33.BÖLÜM

8.3K 334 10
                                    

"Sanırım ne yapacağımı buldum"

"Neymiş şu parlak fikrin çok merak ediyorum"

"Tamam,otur şimdi şuraya,sana benzeyen birini bulacağız öncelikle sonra Hicran'nin karşısına çıkartacağız bu diye,nasıl ama"

"Çok süper ne demezsin,tam senden de böyle birşey beklenirdi. Oğlum anlamadin galiba. Hicran'a bunu yapan benmiyim de bana benzeyeni buluyoruz. Zaten ben Hicran'a söyledim ben değildim sana bunu yapan diye. O da normal olarak başka birisini umuyor. Yani sen kısacası gidip herşeyi anlat,ne olacaksa olsun,böyle alavere dalavere işlere gerek yok Zafer"

"Tamam o zaman sana benzemeyen normal birini buluruz para karşılığı bunu yapacak insan çok. Sende herşeyi normal anlatırsın,o gün ne yaşandıysa,arkadaşına engel olamadığını falan,sadece benim ismim yerine o tuttuğumuz kişinin ismi olacak normal bilmesi gereken şeyleri ona da anlatırız,ikiniz ayni konuşmuş olursunuz olmaz mı?"

"Oğlum sen anlamadın galiba kızın içi intikam duygusuyla yanıyor,adamı dinlemeden tek kurşunla işini bitirir. Suçsuz gunahsiz adamın ne suçu varda ölecek ya da hapse girecek ya da ne bileyim ben, kim bilir belki işkence görecek"

"Ha yani sen beni bilerek ölüme mi terkediyorsun?"

"Tabiki hayır ama bu boyle olmamalı,başka bir yolu olmalı o da senin anlatman itiraf etmen beyefendi"

"Tamam ya sen Elif'i almayacak mıydın? Biraz düşüneyim"

Zaferin evinden çıkıp hızla Elif'imi almaya gidiyordum. Giderken pamuk gibi hafif olduğumu hissediyordum. Cami açarak rüzgara karşı o mis havayı çekerek gidiyordum.

Ne kadar da rahat oluyormuş meğerse insan bir problemi kalmayınca. Mutsuz olmamız için hicbir neden kalmamıştı artık. Herşeyi de öğrenmişti,bebeğimiz de olacaktı. Artık mutlu günler sımsıcak dolu günler bizi bekliyordu Elif'imle. Hicran'in eve geldiğim de inip inmeme konusunda kararsızdım. Çünkü tekrardan ayni şeyi sormasın dan korkuyordum. Ya Elif'i arayıp gelmesini söyleyecektim ya da korna çalıp geldiğimi belli edecektim. Ama sanırım geç kalmıştım. Uzaktan geldiğimi gören Hicran yanıma çoktan gelmişti bile.

"Elif'i almaya geldim de söyler misin geldiğimi?"

"Merak etme seni görür görmez söyledim,hazırlanıyor içerde. Bu arada bana söyleyecek birseyin varsa Elif gelmeden söyle derim"

"Bir hafta sonra söz"

"Emin ol o ismi senin ağzından almadan bana rahat yok ve sana da bunu bilsen iyi olur"

Elif'in ve kızların uzaktan geldiğini görünce hemen konuyu değiştirmiştim. Hicran'la ve evdeki yardımcıyla vedalaşıp arabama binmiştiler. Evimize gidiyorduk. Evimiz ne kadar da sıcak ve huzur verici bir kelimeydi ve en önemlisi artık biz bir aileydik. Ufaklıkla birlikte ailemizde büyüyecek ve neşelenecekti.Eve geldiğimizde herkes mutlulukla büyük bir sevinçle karşılamıştı.Üstelik torunlarının olacaklarını öğrenince bu sevinç iki katına çıkmıştı. Elif'i beklemeden öğrendiğim gün hemen gidip ailemle paylaşmıştım.

O akşam bütün aile mutlu birgün geçirmiştik. Herkes odalarına dağıldığında ben de tekrardan Elif'imle birlikte uyumanın ayni odada olmanın mutluluğunu yasıyordum. Odamıza kucağıma alarak çıkmıştık. Birtanecik karim ve kızımı kucağıma almamın sevincini yaşıyordum,arkamız dan bizi gülerek dikizleyen Gamze ve Melisa'ya da göz kırpmayı ihmal etmemistim.

"Kızlar"

"Ya abi çok tatlı görüyorsunuz ama"

"Gamze dedim ama simdi herkesi başımıza toplayacaksınız,hadi iyi geceler size"

Kapıyı ayaklarimla iterek kapayıp Elif'imi sarsmadan yatağımıza bırakmıştım. Alnına sevgi dolu sımsıcak dolu öpücüğümü de kondurmayı ihmal etmemistim....

