4.BÖLÜM

31.8K 1K 16
                                    

Selimin"biliyorum,farkındayım zaten" demesiyle gülmem durmuştu.Nasıl anlamında bir bakış attığımda selim devam etmişti " gamze,benim için neyse,o da o. Terslediğimin farkında ama vazgeçmiyor. Zamanla anlar artık,hem ben evliyim vazgeçer ,sonunda"   "gerçekten evli değilsin ama"dediğimde, selim gülerek "bunu sadece sen ve ben biliyoruz,herkes gerçek bir evlilik zannediyor" dediğinde bana kısa ama derinden bir bakış atmıştı.Gözleri başka birşey söylüyor,sözleri tamamen başkaydı....Uyumak için yine ben yatağa kıvrılmış yatarken,selimde odada bulunan büyük koltuğa uzanmıştı.Başımı yastığa koyduğumda olanları düşünüyordum. Neden ondan adım bekliyordum,bilmiyorum. Daha iki üç gun olmasına rağmen içim ona ısınmıştı. Üstelik kısa bir süre böyle devam edeceğimizi söylemişti. Ailelere anlaşamadık deyip boşanacaktık sanırım. Bunu düşündükçe ölüyordum sanki. Kendimi de anlamıyordum,neden böyle hissettiğimi. Ahmeti de demekki gerçekten sevmemiştim. Gerçekten sevmiş olsam iki üç günde unutamazdım. Gerçek aşklar böyle olmazdı zaten.Düşünceler içinde uykuya dalıp yeni güne uyanıyordum...Sabah uyandığımda selim çoktan kalkmış,gömleğini düğmelerken "hadi kalk bakalım uykucu"demeyi de ihmal etmemişti.Odadan çıktığını farkeder etmez,bende hemen giyinmiştim.Yüzümü yıkamak için banyoya gittiğimde,annemler aklıma gelmişti. Kaç gün oldu hala arayamamıştım. Hemen çantamın içindeki telefonu çıkarıp annemi aramıştım. O kadar çok özlemişim ki,seslerini duyunca rahatlamıştım. Sesi gayet güzel geliyordu. Hepsi de arkadan selime selam söyle diye bağırıyorlardı. Olan biten herşey gibi bu da garipti,babamların hepsi selim diyor,başka birşey demiyorlardı. Sevincimden,songülle,abimi sormayı unutmuştum. Daha yeni olmasına rağmen memleketim muğlayı da çok özlemiştim....Sabah kahvaltıya indiğimde,ben hariç herkes burdaydı,buket bile....Kahvaltıdan sonra selim,bana dönerek "yarım kalan gezimizi tamamlayalım mı?nedersin?"dediğinde ben yine çocuk gibi sevinmiştim.Hemen hazırlanmak için odama çıkıp inmiştim.Elini tutarak kapıdan çıktığımızda,arkadan bakan buketin sinir olduğunu hissedebiliyordum adeta. Selimde bu hareketime şaşırıp gülerek buketi göstererk göz kırpmıştı. Buketi sinir etmek için yaptığım hareketler,hem beni mutlu ettiğini ,hem de selimi mutlu ettiğini farkedebiliyordum..Arabanın kapısını yine büyük bir nezaketle açıp "buyrun hanımefendi "dediğinde,buketin hala bizi izlediğini biliyordu.Arkamızdan kedinin ciğere baktığı gibi,bizim gidişimizi izliyordu.Yine kendimi tutamayıp gülme krizine girmiştim,selim de bana eşlik ediyordu....Arabayı park yerine çekip,limanların olduğu yere gelmiştik. Küçük şık bir yata binmem için elini uzattığında hiç düşünmeden elimi uzatmıştım. "Başbaşa güzel bir deniz turu yapacağız,umarım memnun kalırsın"  " tabiki de,teşekkür ederim beni buraya getirdiğin için ve buketten kurtardığın için"....Akşam olmuştu, biz hala yattaydık,hiç gidesim yoktu burdan,onunla  burda bir ömür boyu kalabilirdim  ama selimin benim için aynı şeyi