30.BÖLÜM

8.4K 385 6
                                    

"Sanada da bir yerden tanıdık gelmiyor mu?" "Ya zafer git işine benim derdim ne senin ki ne,ne bileyim ben" dediğin de ikimiz de bir müddet kendi dusuncelerimize dalmıştık. Selim elifin derdinde bense bugün tanıştığım adının hicran olduğunu öğrendiğim kizin hayaliyle hayaller dünyasına dalmıştım. Kızın saf bir güzelliği vardı,uzunca dalgalı karemal saçlarıyla ve yeşil gözleriyle beni benden almıştı adeta. Seneler sonra ilk defa bir kıza bu kadar yoğun duygular beslemenin heyecanıni yaşıyordum,aklıma onunla basbasa konuşmanın görüntüleri ve gülümseyişi geldikçe kendimin istemsizce gülümsemesine engel olamıyordum fakat onu daha önce tanıyormuşum gibi gelmesi biraz huysuzlandiriyordu beni çünkü yüzü ve gözleri bana hic yabancı gelmiyordu. Yıllar öncesinde yaşadığım daha doğrusu yaşattığım kötü olayı aklıma getirmesi ayrıca ilginçti. Kendimi saçma düşüncelerden hemen savurup arkadaşımı teselli etmeyle meşgul olmam aklıma gelince hemen selime yönelmiştim.

Zorda olsa onu eve götürmeyi başarmıştım. Yatak odasına uyuması için getirip bıraktıktan sonra kendimin de rahat edebileceği bir koltuga uzanmıştım. Uyumak için gözlerimi kapattigim da hicran gelmişti direk aklıma, tebessüm ederek bin bir türlü hayallere dalmam bir olmuştu ve birden kesilmişti,bu kez de o kız geliyordu gözümün önüne kızın hayatını yakmıştım resmen ama o zamanlar gençtim küçüktüm gerçi çok küçükte sayilmazdim ama yenilmistim sanırım. Şuan hala o pisliği yaptığım aklıma geldikçe kendimden nefret ediyordum nasıl böyle birşey yaptım diye. Ve beynim durmadan bana oyun oynamaya başlamıştı bile. Bir hicranin bir o kızın yüzü gelip gidiyordu. Her ne kadar kendime o değil sadece benziyor diye dediysem de kendimi kandirdigimin farkına varır varmaz selimin odasına hızla çıkmam ve girmem bir olmuştu. İçeri girdigim de selimi yatagin üzerin de oturur vaziyette elinde çerçeve bir resimle bulmuştum sanki kendin de değildi. Kaç kere seslenmeme rağmen beni duymuyordu ve sertçe atmış olduğum tokat biraz da olsa kendine getirmişti.

"selim kalk oğlum hicran denen o kız aslında o kız benim kulübeye getirdigim kız"

"ne yapmamı istiyorsun peki zafer?"

"Oğlum elifle hicranin görüşmesine engel olmalısın yoksa hicran bizi yani seni tanırsa elife anlatır duydun mu?"

"Ben ne yapayım o pisliği yapan sensin benim elim bile değmedi"

"ya oğlum anlasana kız seni görmüş olabilir arabayla sen bıraktın onu,beni hic görmedi hatırlasana"

"yani?"

"Yanisi şu selim efendi başın belada demek hicran seni gördüyse hatırlaması an meselesi ve elife anlatmasi simdi anladın mı?"

Dediğim de kendimi bir anda selim tarafından boğazımdan tutularak duvara yaslatilmam bir olmuştu.

"Bana bak zafer eğer senin yüzünden ben sevdiğimden olursam iste o zaman kork benden anladın mı? Öyle birşey olursa herşeyi anlatıyorsun o pisliği yapanın ben değil sen olduğunu anladın mı?"

"Ya bir dur oğlum ben mesela olarak konuşuyorum öyle birşey olursa diye dedim,sen elifi ondan uzak tutmana bak"

"Nasıl tutayım bey efendi resmen kanka oldular"

dediğim de ellerimi saçlarıma götürerek odada delice tur atıyordum. Aklıma hicbir fikir gelmiyordu. Şimdi kapısına gitsem dönüp yüzüme bile bakmazdı. Elimi yumruk yapıp karşımda duran aynaya hızla bağırarak yumrugumu geçirmiştim. Bu hareketi başka zaman yapsaydım elimin acisindan duramazdım ama bu kez ağrıyan,acıyan,sızlayan yerim başkaydı görünürde elim kanıyordu ama aslında içim kan ağlıyordu.

Çaresizce yere dizlerimi koyup son sesle bağırdiğım da annemleri ve elifin ailesini odam da bulmuştum ve annemin şefkat dolu kolların da, adeta küçük bir çocuk gibi öpüp sarmalaması kalbimin yangınını geçiriyor muydu? Hayır sadece sevdiğim kadın bunu yapabilirdi. Sadece o olunca kalbimin yangını,içimdeki alev dinecekti. Hıçkırarak sadece elif diye inliyordum. Elinden çikolatası alınmış bir çocuk gibi ağlıyordum inleyerek.

BERDEL (Tamamlandı :-) Where stories live. Discover now