz. Beklediğimiz tek şey Josef'ın yüzündeki bir gülümsemedir." Bu kadın her konuştuğunda vicdan azabım artıyor gibiydi.

Hayalet kız, cep problem ve var olmayan babasıWhere stories live. Discover now