düşündüğünü sanmıyordum.O sadece evlenmek zorunda kaldığı için bu işe girişmişti....Tatlı esen rüzgara karşı oturup denizin şırıltısıni ve gizemli karanlığın içinde tatlı hayallere dalmıştım.Arada tebessüm ederek,adeta hayallerimle konuşuyordum.Selimle gerçekten evli olup,çoluk çocuğa karıştıdığımız günlerin hayalini kuruyordum.Cok uzun sürmemişti malesef. Selimin,sırtıma şal atmasıyla "hayırdır,yine neye gülüyorsun" demesiyle bozulmuştu.Sadece "hiç" diyebilmiştim. Geceyi burda geçirmek istesemde yine de sormuştum,eve  ne zaman döneğimizi....Yine kendime kızıyordum,hiç sormasam orda kalacağımız belliydi,şuan evde oturuyo ve buketin sevimsiz yüzünü görmüyor olacaktık. Bu kızın sanırım evi barkı yoktu,geldiğimden beri burdaydı. Hiç  gitmek bilmez mi ya?...Uyumak için müsaade isteyip merdivenlerden tam çıkıyordum ki,selimin arkamdan gelmedigini farkedip sinirlenmiştim. Onu buket çadısıyla bırakamazdım,tekrardan dönüp "selim,hayatım gelmiyor musun?"diye seslendigimde,sağolsun selim hemen anlayıp gelmişti.  Merdivenden çıkarken de elini tutmayı ihmal etmemiştim. Yine selimle kıkırdayarak odamıza çıkmıştık. Çocuk gibiydim,sırf buketi kıskandırmak için selimin elini tutuyordum. Aslında kıskandırmak değildi benimkisi ondan vazgeçmesini sağlamaktı. Selimden vazgeçerse benim için o kadar iyiydi.Çünkü selimin ona karşı duygular beslemesinden korkuyordum. Ben yokken pekala olabilirdi ama şuan bunu kabul edemezdim.Hiç tahmin etmediğim bir şekilde selime bağlanıyordum.Abim ve songül yüzünden berdel olmayı ilk duyduğum da intihar etmeyi bile düşürken,şimdi nasıl bir durumla karşı karşıyaydım.Berdel olduğum kişiye resmen aşık olmuştum. Gönlümü kaptırmıştım.... "Ben bugün yokum elif,umarım buketle iyi anlaşırsınız,gamzeye de iyice tembih ettim,seni yalnız bırakmayacak merak etme" dediğinde,gözlerim dolmuştu. Ne güzel kaç gündür beraberdik. Dönüp ona nereye gittiğini sorduğumda "işe,biliyorsun bir haftadır evdeydim. Babam ilgileniyordu işlerle,artık işimin başında olma zamanı gelmedi mi?" Deyip eline çantasını aldığı gibi hızla çıkmıştı.Tam kapıdan çıkarken de buketle karşılaşmışlardı.Bu sinirimin daha da artmasına neden olmuştu. Yine gelmişti, bu kızın burdan başka gidecek yeri yoktu sanırım. Durmadan gelip gidiyor. Daha gamzenin bir kere bile gittiğini gormemiştim.  Akşama kadar nasıl duracaktım bilmiyordum. Selim gidince içimde bir sıkıntı oluşmuştu,oysa daha yeni kapıdan çıkmıştı. Neyseki saat kaç olursa olsun arayabilecegimi söylemişti. Elime telefonu alıp,arayıp aramamak konusunda odamda tur atıyordum adeta. Sonunda aramaya karar vermiştim. Vazgecmemek için hemen arama tuşuna basıp,nefes nefese telefonun açılmasını beklerken,bayılmamak için de kendimi yatağın yanında duran koltuğa atmıştım. "efendim elif " dediğinde,ne diyeceğimi unutup hemen başka senaryo hazırlamıştım.  "Özür dilerim,yanlışlıkla oldu,annemi arayacagima seni aramışım,kapatıyorum hadi hoşçakal " dediğimde,telefondan gelen gülme sesini duyabiliyordum. "Tamam elif önemli değil,bu arada eve geldiğimde karımı tek parça halinde görmek istiyorum." Dediğinde,yüzümde tarifsiz bir tebessüm olusmuştu.  " karım mı dedin sen bana?"  " zaferin de selamı var canım,görüşürüz" dediğinde,şimdi anlamıştım niye karım dediğini. Gerçekten de demese yine mutlu olmuştum......"Oğlum bak ben sana söylüyorum bu kız sana aşık olmuş,fazla uzatma bence,söyle gerçekleri bitsin."  " beni gerçekten sevdiğini anlamak için biraz daha durmam şart,hem senin işin yok mu zafer? Git  bak bakalım ihale ne durumdaymış " Gerçekten elifin bana aşık olduğunu hissettiğimde,gerçekleri işte o zaman söyleyecektim ama korkuyordum, tekrar başa dönmekten,onu kaybetmekten korkmasam herşeyi anlatacaktım.....Aşağı indiğimde yabancı misafirlerimiz olduğunu gördüm.   Kayınvalidem zeynep hanım misafirlerimizim,selimin arkadaşı tuncay ve annesi zehra hanım dediğinde,güler yüzle tokalaşıp oturmuştum.Zeynep annem bana dönerek,"selim eve geldiğinde çok sevinecek. Çocukluk arkadaşı oluyorlar,uzun zaman oldu görüşmeyeli" demişti. Tuncay da başını sallayarak"evet çok uzun zaman oldu,baksana düğününe bile cağirmayacak kadar olmuş. Buraya gelmesek haberimiz bile olmayacak,neyse gelsin ifadesini alırız" dediğinde. Kayinvalidem hemen söze girmişti. " kusura bakma oğlum,bizim bir anda oldu herşey,doğru düzgün kimseye bile haber veremedik" dediğinde,buket yine yapmıştı yapacağını,hemen söze girip "berdel olunca " demişti. Anne oğul birbirine nasil anlamında baktığında,buket devam etmişti " selimle elif berdel oluyorlar,abisi,songulu kaçırınca,mecburen bunlarda evlenmek zorunda kaldılar "dediğinde şok olmuştum. Bu kadarını beklemiyordum bir başkasının yaninda böyle konuşmak ne haddine.Kayınvalidem hemen bukete dönüp " aile konularından bahsetmek sana kalmadi kızım,gamze arkadaşıni alıp bahceye çıksanız iyi olur" demişti sert bir tavırla. Ben olduğum yerde donakalmıştım adeta,gözlerimden yaşların akmaması için zor tutuyordum kendimi. Zehra hanım omzumu sıvazlayarak "ah canım benim" diye teselli etmeye çalışıyordu. Kadının öyle yapmasına sinir olmuştum. Ne demek ah canım ya, kendimi kimsesiz çocuklar gibi hissetmemle,gözlerimden akmaya hazır gözyaşlarım geri gitmişti. Kayınvalidemin bunu farketmesiyle "a rica ederim zehra hanım,ne demek öyle yapmayin lütfen,emin olun ki selim elifi sevmemiş  olsaydı böyle birşeyi asla kabuletmezdi,demek ki elifi sevmiş ki evlendi. Öyle zorba bir aile değiliz ki" dediginde biraz güç alıp kendimi toparlamıştım.Zehra hanim hatasını telafi edercesine bu kez omzumu sıvazlayarak "incittiysem özür dilerim kızım" diye gönlümü almaya çalışırken tuncay da annesinin yaptığı ayıbı örtmeye çalışırcasına " annemin kusuruna bakma sen elif "deyip konuyu kapatmıştı...Odama çıkmak için müsaade isteyip,sabırsızlıkla akşamın olmasını bekliyordum.... Balkondan gamze'nin buketin kolundan tutup "abim duyunca çok kızacak buket,sen ne karışıyorsun" dediğini duyabiliyordum.Deli divane gibi havuzun başında tur atıyordu. Belli ki selimin kizmasindan korkuyordu.Aşağıdan gelen sesleri duyunca hemen koşarak inmiştim.

BERDEL (Tamamlandı :-) Where stories live. Discover now