üç; "hayaller ve hedefler"

832 126 35
                                    

Okulun ilk dönemi bitmesine ve ara tatile girmelerine üç gün vardı. Okulun son haftası çoğu kişi gitmiyordu zaten ve Jisung da gitmemişti. Gitmeme sebebi ise diğerlerinin aksine ders işlenmemesi değildi. Sınıftakilerden kaçmak için gitmemişti. Sınıfını sevmiyordu.

Grubun geri kalanı da okula gitmeyenler arasındaydı. Şu anda hepsi odalarıda kendi hallerinde takılıyordu. Jisung yatağına yatmış telefonuyla uğraşırken üst katında yatan Hyunjin'in sürekli dönüp durması sebebiyle çıkan seslere söylenmekle meşguldü.

"Hyunjin bir sabit dur artık."

"Rahat edemedim bir türlü, ne yapayım."

Jisung artık uğraşmaktan bıktığı için gözlerini devirdi ve telefonuna geri döndü. Bu sırada karşı yatakların sahipleri de kendi hallerindeydiler. Chan son sınıf olduğu için masasında ders çalışırken Minho ise çoğu zaman yaptığı şeyi yapıyordu: Yatağına uzanmış kitap okuyordu. Hayatta zevk aldığı birkaç şeyden biriydi kitaplar zaten.

Yan odada da benzer görüntüler mevcuttu. Jeongin de iyi bir liseye gidebilmek için masanın başında ineklerken kalan üçlü yataklarında pinekliyordu. Tek fark Felix Changbin'in yanına yatmıştı ve aynı kulaklığı takarak film seyrediyorlardı telefondan. Seungmin ise kendi başına uzanmıştı yatağında.

Birkaç saati de böyle geçirmelerinin ardından ilk patlayan Hyunjin olmuştu. Oflayarak kendisini yataktan aşağı atıp Jisung'un üstüne atladı. Jisung çığlık atıp onu itmeye çalışırken Chan ve Minho'nun odakları kaybolmuştu bile. Chan ses çıkardıkları için onlara söylenirken Minhon ise Jisung'u kurtarmak için ayaklanmıştı. Hyunjin'i çekiştirip kaldırdığında Jisung da abartılı bağırışlarını kesmiş ve rahat bir nefes almıştı.

"İşte kurtarıcım geldi." Doğrulup yatağa oturdu. "Beni öldürmeye çalışıyordu hyung." Eliyle Hyunjin'i işaret ettiğinde karşılığında ondan bir dil çıkarma aldı.

"Çok sıkıldım, benimle dışarı gelsene."

Hyunjin onu şikayet etmesini takmayıp en yakın arkadaşına isteğini söyledi. Jisung ise yerinden kalkmaya ve bu soğukta dışarı çıkmaya üşendiği için başını sallayarak reddetti onu. Hyunjin de hemen mızmızlanmaya başlamıştı.

"Kalk bir hava al Jisung ya. Yatakla bütünleştin resmen."

"Bu soğukta beni dışarı çıkartamazsın, boşa uğraşma."

Hyunjin pes etmeye niyeti olmadığı için Jisung'un kolunu tutup onu ayağa kaldırmaya çalışırken Jisung da yine bağırmaya ve gelmeyeceğini söylemeye başlamıştı. Peşinden Chan'dan yine sinirli bir uyarı almışlardı tabi. Minho ise işin tartışmaya doğru gittiğini anlayınca önce Jisung'un kolunu kurtardı sonra da Hyunjin'i uzaklaştırdı.

"Ben gelirim. Nereye gideceksin?"

Hyunjin Miho'dan böyle bir şeyi beklemediği için şaşırmıştı. Minho da dışarı çıkmayı çok seven birisi değildi ve genelde Hyunjin'le de çok takılmazdı. Bu yüzden cidden şaşırmıştı.

"Cidden mi?" diye sordu. Minho yalnızca başını sallayıp onayladığında ise gerçekten saf mutlulukla güldü. Minho diğer hyunglarına kıyasla daha çok çekindiği ama buna rağmen her zaman güvende hissettiren birisiydi. Bu yüzden onunla baş başa çok fazla bir şeyler yapma fırsatı olmazdı ve şimdi de heyecanlanmıştı.

"Gidecek bir yer düşünmedim. Sadece hava almak istiyorum."

Minho yine başını salladı yalnızca ve montunu almak için kapının arkasındaki askılığa gitti. Hyunjin'in de montunu alıp ona götürdü. Telefonunu alıp cebine koyduğunda hazırdı. Hyunjin de montunu giyiyordu bu sırada. Jisung ise Hyunjin gibi şaşıran diğer kişiydi. Diğerlerinin aksine Jisung Minho ile birlikte takılırdı ama onun hiç sorgulamadan, kendi isteğiyle Hyunjin'le gitmesine şaşırmıştı işte. İstemsizce bir sorunu olup olmadığını düşündü. Minho'nun kapalı bir kutu olduğunu ve kimseye sorunlarından bahsetmediğini ama sevdikleriyle vakit geçirirken sorunlarını düşünmeye ara verdiğini bilecek kadar iyi tanıyordu onu.

for youth [minsung]Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