*****
"Ya abi bunlar yine barıştı ne yapacağız.Ben Elif'e gidip herşeyi anlatmayı düşünüyorum. Bu defa kesin Elif Selimin bir başkasın dan çocuğu olduğunu öğrenince biter bu iş. Ve tabiki Elif de bana kalır. Kusura bakma abi ama bekle bekle nereye kadar"

"Ya Ahmet kaç ayliksin oğlum,bekle bildiğimiz bir şey var heralde. Senin demene gerek yok bu arada ben Yiğit'e isimsiz bir mektup yazdırdım Elif adına,onda herşey yazıyor. Elif bunu okuyunca Selim'i terkedecek.Şirketleri de batmak üzere zaten bu işlerle uğraşacağım diye şirketi de iyice boşladı"

"Ver su mübarek elini opecegim Safak abi"

Kahkalar eşliğinde karşılıklı oturup şimdiden olacakların tadını çıkarıyorduk.Şimdiden Şirketin yarısı gitmişti. Alacaklar verecekler malzemeler derken yavaş yavaş çöküşün eşiğine gelmişlerdi. O oturdukları villayı da ellerinden alacağım diye and içip duruyor Şafak abi. Bu adam inanılmaz kin beslemiş bunca zamandır canını yakanların canını yakacaktı. Kaç senelerdir bu olay yüzünden kızının yüzünü dahi görmemişti. Simdi bende büyük bir mutlulukla Selimin çöküşünü izleyeceğim,ve sevdiği karısını elinden alacaktım.......

&&&&&&&

Sabah erkenden çalan telefonumu hızla açıp,karşı taraftaki gelen sesin söylediği şey üzerine bağırmıştım. Duyduğum şey üzerine hemen hızla kalkarak giyinip çıkmam bir olmuştu. Şirketin kapısından girdigim de hic kimseye selam vermeden direk toplantı odasına girmiştim. Girdigim de babamın da burda olduğunu farketmiştim. Bütün yönetim kurulu burdaydı. İmza yetkisi bir tek ben de ve Zafer'deydi. Konuşmalara bakılırsa ya da yüzlerine ters giden birşeyler vardı. Önüne konulan dosyalara baktigim da birisi bizimle fena oynamıştı. Şuan elimizde bizde olan hicbir şey yoktu. Tek oturduğumuz villa ve bir kaç tane araba kalmıştı. Karşı birkaç şirkete ödeme yapmamız gerekirken bunları hep gözardı etmişiz ve sonuç bu ortada.

Benden habersiz bütün dosyalarda Zafer'in imzası vardı ama nasıl,tabi ya ben Elif'le Buket'le uğraşacağım diye boşlamıştım şirketi nerdeyse hic uğramamıştım bile.

"Zafer oğlum sen okumadan bakmadan her önüne gelen dosyaya niye imzanı atıyorsun gerizekalı. Al bunları nasıl paklıyacaksan pakla. Lan oğlum şirket elimizden gitmiş resmen,nasıl kurtaracağız. Yiğit bu sure zarfında bunlarla sen ilgilen sakin Zafere bırakma,bir bak bakalım nasıl cikariz bi işin içinden. Yurt dışındaki inşaatlar da durmuş. Bu butun ihaleleri alan ve şirketi şerefsizce üstüne geçiren şerefsizi bulun çabuk. Yiğit adamlara söyle derhal "

"Ben gerçekten özür dilerim Selim. Bende senin yaninda git gel derken,Hicran derken hic bakmadan önüme gelen dosyaya imza attım. Bu şirket senin olduğu kadar benim de Selim. Öyle milletin yanında azarlamana gerek yok"

"Şimdi senin küçük çocuk gibi mızmız hareketlerini,tavırlarını çekemem,insan bir bakar ya "

"Çocuklar tamam olan olmuş,simdi önümüze bakalım nasıl kurtarabiliriz diye"

"Boşversene baba ya,nasıl olacak,nasıl toparlayacağız şimdi"

Dediklerimin üzerine kapıyı yüzsüzce sertçe çarpıp çıkmıştı beyefendi. Hem suçlu hem güçlü aptal herif .........

&&&&&&&

Selimin bir çocuk gibi beni alt tabakadaki insanların içinde azarlamasına içim el vermiyordu. Görürsün Selim Alpu Hicran'a gidip bütün herşeyi anlatacağım ama tek farkla bunu ona senin yaptigini söyleyeceğim. Neymiş milletin içinde azarlamak,gör bakalım,o sevgili karına da nasıl hesap vereceksin".

BERDEL (Tamamlandı :-) Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz