Uzun ince yolun sonundaki uçurum

821 131 52
                                    

Kaçırıldım. Yani galiba...

İsteğim dışı bir at arabasına bindirildiğime göre öyle.

"Biraz kurabiye ister misin?" Dizlerimin üzerinde gergin bir şekilde tuttuğum ellerimden kafamı kaldırıp karşımdaki esmer kadına baktım. Zorla beni bu arabaya bindirmemiş gibi oldukça misafirperverdi.

"Hertvil." Dedim ağzımın içinde mırıldanarak. Yine de benim bile zor duyduğum mırıltıyı duymuş olmalı ki bana gülümsedi.

"Evin orada mı? Bizim yolumuzun üstünde orası, harika." 'Seksen Günde Devriâlem' çekiyor olacaklar ki evim nerede olursa olsun yollarının üzerinde olacaktı.

Bazen babanızın bir tanıdığı sizi ısrarla eve bırakmak isterdi çocukken ve siz de onun arabasına binerdiniz ama yakın olmadığınız biri olduğu için gergin olurdunuz ve konuşacak bir şey bulamazdınız. Bu yüzden tüm yolculuk rahatsız edici bir sessizlikle geçerdi. Şu an ben de öyle bir durumda hissediyordum. Aslında daha kötüsü. Çünkü galiba kaçırılıyorum?

Ne kadar arabaya girmek istemesem de bir güç benim gitmemi engellemişti. Yanılıyor olamazdım. Bunun tek açıklaması da varlığını yeni öğrendiğim büyü olabilirdi. Asıl sorun neden teklifii reddetmemem için üzerimde büyü kullanmışlardı? Neden arabalarına binmemi istiyorlardı? Neden beni eve bırakacaklarını söylüyorlardı? Gerçekten bırakacaklar mıydı?

Gerçekten beni eve bırakma planları varsa bu çok işime gelirdi. Ama neden böyle bir şey istesinler ki? Ormanda buldukları eli bıçaklı yabancı birini ısrarla bırakmak istemelerinin nedeni ne olabilirdi? Ayrıca üzerimde büyü kullanmışlardı. Bu arabaya binmemi istiyorlardı. Neden?

Arabanın tümsekten geçmesiyle oturduğum yerde zıpladım.

"Kardeşin hızlı kullanıyor galiba."

"Öyle mi? Bizim için normal." Gerçekten de dört nala giden araba onun için normalmiş gibi bakıyordu.

"Yavaşlamasını söyleyeyim mi?" Şimdi de düşünceli gibi görünmeye çalışıyordu. Beni kaçırırken bu ne kadar doğruydu acaba? Yoksa Vini'yi kaçırdığım için bunu hak etmiş miydim? Tabii ya, karma!

"Hayır, gerek yok." Belki kusardım ve beni arabalarından atmaya karar verirlerdi.

"2 saat içinde evinde oluruz."

Linda Hanım ile 6 saat sürmüştü ama sanırım onu tercih ederim.

Uzun ince bir yoldayım
Gidiyorum gündüz gece

Bilmiyorum, ne haldayım?
Gidiyorum gündüz gece
Gündüz gece
Gündüz gece

Kafamın içindeki radyoyu susturup bakışlarımı cama çevirdim. Ağaçlar dışında bir şey yoktu dışarıda. Sanırım bu yolculuk hiç geçmeyecekti.

-

2 saat falan sürdü.

Tuhaf bir sessizliğin olduğu gergin bir yolculuktu ama sandığımdan erken bitti. Genelde adı dışında neredeyse her konuda konuşan kadını dinliyormuş gibi yapmakla geçmişti.

Kasabaya geldiğimizi anladığımda gerçekten de beni eve bırakmayı düşünmelerinin ihtimali beni şaşırttı. Organ mafyası olduklarını düşünmüştüm.

"Siz hiç kasabaya girmeyin ben burada ineyim." Beni şöyle sağda indirin.

"Olur mu öyle şey? Evinin önüne kadar bırakacağız." Ay ne kadar iyisin canım ya biz de yedik. Bunlar özellikle benim evimin yerini öğrenmek istiyor olmasın? Ama hangi nedenle? Yoksa hırsızlar mı?

Hayalet kız, cep problem ve var olmayan babasıΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα